MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVACILAR :1-... 2-... ADLARINA AVUKAT ... DAVA : Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptali, takibin devamı ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı Talebinin Özeti:Davacı vekili, davacı davalının sahibi olduğu sigortalı olarak çalıştığını, askerlik dönüşü tekrar aynı işyerinde çalışmasına devam ettiğini, davacıya işveren tarafından işte kullanılmak üzere bir araç tahsis edildiğini, davacıya tahsis edilen araca gelebilecek zararlara karşılık işveren tarafından davacı ödeme günü boş olan bir teminat senedi alındığını, senette diğer davacı ...'ın kefil olarak yer aldığını, davalının bu senedi icraya koyduğunu, senet nedeniyle davacıların davalıya borçlu olmadığını, icra takibinin haksız olduğunu ileri sürerek;1- İcra Müdürlüğünün 2013/29127 esas sayılı dosyasında başlatılan İCRA TAKİBİNİN İPTALİNE KARAR VERİLMESİ,2- İcra takibine konu, alacaklısı ..., borçlusu olan, davacı ...'ın kefil olarak yer aldığı, 16/03/2010 tanzim, 02/01/2011 ödeme tarihli ve 15.000 TL bedelli senet nedeniyle, davacıların davalıya BORÇLU OLMADIKLARININ TESPİTİNE KARAR VERİLMESİ,3-Haksız ve kötü niyetli başlatılan icra takibi nedeniyle İCRA İNKAR TAZMİNATI taleplerinde bulunmuştur.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, davanın yasal dayanaktan yoksun olduğunu, taraflar arasında bir hizmet ilişkisinin bulunmadığını, davacı ...'nun şirket adına para tahsilatı işini yaparken zimmetine para geçirdiğini, bu nedenle savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu ve bu davacı hakkında hizmet nedeniyle emniyeti suistimal suçundan kamu davası açıldığını, ceza davasının derdest olduğunu, bu davacının verdiği zararın araştırılması gerektiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:Mahkemece; "1-Davacılar ... ve tarafından açılan davanın KABULÜ İLE, icra müdürlüğünün 2013/29127 esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin İPTALİNE, Davacı takibe konu 16/03/2010 düzenleme tarihli 02/01/2011 ödeme tarihli 15.000,00 TL bedelli senet karşılığında davalıya borcu olmadığının TESPİTİNE, Davacı ... takibe konu 16/03/2010 düzenleme tarihli 02/01/2011 ödeme tarihli 15.000,00 TL bedelli senet karşılığında davalıya borcu olmadığının TESPİTİNE, İcra İflas Kanunun 72/6. Maddesindeki yasal düzenleme gözetilerek söz konusu borç nedeniyle 9.060,00 TL karşılığında 34 EC 9584 Plakalı 2007 model aracın satışı sonrasında ödenen bedelin davalıdan alınarak adı geçen davacıya iadesine, 2- İcra ve İflas Kanunun 72/5 maddesi gözetilerek dava konusu bedelin taktiren % 20 olan 3.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacılara ödenmesine," DAİR KARAR VERİLMİŞTİR.D) Temyiz:Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe:Kural olarak senet sebepten mücerrettir. Ticaret Hukuku hükümlerine dayalı senetlerin, teminat kaydı içerdiğinde, poliçe, bono veya çek vasfını kaybettiği, geçerli olmadığı bilinmektedir. İşçi ve işverenin taraf oldukları iş ilişkisinde başlangıçta işe girerken, bazı iş kollarında işverenin teminat amacı ile bu tür senetler aldığı uygulama ile anlaşılmaktadır. Kuşkusuz bu durumun kanıtlanması halinde bu şekilde alınan senet, teminat senedi niteliğinde sayılmalıdır. Diğer taraftan, iş hukuku; işçi ve işveren ilişkisinde, işverenin sosyal ve ekonomik bakımından güçlü olması, işçinin korunması ve işçi lehine yorum ilkeleri dikkate alınarak, sözleşme hukuku alanında ayrılmış ve farklı kurallar getirerek gelişmiştir. Bu nedenle iş hukukunda, düzenlenen belgelere karşı işçi lehine tanık dinletilmesi yoluna gidilmektedir.İşçiden teminat olarak alınan senet sebebiyle işçinin borcu, işverene verdiği zarar miktarı ile sınırlıdır. Zararı işveren ispatlamalıdır. Teminat niteliğinde alınan bu senetler işverenin zararını kanıtlamadığı sürece geçersiz sayılmalıdır.Davacı işçiden teminat olarak alınan senet sebebiyle işçinin ve kefilin borcu, işverene verdiği zarar miktarı ile sınırlıdır. Davacıların, davalıya verdiği zarar senet bedelinden az ise senet bedelinden, zarar miktarı mahsup edilmeli kalan miktar yönünden davacıların borçlu olmadığının tespitine karar verilmelidir. Bu mahsubun yapılabilmesi için, davacının işverene verdiği zararın tespit edilmesi gerekmektedir. Dava konusu senedin, teminat senedi olduğu yönündeki mahkeme tespiti isabetlidir.Senedin incelenmesinde; alacaklısının ..., borçlusunun olduğu, senette davacı ...'ın kefil olarak yer aldığı, senedin 16/03/2010 tanzim, 02/01/2011 ödeme tarihli ve 15.000 TL bedelli olduğu anlaşılmıştır.Dosya kapsamından, davacı ait işyerinde çalıştığı dönemde, işveren tarafından bu davacı hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunulduğu, davacı hakkında hizmet nedeniyle emniyeti suistimal suçundan kamu davası açıldığı ve davanın derdest olduğu anlaşılmıştır.Somut uyuşmzlıkta, davalı davacı işçinin tahsil ettiği ve zimmetine geçirdiği paranın 9.425,10 TL olduğunu iddia etmiştir. Mahkeme tarafından, bu yönde bir araştırma yapılmamıştır.Bu nedenle davacı ...'nun işverene zarar verip vermediği, vermiş ise ne kadar zarar verdiği tespit edilmeli, zarar miktarı senet bedelinden az ise senet bedelinden zarar miktarı mahsup edilerek bulunan miktar yönünden davanın kısmen kabulü ile davacıların davalıya borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmelidir.Eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.