MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA :Taraflar arasındaki, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile bayram ikramiyesi, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, doğum izni, yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar avukatlarınca istenilmesi davalı avukatınca duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 22/03/2016 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat ... ile karşı taraf adına Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IA) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, davalı işyerinde şoför olarak çalıştığını, iş sözleşmesini fazla çalışma alacaklarının ödenmemesi nedeniyle haklı olarak feshettiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma, genel tatil, bayram ikramiyesi, yıllık ücretli izin ve doğum izni ücreti alacaklarını istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davacının iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini, 03,04,05 Ekim 2012 tarihlerinde izin almadan ve mazeret bildirmeden işbaşı yapmadığını, tutanak tutulduğunu ve iş akdinin feshedildiğini, davacının fazla mesai alacağının bulunmadığını, belirtilen çalışma saatlerinin hayatın olağan akışına aykırılık teşkil ettiğini, genel tatillerde çalışmanın olmadığını olması halinde ücretlerinin ödendiğini, yıllık izinlerini kullandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, iş sözleşmesinin fazla çalışma alacaklarının ödenmemesi nedeniyle davacı tarafından haklı nedenle feshedildiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, ihbar tazminatının reddine karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı davacı, ücretin düşük belirlendiği, davalı ise iş sözleşmesinin haklı feshedildiği ve fazla çalışma alacağının olmadığı gerekçesi ile temyiz etmiştir.E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine, 2-Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. 4857 sayılı İş Kanununda 32 nci maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır. İş sözleşmesinin tarafları, asgarî ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler. İş sözleşmesinde ücretin miktarının açıkça belirtilmemiş olması, taraflar arasında iş sözleşmesinin bulunmadığı anlamına gelmez. Böyle bir durumda dahi ücret, Borçlar Kanunun 323 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre tespit olunmalıdır. İş sözleşmesinde ücretin kararlaştırılmadığı hallerde ücretin miktarı, işçinin kişisel özellikleri, işyerindeki ya da meslekteki kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği, iş sözleşmesinin türü, işyerinin özellikleri, emsal işçilere o işyerinde ya da başka işyerlerinde ödenen ücretler, örf ve adetler göz önünde tutularak belirlenir. Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir. Somut uyuşmazlıkta, davacının davalı işyerinde şarküteri bölümünde 11 yıl 6 ay 19 gün çalıştığı anlaşılmaktadır. Davacı en son aylık ücretinin net 1.650,00 TL olduğunu ileri sürmüş, davalı ise bordro ile ödenen miktarda ücret aldığını savunmuştur.Mahkemece davacının aylık ücreti, ücret bordroları dikkate alınarak 839,73 TL. net kabul edilip, alacakları buna göre hesaplanmış ise de davacının ücret iddiası yeterince araştırılmamıştır. Bu nedenle davacının kıdemi ve yaptığı iş dikkate alınarak, yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda ücret araştırması yapılıp, sonucuna göre ücret belirlenip, alacaklar belirlenecek ücrete göre hesaplanıp hüküm altına alınmalıdır. F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, davacı yararına takdir edilen 1.350.00TL.duruşma avukatlık parasının davalıya yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.