Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5973 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 22983 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ...DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, kıdem tazminatının faizi, iş güvencesi tazminatı, işe başlatmama tazminatı ile ücret, yıllık izin ücreti, genel tatil ücreti, dini ve milli bayram ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin 1 ve 2 numaralı davalı şirketler nezdinde 21.03.2000 tarihinden iş akdinin haksız ve tazminatsız feshedildiği 16.07.2008 tarihine kadar aralıksız çalıştığını ,... 7. İş Mahkemesinde 2008/405 esasa kayıtlı işe iade talebini içeren davanın 2009/77 karar sayılı karar ile feshin geçersizliğe ve müvekkilinin işe iadesine işe başlatılmaması halinde 1 yıllık brüt ücret tutarında tazminat ile 4 aylık ücretinin davalı taraflardan tahsiline karar verilip bu kararın ...’ca onanarak kesinleştiğini, bu davada müvekkilinin üyesi olduğu 3 numaralı davalı ... ve ayni zamanda ... da vekili olan 4 numaralı davalı Av.... tarafından temsil edildiğini, işe iade talebinin kabul edilmemesi üzerine müvekkilinin açık talimatı ve rızası olmadan 3 ve 4 numaralı davalıların diğer davalı işverenlerle müvekkilinin 4 aylık ücreti, 12 aylık tazminat alacağı, kıdem ve ihbar tazminat alacaklarına ilişkin anlaşmaları sonucu kendi banka hesaplarına yapılan bu haklar karşılığı ödemeden vekalet ücreti kesintisi bakiyesi olarak her kalem alacak karşılığı miktarın ne olduğuna ilişkin açıklama yapılmadan müvekkilinin banka hesabına ödeme yapıldığını ancak bu ödemenin gerçek alacaklarını karşılamayıp eksik olduğunu, bu itibarla her bir kalem alacağından yapılan ödemeden isabet eden miktarın esas alınarak fark tutarları ile işleyen faizlerini davalılardan talep ettiklerini, ayrıca müvekkilinin izin ücretleri ile iş akdinin feshinden geriye doğru son 5 yıllık fazla mesai ile genel tatil ve milli bayram ücretlerinin ödenmediğini iddia ederek toplam 9.200,00-TL. alacağının tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.B) Davalılar Cevabının Özeti:1 ve 2 numaralı davalılar vekili cevap dilekçesinde, ... 7.İş Mahkemesinin 2008/405 Esas sayılı dosyasına kayıtlı olarak davacı tarafından müvekkili şirketler aleyhine açılan dava sonucunda verilen kararda davacının işe iadesine karar verilip işbu kararın ... tarafından onanarak kesinleşmesi üzerine davacının işe başlatılması, başlatılmaması halinde 12 aylık brüt ücret tutarı işe iade tazminatı ile 4 aylık boşta geçen süreye ilişkin ücret ve sosyal hakların Av. .. 'a ait banka hesabına yatırılmasının talep edildiğini, müvekkilince işe iade talebinin kabul edilmeyerek davacının kıdem, ihbar tazminat alacakları, bakiye yılık ücretli izin alacağı ile 12 aylık brüt ücret tutarında işe iade tazminatı ve boşta geçen 4 aylık süreye ilişkin ücret alacaklarının 58.800,25 TL. olduğu hesaplanarak davacı adına davayı takip eden Liman-İş Sendikası­nın davacı adına dava ile ilgili ahzu kabza sulh ve ibraya yetkili kılındığına ilişkin muvafakatname ve anılan Sendikanın Av. ...'a ... 15.Noterliğince 16.10.2007 tarih 36400 yevmiye numarasını içeren sulh, ibra, ahzu kabz yetkilerini içeren verdiği vekaletname uyarınca davacı adına tahakkuk eden 58.800,25 TL. 31.08.2008 tarihli ibraname ve eki çizelge kapsamında 3 eşit taksitle Av. .. hesabına yatırıldığını, bahsi geçen ibranamede açıkça faiz, izin, eksik ödeme ve sair ne nam altında olursa olsun başkaca hiçbir alacak talebinde bulunulmayacağının, müvekkillerinin her türlü hak ve alacaklarının gayri kabili rücu ve ibra edildiğinin beyan ve taahhüt edilerek müvekkillerinin ibra edildiğinin yazılı olduğunu, işyerinde 3 vardiya halinde çalışılmakla fazla mesai yapılmasının söz konusu olamayacağını, istisnai olarak fazla mesai yapılması durumunda buna ilişkin ücretinin bordro tahakkuku yapılarak ödendiğini, bordroların imzalı olup ihtirazı kayıt içermediğini, keza davacının imzasını içeren hizmet akdinde ücrete fazla mesai ücretlerinin de dahil olduğunun yer aldığını, genel tatil ve mili bayram ücret alacak talebinin de yerinde olmadığını, bu alacakların 5 yıllık zaman aşımına tabi olduğunu bu nedenlerle haksız davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Davalılardan ... vekili, davacı ve arkadaşlarının müvekkili sendikaya üye oldukları için tazminatsız olarak işten atılınca bütün masrafların sendika tarafından karşılanıp işe iade davalarının açılıp bu davaların kazanıldığını kararın kesinleşmesi sonrası yasal süreleri içinde işe iade başvurularının yapıldığını ancak işverenin hiçbir işçiyi işe başlatmadığını, alacaklarının tahsili için işveren aleyhine dava açılması gerekirken işveren tarafından tüm alacakların 5 taksit halinde ödenebileceği teklifinde bulunulduğunu, yapılan görüş meler sonucunda ödenecek alacaklara ilişkin ayrıntılı dökümü içeren listelerin hazırlanıp işçilerin bilgisine sunulduğunu ve mahalde açılan bölge temsilciliğinde ilan edildiğini, dava açılması halinde tazminatsız işten atılan işçilerin alacakların tahsili için geçecek süreyi beklemek istemeyerek teklifi kabul ettiklerini, ancak ödeme taksit sayısının azaltılmasın talep ettiklerini, işverenle görüşme sonrası ödemenin 3 taksit halinde yapılmasını kabul ettiğini, bir kısım işçinin ödeme çizelgesine itiraz etmediklerine ilişkin belge imzaladığını, işçilerin kabulü sonucunda çizelge ve ibraname düzenlendiğini, 3 taksit halinde ödenen alacaklarını işçilerin ... veya ... kendilerine ödendiğini ödemeyi almaya gelmeyen ve bildirdikleri banka hesabına yatırılmasını isteyen işçilerin alacaklarının banka aracılığı ile gönderildiğini, davacının alacaklarının da tahsil edilen taksitler akabinde 01.09.2009 tarihli dilekçesine istinaden banka aracılığı ile sadece %5 oranında Avukat ücreti kesilerek ödendiğini, havale masraflarının banka tarafından yatırılan taksitlerden kesildiğini, müvekkili sendikaya verdiği muvafakatname ve talepname içeriğinde yer aldığı üzere ahzu kabz, sulh ve ibraya ilişkin yetki verdiğini bu itibarla usulsüz ve yetkisiz işlem yapılmadığını bu nedenle haksız davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Davalılardan Av. .. cevap dilekçesinde, öncelikle davacıyı temsilen ... açtığı ve takip ettiği davada vekil sıfatı işlem yapmakla öncelikle husumet yönünden hakkındaki davanın reddine karar verilmesini, davacı ve arkadaşlarının müvekkili davalı ..... üye oldukları için tazminatsız olarak işten atılınca işe iade davalarının açılıp masrafların müvekkili ... tarafından karşılandığını,davaların kazanılıp kararın kesinleşmesi üzerine süresinde işe iade başvurusunda bulunduklarını ancak davalı işverenlerin davacıyı işe başlatmadığını,alacakların tahsili için dava açılmasının gerekli olup dava açmadan önce tüm alacakların 5 taksitle ödeyebileceklerini davalı işverenin teklif ettiğini,teklif içeriği alacaklar ayrıntılı olarak hesaplanarak davacı ve diğer hak sahibi işçilere tablo halinde sunulduğunu, işyeri mahallinde açılan ... de ilan edildiğini,teklifi davacı dahil tüm işçilerin kabul ettiklerini, reddedilmesi durumunda Avukat olarak dava açarak tahsilinin ayrıca kendisi için ücreti vekalet olarak sağlayacağı gelirin göz önüne alındığında daha lehinde olduğunu, teklifi kabul eden işçilerin ancak mümkünse taksit sayısının azaltılması istemeleri üzerine ... işyeri yetkilileri ile görüşerek taksit sayısını 3'e düşmesini sağlayıp buna göre ibraname ve çizelgeler düzenlendiğini, kendisinin bu belgeleri vekil sıfatı ile imzaladığını, yapılan ödemelerin ...i veya ... işçilere ödenip banka hesabına yatırılmasını isteyen işçilerin ise bildirdikleri banka hesaplarına yatırıldığını, davacının da alacaklarının 01.09.2009 tarihli dilekçesi ile banka hesabına yatırılması talimatı üzerine istemi doğrultusunda banka hesabına yatırıldığını, alacak kalemlerinin davacıya bildirilmediği iddiasının doğru olmadığını, tahsilatlardan %5 oranında vekalet ücreti düşülerek ödenip davacı dahil hiçbir işçi alacaklarının ödendiğinde itiraz etmediğini, ihtirazı kayıt koymadan tahsil etmekle hakkında dava açılmasının yasa ve usule aykırı olduğunu, davacıların müvekkili sendikaya dava açılması için başvurularında ahzu kabz, sulh ve ibraya ilişkin verdikleri, yetkiye dayalı işlem yapıldığını ve haksız davanın reddi gerektiğini savunmuştur.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlara ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın reddine karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe:Mahkeme gerekçeli kararının, dava ve cevapların özetlendiği kısımlarının, işbu dava dosyasına özgü olmadığı, başka bir dava dosyasına ilişkin olduğu anlaşıldığından, 6100 sayılı .....nun m.297/1-c bendine aykırı olan kararın bozulması gerektirmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.