Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7195 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 11849 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : TEKİRDAĞ İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 09/09/2013NUMARASI : 2012/362-2013/329 Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, 15/11/2005 tarihinden 07/12/2012 tarihine kadar davalı işyerinde çalıştığını, iş akdinin davalı işverence 07/12/2012 tarihinde hiçbir haklı ve geçerli sebep gösterilmeksizin feshedildiğini davalı işyerinde P.-İ. Sendikası T. şubesi tarafından örgütlenme çalışması başladığını, davalı işyerinde sendikal çoğunluğu sağlayacak sayıda işçinin sendika üyesi olduğunu, sendikanın yetki için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na başvurusunu müteakip işveren vekillerinin işçiler üzerinde örtülü ve açık baskı uygulayarak sendikadan istifa etmedikleri takdirde iş akitlerine son verileceğini, Diyarbakır, Aydın gibi yerlere sürgün olarak gönderileceklerinin açıkça söylenildiğini, ilerleyen safhalarda bu baskıların bir takım işçiler üzerinde sonuç doğurduğunu, bir kısım işçilerin sendikadan istifa ettiğini, istifa etmeyen bir kısım işçilerin Güneydoğu Bölgesi'ndeki şirkete ait kuyulara gönderildiğini, bir kısmının da küçülme gerekçesi ile işten çıkartıldığını, iş yerinde herhangi bir küçülme gerçekleşmediğini, esnek çalışma, vardiya düzenlemeleri, ücretsiz izin, son girenin ilk çıkışı gibi koşulların yerine getirilmediğini, sendikaya üye olmayan veya baskı sonucu sendikadan istifa eden kişilerin çalışmaya devam ettiğini, işverenin bu iş koluna paralel doğal enerji kaynaklarından olan sıcak sudan elektrik üretimi için yeni girişimlerde bulunulduğunu, internet sitesinde işçi ve personel arayışına devam ettiğini, bu nedenlerle davacının iş akdinin sendikal örgütlenme nedeni ile haksız olarak feshedildiğini iddia ederek feshin geçersizliği ile davacının işe iadesine, işe iade kararına rağmen müvekkilinin işe başlatılmaması halinde sendikal tazminat için bir yıldan az olmamak kaydı ile brüt ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. B) Davalı Cevabının Özeti:Davalılar vekili, davacının iş akdinin üretim ve iş hacminin düşmesi sonucu küçülmeye gidilmesi sebebi ile işletmesel karar ile feshedildiğini müvekkilinin Trakya Bölgesi'nde sahip olduğu lisans kapsamında doğalgaz arama ve üretim faaliyeti gösterdiğini, 2012 yıl sonu üretimin %48 oranında düştüğünü, 2012 yılında kompresör tesislerinde toplam ESAS NO 37 kişi istihdam edilmekteyken bu çalışanların tamamının doğalgaz kompresörü teknisyeni olarak çalıştığını, 2012 yılı ortasına kadar düzenli olmasa da gün içerisinde belirli saatlerde faaliyet gösteren bu tesislerdeki gaz üretiminin düşüş nedeni ile çalışamaz duruma geldiğini, bu üretim düşüklüğünden dolayı zorlu kompresör sahasında vardiya tutulmasına son verildiğini kuyulardaki basınçların düşük olması nedeni ile üretim sahalarında bulunmakta olan bazı kompesörlerin durdurulduğunu, tesislerin kapatılması nedeni ile Tekirdağ kompesör sahasında personel fazlalığı oluştuğunu bu durumun gaz başına düşen maliyetleri arttırdığını, müvekkili şirketin doğalgaz üretimindeki meydana gelen düşüş, bu düşünün kalıcı olması ve bunun sonucunda yaşanan personel fazlası nedeni ile davacının iş akdini sona erdirmek durumunda kaldığını, şirketin Trakya ve diğer sahalarda davacının görevlendirileceği pozisyon olmadığını, feshe son çare olarak başvurduğunu, davacının iş akdinin sendikal nedenlerle feshedilmediğini, P.-İ. sendikalı pek çok işçinin halen müvekkili şirkette çalışmaya devam ettiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, salt bazı ekonomik güçlüklerin ortaya çıkmasının feshin gerekli ve kaçınılmaz olduğunu göstermeyeceği, işçinin çalışma olanağının kesin ve sürekli olarak ortadan kalkmış olması gerektiği, işverenin, işçinin çalışma olanağının nasıl ortadan kalktığını, feshe son çare olarak başvurduğunu somut şekilde açıklayıp kanıtlaması gerektiği, davalı şirketin Muratlı Karton, Modern Enerji şirketlerine gaz satışlarının halen devam ettiği, 2012 yılında bu satışların aynı trendde devam ettiği, davalı şirketin 2012-2013 yıllarında TPAO'dan aldığı gaz miktarında herhangi bir değişiklik olmadığı, E.Oil'den aldığı gaz miktarının 2012 yılı içerisinde stabil olduğu, Petrol İşleri Genel Müdürlüğü'nün verileri ile davalı şirketin ana kompresör hattından alınan değerlerin uyumsuz ve çelişkili olduğu ancak her iki durumda da şirketin üretim değerlerinin düştüğ,ü davalı şirkete ait Muratlı Karton ve Modern Enerji şirketlerindeki istasyonların halen faal olduğu, 2012 yılı içerisinde personel sayısının yıl boyunca sabit olduğu, davalı şirketin 2012 yılındaki ortaklarına verdiği brüt satış gelirlerinin değişmediği, maddi duran varlıkların 2012 yılında artış gösterdiği, Aralık 2012 ila Ocak 2013 tarihlerinde toplam 3 yeni işçinin işe alındığı, dinlenen tanık beyanları ve mahallinde yapılan keşifte davalı şirketin davacının iş akdine son verdikten sonra yeni kuyular açıp üretime geçmek için hazırlık yaptığının anlaşıldığı, davacının davalı tarafın iddiasının aksine davalı işveren tarafından başka sahalarda değerlendirme seçeneğine yöneldiğine ilişkin herhangi bir delil bulunmadığı, ayrıca tanık beyanları ile işyerinde feshe kadar fazla mesai saatlerinde herhangi bir azalmaya gidilmeksizin ve esnek çalışma modeli uygulanmaksızın aynı tempoda mesainin devam etmesi karşısında davacının iş akdinin sona erdirilmesinde davalı işveren tarafından feshin son çare olma ilkesine uyulmadığı, bu nedenler ile davalı işveren tarafından yapılan feshin geçerli bir nedene dayanmadığı, davacı taraf iş akdinin sendikal nedenlerle feshedildiğini iddia etmekte ise de akdin sendikal nedenle feshedildiğini ispat yükü davacı işçiye ait olup, dinlenen tanıkların beyanından davacı tanıklarının halen sendika üyesi olarak çalışmaya devam ettikleri, SGK'dan celbedilen dönem bordrolarında fesih tarihinde halen sendika üyesi olan işçilerin çalışmaya devam ettiğinin anlaşılması karşısında davacı tarafın akdin sendikal nedenlerle feshedildiği hususunu ispat edemediği anlaşıldığından, davacı tarafın sendikal tazminat talebinin haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.D) Temyiz:Karar süresi içersinde taraflarca temyiz edilmiştir. E) Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-İşverence yapılan feshin sendikal nedene dayanıp dayanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. Sendikal tazminat 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 31 inci maddesinde düzenlenmiş, işçilerin işe alınmalarının, belli bir sendikaya girmeleri veya girmemeleri veya belli bir sendikadaki üyeliği korumaları veya üyelikten istifa etmeleri şartına bağlı tutulamayacağı ilk fıkrada hükme bağlanmıştır. Sözü edilen maddenin üçüncü fıkrasında ise, işverenin, sendika üyesi olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında, işin sevk ve dağıtımında, işçinin mesleki ilerlemesinde, işçinin ücret, ikramiye ve primlerinde, sosyal yardım ve disiplin hükümlerinde ve diğer hususlara ilişkin hükümlerin uygulanması veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayırım yapamayacağı kuralı getirilmiştir. Konuya dair bir başka güvence bahsi geçen maddenin beşinci fıkrasında öngörülmüş, işçilerin sendikaya üye olmaları veya olmamaları sebebiyle iş sözleşmelerinin feshedilemeyeceği, yine yasaya uygun sendikal faaliyetler sebebiyle işten çıkarılamayacakları ya da farklı uygulamaya tabi tutulamayacakları hükme bağlanmıştır. İşverenin 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 31 inci maddesinin üçüncü ve beşinci fıkralarına aykırı davranması halinde, işçinin bir yıldan az olmamak üzere sendikal tazminata hak kazanacağı hususu da Yasada ifadesini bulmuştur. 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 31 inci maddesinde 4773 sayılı Yasa ile yapılan değişiklik sonrasında, işçinin iş sözleşmesinin sendika üyeliği ya da sendikal faaliyetleri sebebiyle feshedilmesi halinde, doğrudan sendikal tazminat talep hakkının olmadığı açıklanmış, 4857 sayılı İş Kanununun iş güvencesine dair hükümlerinin uygulanacağı kuralı getirilmiştir. Fesih dışında kalan sendikal nedene dayanan ayrımcılık hallerinde ise, işçinin doğrudan sendikal tazminat davası açma hakkı bulunmaktadır. 4773 sayılı Yasa ile sözü edilen maddeye eklenen yedinci fıkrada ise, iş güvencesi hükümlerinin uygulaması dışında kalan hallerde ve feshe bağlı tazminat istekleriyle sınırlı olmak üzere ispat yükünün işverene ait olduğu öngörülmüştür. Bu durumda sendikal nedenle fesih iddiasıyla açılan feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iade davasında ispat yükü, önceden olduğu gibi işçi üzerindedir. Ancak, iş güvencesi hükümlerinden yararlanamayan bir işçinin açmış olduğu sendikal tazminat isteklerini içeren bir davada, aksinin ispatı işverene aittir. Dairemizce, sendikal tazminat davalarında ispat yükünün işçide olduğu hallerde, işyerinde çalışan ve sendikaya üye olan işçilerin sayısı, hangi tarihlerde üye oldukları, üyelikten çekilen işçilerin olup olmadığı, işyerinde çalışmakta olan işçilerin bulunup bulunmadığı, aynı dönemde yetki prosedürünün işletilip işletilmediği, işyerinde önceki dönemlerde toplu iş sözleşmelerinin bağıtlanıp bağıtlanmadığı, yeni işçi alınıp alınmadığı ve alınmışsa yeni işçilerin sendikalı olup olmadığı gibi hususlarla, işverence ekonomik veya teknolojik nedenlere dayalı bir fesih yoluna gidilmesi durumunda teknik yönden bu durumun araştırılması gibi ölçütler belirlenmiştir. Somut olayda, davalı işyeri yetkilileri hakkında sendikal hakkın engellenmesi suçundan Tekirdağ 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 2013/471 Esas sayılı dosyasında kamu davası açıldığı ve sonucun ne olduğu yönünde dosyada bir bilgi bulunmadığı anlaşılmaktadır. Yerel mahkemece kamu davasının sonucunun ne olduğu araştırılıp kesinleşmesiyle birlikte yukarıdaki esaslar dahilinde, işverence gerçekleştirilen feshin sendikal nedenle yapılıp yapılmadığı araştırılıp, elde edilecek sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.3-Kabule göre de; davacının kıdemi ve fesih nedeni dikkate alınarak sendikal nedenlerle fesih iddiasının kanıtlanamaması halinde işe başlatmama tazminatının 5 aylık ücret olacağının gözetilmemesi isabetsizdir. F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 05.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.