Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5281 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 22749 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVALILAR :1-... ADINA AVUKAT ... 2-... ADINA AVUKAT ... DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile ücret alacağı, fazla mesai ücreti, dini ve milli bayram tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının asıl işveren ....şubesinde alt işveren ... sigortalısı olarak 01.08.2010 tarihinde güvenlik görevlisi olarak işe başladığını ve 27.03.2013 tarihine kadar kesintisiz olarak çalıştığını, 27.03.2013 tarihinde davalı işverenin davacının iş akdini bildirim sürelerine de uymayarak haksız olarak feshettiğini, kıdem ve ihbar tazminatlarını da ödemediğini iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret, fazla çalışma ve dini ve milli bayramlar ücreti alacaklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.B) Davalılar Cevabının Özeti:Davalı ... vekili cevap dilekçesi ile; müvekkili .. Şubat 2009 tarihine kadar bir kamu iktisadi teşebbüsü iken bu tarih sonrasında özelleştirildiğini, davacının çalışanı olduğu diğer davalı ... 27.07.2011 tarihinde imzalanmış olan sözleşmenin müvekkile ile "Koruma ve Güvenlik Hizmeti İşleri"ni üstlendiğini, ... işçisi olan davacının adı geçen firma bünyesinde ihale sözleşmesi ile .... çalıştığını, müvekkilin "Güvenlik İşi" olan ihale konusu işi bölmediğini, kendisinin de işçi çalıştırmadığını, güvenlik işini vermede İş Kanunu'nun 2.maddesi uyarınca asıl işveren konumunda olmadığını, müvekkili firma ile taşeron firma arasında alt işveren-üst işveren ilişkisinin bulunmadığını, müvekkili şirketin ihale ile iş verdiği taşeron firma işçisine karşı herhangi bir tazminat yükümlülüğünün de bulunmadığını, bu nedenle işçilere ödenecek kıdem tazminatından yüklenicinin sorumlu olduğunu, davacının iş akdinin diğer davalı tarafından haklı nedenler ile feshedildiğinden davacının ne müvekkilden ne de diğer davalıdan herhangi bir alacağının bulunmadığını, davacının güvenlik görevlisi olduğunu, asli görevinin vardiyası süresince işyerini korumak ve güvenliğini sağlamak olduğunu, davacının güvenlik işi gibi son derece dikkat ve özen isteyen bir işin vardiyasında işyerini tehlikeye attığını, gerekse işinin gereklerini yerine getirmeyerek müvekkilin satın aldığı hizmetin karşılığını veremediğini, davacının 15.09.2010, 25.11.2012 ve 22.03.2013 tarihlerinde üst üste uyurken yakalandığını ve 25.01.2012 tarihinde ise davacının görev yerini boş bırakarak civarda dolaştığının teftiş uzmanı tarafından yapılan denetlemede tespit edildiğini ve fotoğraflandığını, tüm bunlara rağmen davacının yaptığı davranış konusunda kınandığını ve uyarıldığını, yine de hemen iş akdinin feshi yoluna gidilmediğini, ancak aynı durumun davacı tarafından defalarca tekrarlanması nedeniyle iş akdine son verildiğini, davacının savunmasında belirttiği migreni için kullandığı ilaç dolayısıyla uyuduğu iddiasının samimiyetten uzak olduğunu, yine davacı ile ihaleyi alan diğer davalı arasında belirli süreli iş sözleşmesi yapıldığını, bu nedenle davacının kıdem ve ihbar tazminatının talep edilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, yine davacının vardiyalı çalışma düzenine rağmen fazla çalışma yaptığı ve tüm ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı iddiasının gerçeklikten uzak olduğunu, yine davacının işe giriş tarihinden itibaren 1 buçuk ay sonra ilk maaşını aldığından bahisle 15 gün karşılığı ücret talep ettiğini, işçinin ücret alacaklarından ihale makamının sorumlu olmadığını ve işçilerin maaşlarının diğer davalı tarafından ödendiğini, bu nedenlerle davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı ... vekili cevap dilekçesi ile, davacının müvekkili şirketin ... 01.08.2010 tarihinden iş akdinin müvekkili şirket tarafından haklı nedenle feshedildiği 25.03.2013 tarihine kadar özel güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, davacının çalıştığı süre boyunca görevini gereği gibi yapmadığını, işe başladığı tarihten hemen akabinde 15.09.2010 tarihinde yapılan denetimde görev talimatlarına aykırı davrandığını, görev yerinde uyuduğunu, korumakla yükümlü olduğu yerin güvenliğini tehlikeye düşürdüğünün tespit edildiğini ve bu hususla ilgili kınama cezası verildiğini, 25.01.2012 tarihinde görev talimatlarına aykırı davrandığını, Teftiş Uzmanı tarafından yapılan denetlemede nöbet yerinde olmadığını, binanın çevresinde ve içinde dolaştığını, görev yerin boş bırakarak sorumlusu olduğu bölgeyi tehlikeye açık bıraktığı için ihtar cezası verildiğini, davacının belirtilen davranışları nedeniyle defalarca şifaen ve tutanaklarla da sabit olduğu üzere yazılı olarak uyarılmasına rağmen davranışların son vermediğini, son olarak 22.03.2013 tarihinde 00.00/08.00 vardiyasında Güvenlik Mobosu'nun içerisinde uyuduğunu, bu davranışı ile hem kendi can güvenliğini, hem de korumakla yükümlü olduğu bölgenin güvenliğini tehlikeye açık bıraktığının tutanaklarla ve fotoğraflarla tespit edildiğini, davacının belirtilen disiplinsiz davranışlarda bulunup bunlara devam etmesi sebepleriyle tüm bu hususlarda savunması alınmak suretiyle iş akdinin 27.03.2013 tarihli fesih bildirim yazısıyla 4857 sayılı Kanunun 25/2 fıkrası ve Şirket Disiplin Kurulu Yönetmeliği uyarınca feshedildiğini, davacının ilgili yasa maddesine istinaden davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağını, davacının iş akdi müvekkili şirket tarafından haklı nedenle feshedildiği tarihe kadar kendisine tüm hak ve alacaklarının eksiksiz ödendiğini, bu nedenlerle davanın reddi gerektiğini savunmuştur. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlara ve bilirkişi raporuna dayanılarak, feshin geçerli nedene dayandığı gerekçesiyle davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulüne, diğer işçilik alacakları taleplerinin ise reddine karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı davalılar temyiz etmiştir. E) Gerekçe:Somut uyuşmazlıkta iş akdinin feshinin haklı ya da geçerli nedene dayanıp dayanmadığı taraflar arasında ihtilaflıdır.Davacı kendi savunmasında da kabul ettiği üzere görevini yerine getirirken nöbeti sırasında uyumuştur. Davacının bu şekilde güvenlik zaafiyetine sebebiyet verdiği ve eylemi ile asli görevini yapmadığı açıktır.Davacının yaptığı işin güvenlik işi olduğu dikkate alındığında, davacının görevinin başında uyuması nedeniyle yapılan feshin 4857 sayılı Yasanın 25/II-ı maddesi uyarınca haklı nedene dayandığı anlaşıldığından davacının kıdem ve ihbar tazminatı isteklerinin reddi yerine hatalı değerlendirme ile kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.