MAHKEMESİ : KUŞADASI 1. ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİTARİHİ : 15/12/2011NUMARASI : 2009/347-2011/475Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacılar, davalıya ait işyerinde çiftlik görevlisi olarak çalışırken ücretlerine zam yapılmaması nedeni ile önceden bildirimde bulunarak iş sözleşmesini fesh ettiklerini ileri sürerek, ayrı ayrı fazla çalışma ve yıllık izin ücreti alacaklarının tahsilini, istemişlerdir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davacıların süt sağım işinde çalıştıklarını, teknolojik makinelerle, belirli saatlerde yapılan sağım işi bitince işyerinden ayrıldıklarını, işyerinin yakınında oturduklarını, haftada 36 saat çalıştıklarını, işyerinde aynı işi yapan başka 4 işçinin daha bulunduğunu, bu nedenle davacıların hafta tatili yaptıklarını, resmi tatil ve yıllık izin kullanmadıkları yönünde iddiaların gerçek olmadığını, savunarak davanın reddini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacıların ayda 119 saat fazla çalışmalarının bulunduğu, davalı yanca davacıların yıllık izinlerini kullandığına dair imzalı yıllık izin defteri, eşdeğer yazılı bir başka belge veya ücretinin ödendiğini kanıtlar nitelikte yazılı belge de ibraz edilmediğinden yıllık izin ücreti isteminde de haklı oldukları, gerekçesi ile her iki davacının davasının ayrı ayrı kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı davalı taraf temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1- Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ilişkinin İş Kanunu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda iş mahkemesinin görevi noktasında toplanmaktadır. 4857 sayılı İş Kanununun 1 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince, 4 üncü maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, işverenler ile işveren vekillerine ve işçilerine, çalışma konularına bakılmaksızın bu Kanunun uygulanacağı belirtilmiştir. İş Mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde iş davalarına bakmak üzere bir asliye hukuk mahkemesi görevlendirilir. İş davalarına bakmakla görevli asliye hukuk mahkemesine açılan dava "iş mahkemesi sıfatıyla" açılmamış ise, mahkeme görevsizlik kararı veremez. Bu durumda asliye hukuk mahkemesi tarafından, verilecek bir ara kararı ile davaya "iş mahkemesi sıfatıyla " bakmaya devam olunur.Davanın, İş Kanunu kapsamı dışında kalması halinde, Mahkemenin göresizliğine ve dosyanın görevli hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekir. Davanın esastan reddi usule aykırıdır.5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 1 inci maddesi uyarınca, İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında, iş akdinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözüm yeri iş mahkemeleridir. İş Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca, 50'den az işçi çalıştırılan (50 dahil) tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerlerinde veya işletmelerinde bu Kanun hükümleri uygulanmaz. İşçi tarım ve orman işlerinin yapıldığı bir işyerinde çalışıyor ise, bu işçi ile işveren ararındaki uyuşmazlığın iş mahkemesi yerine görevli hukuk mahkemesine çözümlenmesi gerekir (Yargıtay 9.HD. 25.3.2008 gün 2007/ 9975 E, 2008/ 6368 K.).Ancak, tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerinde 50 dahil daha az işçi bulunmasına rağmen, işyerinde sendika örgütlenmesi sonucu Toplu İş Sözleşmesi bağıtlanmış ise, üye sendika üyesi işçi ile işveren arasındaki uyuşmazlığın 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanununun 66 ncı maddesi uyarınca iş mahkemesinde görülmesi gerekir. Bunun dışında 4857 sayılı İş Kanununun 4 üncü maddesinde tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerlerinde çalışanların kanun kapsamına girmeyeceği açıklandıktan sonra aynı madde de ayrık durumlara yer verilmiştir.Buna göre;1.Tarım sanatları ile tarım aletleri, makine ve parçalarının yapıldığı atölye ve fabrikalarda görülen işlerde, 2.Tarım işlerinde yapılan yapı işlerinde,3.Halkın faydalanmasına açık park ve bahçelerde 4.Bir işyerinin eklentisi durumundaki bahçe işlerinde,çalışanların, İş Kanunu kapsamında olacakları belirtilmiştir.Sonuç olarak tarım ve orman işletmelerindeki bitki ve hayvan üretimi, bakım ve yetiştirmesi dışında kalan işler İş Kanununa tabidir.Diğer taraftan işçi tarım işinde çalışırken, bu iş dışında tarım işi sayılmayan ek bir görevde çalışabilir (bekçilik, şoförlük vb.). Bu durumda, yaptığı işler arasında hangisinin baskın olduğu açıklığa kavuşturulmalı ve sonucuna göre görevli mahkeme belirlenmelidir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 23.05.1960 gün ve 11-10 ile 10.05.1974 gün ve 3-44 sayılı kararları uyarınca, özellikle iş hukukunda istisnaî hükmün genişletilerek değil, dar yorumlanması gerekir. İşçiler yararına getirilen düzenlemelerin yine işçiler yararına yorumlanması asıldır. Somut olayda, dosya kapsamından davacıların çalıştığı işyerinin tarım çiftliği olduğu anlaşılmış olup bu işyerinde İş Kanunu hükümlerinin uygulanma imkanı olup olmadığı ortaya konmamıştır. Mahkemenin görevini etkileyecek bu husus araştırılıp çıkan sonuca göre İş Mahkemesi görevli ise davaya devam edilmesi aksi halde görevsizlik kararı verilmesi gerekmektedir. Mahkemece, görev yönünden eksik inceleme ile davanın esasına girilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. 2-Aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayan davacılar hakkındaki davanın birlikte görülmesi de hatalıdır.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre bu aşamada sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.