MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA :Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalılar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Davacı; davalılar arasında alt-asıl işveren ilişkisi bulunduğunu ve iş akdinin haklı veya geçerli bir neden olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek; feshin geçersizliğine ve alt işveren nezdindeki işine iadesi ile işe iadenin mali sonuçlarından davalıların birlikte sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmiştir. Karar süresinde, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 18. maddesi uyarınca işçinin iş güvencesi hükümlerinden yararlanabilmesi için fesih bildiriminin yapıldığı tarihte işyerinde 30 ve daha fazla işçi çalıştırılması gerekir. İşverenin aynı işkolunda birden fazla işyerinin bulunması halinde, işyerinde çalışan işçi sayısı, bu işyerlerinde çalışan işçi sayısına göre belirlenir. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2/2 maddesine göre, İşverenin işyerinde ürettiği mal veya hizmet ile nitelik yönünden bağlılığı bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen yerler (işyerine bağlı yerler) ile dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku, yıkanma, muayene ve bakım, beden ve mesleki eğitim ve avlu gibi diğer eklentiler ve araçlar da işyerinden sayılır. İşyeri, işyerine bağlı yerler, eklentiler ve araçlar ile oluşturulan iş organizasyonu kapsamında bir bütündür. Yine aynı kanunun 18/4 maddesi uyarınca, işverenin aynı işkolunda birden fazla işyerinin bulunması halinde, işyerinde çalışan işçi sayısı, bu işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısına göre belirlenir. Keza 2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun 60/2 maddesi uyarınca bir işyerinde yürütülen asıl işe yardımcı işler de, asıl işin dahil olduğu iş kolundan sayılır. Otuz işçi sayısının belirlenmesinde belirli-belirsiz süreli, tam- kısmi süreli, daimi-mevsimlik iş sözleşmesi ile çalışanlar arasında bir ayırım yapılamaz. Fesih bildirimin yapıldığı tarihte 30 işçi sayısının tespitinde göz önünde bulundurulacak işçinin iş sözleşmesinin devam etmekte olması yeterli olup, ayrıca fiilen çalışıyor olması gerekmemektedir. Ancak hastalık, iş kazası, gebelik yada normal izin ve benzeri nedenlerle ayrılan işçi yerine bu süre için ikame işçi temin edilmiş ise, 30 işçi sayısında ikame edilen işçi dikkate alınmayacaktır. Konumu itibarıyla güvence kapsamı içerisinde olmayan işveren vekillerinin ve yardımcılarının da işyerinde çalışan işçi sayısının belirlenmesinde dikkate alınması gerekir. Dairemizin uygulaması bu yöndedir. (24.03.2008 gün ve 2007/27699 Esas, 2008/6006 Karar sayılı ilamımız). Fesih bildirim tarihinden önce iş sözleşmesi feshedilen, bu nedenle feshin geçersizliği davası açıp, lehine feshin geçersizliğine karar verilen işçinin işverene işe başlatılması için başvurusu halinde, adı geçen işçinin de 30 işçi sayısında değerlendirilmesi gerekir. Böyle bir durumda feshin geçersizliğine ilişkin dava sonuçlanmamış ise, bekletici mesele yapılarak sonucu beklenmelidir. Somut olayda davacı; davalılar arasında alt-asıl işveren ilişkisi bulunduğunu ve iş akdinin haklı veya geçerli bir neden olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek, feshin geçersizliğine ve alt işveren nezdindeki işine iadesi ile işe iadenin mali sonuçlarından davalıların birlikte sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dosya içerisindeki dönem bordrosunda, fesih itibari ile davalı alt işveren ...'nde çalışan işçi sayısının 30'un altında olduğu anlaşılmaktadır. Davacı işçinin, iş güvencesi hükümlerinden yararlanabilmesi için fesih bildiriminin yapıldığı tarihte işyerinde 30 veya daha fazla işçinin çalıştırılmış olması gerekmektedir. Mahkemece bu hususta, yukarıdaki ilkeler doğrultusunda yeterli araştırma yapılmaksızın karar verilmiştir. Davalı ...'nin Türkiye genelinde aynı iş kolunda başka işyerlerinin bulunup bulunmadığı araştırılarak, bulunuyorsa davacının iş akdinin feshedildiği tarihte bu işyerlerindeki işçi sayısı da belirlenmek sureti ile davacının iş güvencesi kapsamında olup olmadığı tespit edilmelidir. Eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.