Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6851 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 31472 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ- ... ADINA AVUKAT ...2-...DAVA :Taraflar arasındaki, kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, hafta tatil ücreti, yıllık izin ücreti, asgari geçim indirimi alacağı, aylık ücret alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı ... avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 22.03.2016 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına kimse gelmedi. Karşı taraf adına Avukat geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, iş kanunundan doğan alacaklarının davalı işverenler tarafından ödenmemesi nedeniyle iş aktini haklı olarak feshettiğini, bu nedenle kıdem tazminatı, yıllık izin,hafta tatili, dini ve milli bayram, fazla mesai, asgari geçim indirimi ve ücret alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.B) Davalı Cevaplarının Özeti:Davalılardan davacının istifa ederek ayrıldığını alacaklarının ödendiğini davanının reddine karar verilmesini istemiş, diğer davalı ...'ın ise davaya katılımı sağlanmamıştır.. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlara ve bilirkişi raporuna dayanılarak isteği kısmen hüküm altına alınmıştır. D) Temyiz:Kararı davalılardan avukatı temyiz etmiştir. E) Gerekçe: HMK.’nun 298/2 maddesi gereğince sonradan yazılacak gerekçeli kararın kısa karara uygun olması, tefhim edilen kısa karara aykırı olmaması gerekir. Aksi halde, yargılamanın aleniyeti ilkesi zedelenmiş ve mahkeme kararına güven sarsılmış olacaktır. Asıl olan tefhim edilen kısa karardır. Gerekçeli kararın kısa karara uygun olmaması,çelişki yaratır ve gerekçeli kararın yok hükmünde olduğu anlamına gelir. Belirtmek gerekir ki, kısa karar ile gerekçeli karar çelişkisi, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas, 1992/4 Kararı gereğince bozma nedenidir.Mahkemece, iki davalı olduğu halde tefhim edilen kısa kararda hangi davalı olduğu belirtilmeden alacakların "davalıdan" tahsiline karar verildiği, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında ise davalı ten tahsili şeklinde hüküm fıkrası oluşturulduğu, gerekçe kısmının son paragrafında ise; işyerinin davalılar ve ... adına tescilli olduğunun belirtilmesine rağmen diğer davalı ... hakkında olumlu olumsuz herhangibir karar oluşturulmadığı anlaşılmakla kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluştuğundan kararın salt bu nedenle bozulması gerekmiştir. F) Sonuç:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.