MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, izin ücreti, ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirket bünyesinde 15/06/2007-01/04/2011 tarihleri arasında özel güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, son aylık ücretinin 1.250,00 TL net olduğunu, ... görev yapmakta iken ... görevlendirildiğini öğrendiğini, ... giderek orada görev yapan güvenlik görevlisine maaş ve sosyal haklarını sorduğunda aylık ücretinin 700,00 TL olduğunu ve ayrıca hiçbir sosyal haklarının olmadığını öğrendiğini, davacının davalı şirketin bu teklifini kabul etmeyerek 01/04/2011 günü ..i işe gittiğinde işten çıkarıldığının bildirildiğini, iş akdinin haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, kıdem, ihbar tazminatları, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti ve ücret alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, davacının müvekkiline ait şirkette 01/09/2007 tarihinden iş akdini kendisinin feshettiği tarihe kadar güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, bordroda gösterilen şekilde ücret aldığını, davalı şirket tarafından davacıya ihtarname keşide edilerek, ... göreve başlamasının bildirildiğini, davacı tarafından ihtarnameye herhangi bir cevap verilmediğini, 06-07-08 Nisan 2011 tarihlerinde izinsiz, habersiz ve mazeretsiz olarak yeni görev yerindeki işine gelmeyerek güvenlik açığına sebebiyet verdiğini, hakkında devamsızlık tutanakları tutulduğunu, konu ile ilgili olarak savunma vermesinin ihtar edildiğini, iş akdini kendisinin sonlandırdığını savunarak, davanın reddini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, görev değişikliğine ilişkin ihtarnamede davacının yeni görev yerinde ücret ve sosyal haklarının değişmeyeceği yönünde herhangi bilginin bulunmadığı, şartların ağırlaştırılmadığı yönündeki ispatın davalı tarafça yapılmasının gerektiği, yapılan değişikliğin esaslı değişiklik olduğu, değişikliğin uygulanabilmesi için 4857 sayılı yasanın 22. maddesi gereğince davacının rızasının gerektiği, davacının yazılı rızasının bulunmadığı, yeni işyerinde işe başlama yükümlülüğünün bulunmadığı, buraya gitmediği gerekçesi ile düzenlenen devamsızlık tutanaklarının ve sonraki tarihli davalı feshinin etkisinin olmadığı, davacının önceki iş yerine gidip çalışmak istediği ancak içeriye alınmadığı, görev yaptırılmadığı, dolayısıyla işverence eylemli olarak feshin gerçekleştirildiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı taraflar temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davacı işçi fazla çalışma alacaklarının ödenmediğini iddia etmekte, davalı ise yapılan fazla çalışma karşılığı ücretlerin ödendiğini savunmaktadır. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, kural olarak bordro hilesi taşımadığı sürece işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yapıldığını yazılı delillerle kanıtlanması gerekir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazî kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Keza bordro hilesi bulunmadığı ve bordro ile fazla mesai ücreti ödenmiş ve ihtirazı kayıt konmamış ise tanık beyanlarına dayalı fazla çalışma tespitinde ödenen ayların dışlanması, aksi halde ise ödenenlerin mahsup edilmesi gerekir. Başka bir anlatımla, işverence işçilerin fazla çalışma ücreti talep etmesine engel olacak şekilde sembolik fazla çalışma tahakkukları yapılırsa bu aylar fazla çalışma hesabından dışlanmaz ancak yapılan fazla çalışma ödemeleri tespit edilen fazla çalışma ücreti alacağından mahsup edilir.Somut uyuşmazlıkta, davacı güvenlik görevlisi olup çalışma sisteminin günlük ikili vardiyada 12 saat olduğu taraf tanık anlatımlarından anlaşılmaktadır. Çalışma sistemi bu şekilde olmasına karşın, dosya içerisinde bulunan fazla çalışma hesabı yapılan dönemlere ilişkin davacı tarafından ihtirazî kayıt konulmadan imzalanan bir kısım bordrolarda fazla çalışma ücreti tahakkukları bulunduğu, ancak tahakkukların sembolik olduğu ve dolayısı ile gerçeği yansıtamadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, fazla çalışma tahakkuku olan bu dönemlerin dışlanması yerine ödenen tutarların hesaplanan miktardan mahsubu gerekirken hükme esas alınan bilirkişi raporunda fazla çalışma ücreti hesabında bordro ile ödenen ayların dışlanması hatalıdır.3-4857 sayılı ... 47. maddesinde, Kanunun kapsamındaki işyerleri bakımından, ulusal bayram ve genel tatil günü olarak kabul edilen günlerde çalışma karşılığı olmaksızın o günün ücretinin ödeneceği, tatil yapılmayarak çalışıldığında ise, ayrıca çalışılan her gün için bir günlük ücretin ödenmesi gerektiği hükme bağlanmıştır.Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, bir kısım imzalı ücret bordrolarında genel tatil ücreti tahakkuku bulunduğu gerekçesiyle bu aylar için genel tatil alacağı hesabı yapılmamıştır. Ancak ücret bordrolarında yapılan bu ödemenin çalışılmadan ödenmesi gereken genel tatil ücreti olduğu açıktır. Bu nedenle, davacı genel tatil günlerinde çalıştığını ispat ettiğinden, hesaplama yapılmayan aylardaki genel tatil günleri için de ilave bir yevmiye üzerinden genel tatil alacağının hesaplanması gerekirken hatalı rapora itibarla yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 17.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.