Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 706 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 35735 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA :Davacı, Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü Ümraniye Hizmet Merkezi'nin 24/04/2013 tarih ve 35250007-622.1-40.18 sayılı yazısının iptaline karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, husumetten davanın reddine karar vermiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, şikayette bulunan ......'ın müvekkili şirkete ait iş yerinde 28/01/2008 tarihinde .... Operasyonunda ... Ümr11 Takım Üyesi olarak çalışmaya başladığını, görev tanımı gereği..... şirketine ait çağrıları ve yaptığı işlemlerin kayıtlarını Queweb sistemine girmesi gerekirken 21/04/2010 - 27/04/2010 tarihleri arasında kayıt girmediğinin tespit edildiğini, gerekli tüm işlemlerin gerçekleştirildiğini, bu nedenle de iş sözleşmesinin haklı nedenle bildirimsiz ve tazminatsız olarak 10/05/2010 tarihinde yazılı ve gerekçe belirtilmek sureti ile feshedildiğini, ......' ın iş sözleşmesinin 10/05/2010 tarihide feshedilmiş olmasına rağmen 10/04/2013 tarihinde davalı kuruma davacı şirketini kıdem tazminatını ödememesi nedeniyle şikayetçi olduğunu, ... Hizmet Birim merkezinin 24/4/2013 tarihli kararı ile davacı şirketin şikayetçi kıdem tazminatının ödenmesi gerektiğinin bildirdiği, oysa ki şikayetçisinin kıdem tazminatına hak kazanmadığını, bu nedenle 4857 sayılı iş kanunun 92/son md gereğince iş teftiş raporuna itiraz edilmesi gerektiğini beyan ederek, Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü .... Hizmet Merkezi' nin 24/04/2013 tarih ve 35250007-622.1-40.18 sayılı yazısının iptaline ve şikayetçinin iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı, ...Bakanlığı vekili, kurumlarınca yapılan işlemin sadece bir tespit olup icrai herhangi bir niteliğinin bulunmadığını, bu nedenle dava açılmasında hukuki bir yarar bulunmadığını, raporun herhangi bir yaptırımının bulunmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, davalı kurumun, davacının işçisi ......'a kıdem tazminatı ödenmesi gerektiğine dair belirlemesinin, davacı açısından bağlayıcı ve icrai sonuçları olan bir belirleme olmadığı, Kurumun bu belirlemesine itiraz edilmemesinin, tespitin İPC yönünden kesinleşmesini sağlasa da işçilik alacakları yönünden kesinleşme sağlamadığı, zira işçilik alacaklarının tespitinin yargılamayı gerektirdiği, davacı işçisinin kıdem tazminatı hakedip haketmeyeceğinin, tazminatın miktarının ve feshin haklı olup olmadığının işçi tarafından açılacak alacak davasında veya işveren tarafından açılacak menfi tespit davasında değerlendirilebileceği, kıdem tazminatı ödenmesi gerekmediğinin tespiti amacına yönelik bu davanın adı geçen işçiye karşı açılması gerektiği, davalı kurumun husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.D) Temyiz:Kararı davacı temyiz etmiştir. E) Gerekçe:Uyuşmazlık, husumet noktasında toplanmaktadır. 4857 sayılı İş Kanununun 1 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince, 4 üncü maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, işverenler ile işveren vekillerine ve işçilerine, çalışma konularına bakılmaksızın bu Kanunun uygulanacağı belirtilmiştir. Kanunun 2 nci maddesinde bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişi işçi, işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişi ile tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar işveren olarak tanımlanmıştır. İşçi ve işveren sıfatları aynı kişide birleşemez. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 1 inci maddesine göre, iş mahkemelerinin görevi “İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya iş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi”dir. İşçi sıfatını taşımayan kişinin talepleriyle ilgili davanın, iş mahkemesi yerine genel görevli mahkemelerde görülmesi gerekir.4857 Sayılı İş Kanunu'nun 92. maddesi “91 inci madde hükmünün uygulanması için iş hayatının izlenmesi, denetlenmesi ve teftişiyle ödevli olan iş müfettişleri, işyerlerini ve eklentilerini, işin yürütülmesi tarzını ve ilgili belgeleri, araç ve gereçleri, cihaz ve makineleri,ham ve işlenmiş maddelerle, iş için gerekli olan malzemeyi 93 üncü maddede yazılı esaslara uyarak gerektiği zamanlarda ve işçilerin yaşamına, sağlığına, güvenliğine, eğitimine, dinlenmesine veya oturup yatmasına ilişkin tesis ve tertipleri her zaman görmek, araştırmak ve incelemek ve bu Kanunla suç sayılan eylemlere rastladığı zaman bu hususta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından çıkarılacak İş Teftişi Tüzüğünde açıklanan şekillerde bu halleri önlemek yetkisine sahiptirler. (Değişik ikinci fıkra: 13/2/2011-6111/78 md.)Teftiş, denetleme ve incelemeler sırasında işverenler, işçiler ve bu işle ilgili görülen başka kişiler izleme, denetleme ve teftişle görevli iş müfettişleri ve işçi şikayetlerini inceleyen bölge müdürlüğü memurları tarafından çağrıldıkları zaman gelmek, ifade ve bilgi vermek, gerekli olan belge ve delilleri getirip göstermek ve vermek; iş müfettişlerinin birinci fıkrada yazılı görevlerini yapmaları için kendilerine her çeşit kolaylığı göstermek, bu yoldaki isteklerini geciktirmeksizin yerine getirmekle yükümlüdürler. (Değişik üçüncü fıkra: 13/2/2011-6111/78 md.)Çalışma hayatını izleme, denetleme ve teftişe yetkili iş müfettişleri ile işçi şikayetlerini incelemekle görevli bölge müdürlüğü memurları tarafından tutulan tutanaklar aksi kanıtlanıncaya kadar geçerlidir. İş müfettişleri tarafından düzenlenen raporların ve tutulan tutanakların işçi alacaklarına ilişkin kısımlarına karşı taraflarca otuz gün içerisinde yetkili iş mahkemesine itiraz edilebilir. İş mahkemesinin kararına karşı taraflarca 5521 sayılı Kanunun 8 inci maddesine göre kanun yoluna başvurulabilir. Kanun yoluna başvurulması iş mahkemesince hüküm altına alınan işçi alacağının tahsiline engel teşkil etmez.” hükmünü içermektedir.Somut olayda, yukarıda izahı yapılan yasa maddeleri ile İş Hukuku mevzuatı kümülatif olarak dikkate alındığında, yerel Mahkemece işin esasına girilerek olumlu-olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yasal olmayan gerekçe ile davanın husumet yokluğundan reddi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 15.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.