MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, davalı işçisi olarak yurt içi tır şoförlüğü yaparken fazla çalışma yaptığını ancak karşılığının ödenmediğini ileri sürerek, fazla çalışma ile hafta tatili ücreti alacaklarının tahsilini, istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davacının hak hak kazandığı fazla çalışma ücretlerinin ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, ücret bordrolarında ayda 20 saatin üzerinde fazla mesai ödemesi yapıldığı ve davacının itirazi kayıt koymaksızın ödemeleri kabul ettiği buna göre bordrolara itibar edilerek davacının fazla mesai yapmışsa da karşılığını aldığı kanaatine varıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.D) Temyiz:Kararı davacı taraf temyiz etmiştir. E) Gerekçe:Davacının davalı nezdinde fazla çalışma yapıp yapmadığı hafta tatillerinde çalışıp, çalışmadığı ve ücretlerin gereği gibi ödenip ödenmediği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. Somut uyuşmazlıkta davacı delil olarak son 6 aylık çalışma dönemi dışındaki kısım için takometre ve irsaliye belgeleri sunduğunu belirtmiş olup bu belgelerin Mahkemece arşive alındığı ve dosya içinde olmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece davacının sunduğu bu deliller bilirkişi marifeti ile incelenip değerlendirilmeli, bordrolardaki tahakkukların üzerinde davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı yine hafta tatilini kullanıp kullanmadığı belirlenmelidir. Öte yandan 6100 sayılı HMK.’un HMK.’un 219. maddesi taraflara kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmeleri zorunluluğunu getirmiştir. Aynı maddeyi takip eden 220. maddesinde ise belgeyi ibraz etmeme halinde ne tür bir işlem yapılacağı belirtilmiştir. Buna göre; “(1) İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir.(2) Mahkemece, ibrazı istenen belgenin elinde bulunduğunu inkâr eden tarafa, böyle bir belgenin elinde bulunmadığına, özenle aradığı hâlde bulamadığına ve nerede olduğunu da bilmediğine ilişkin yemin teklif edilir.(3) Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir”. İş Kanununda kayıt tutma yükümlülüğü genellikle işverene verilmiştir. Bordro tanzimi, mesai saatleri düzenleme, yıllık ücretli izin defteri tutma, çalışma belgesi verme gibi işçi alacakları konusunda işveren kayıtlarına dayandığında, bu kayıtları tutma zorunluluğu olan işverenin bu belgeleri mahkemeye ibraz etme zorunluluğu vardır. İşverenin ibraz etmemesi halinde ise 6100 sayılı HMK.’un 220. Maddesi uyarınca işlem yapılması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacı taraf son 6 aylık belge ibraz edemediği dönem için davalı kayıtlarına dayandığına göre HMK'nın 220. madde hükmüne göre işlem yapılması gerekir. Mahkemece ilgili usul hükümleri yerine getirilmeden eksik inceleme ve araştırma ile taleplerin reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 04/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.