MAHKEMESİ : İZMİR 8. İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 07/10/2011NUMARASI : 2010/960-2011/609DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ödenmeyen ücret alacağı, eksik ödenen ücret alacağı ile bakiye ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, müvekkilinin ücretinin hiçbir zaman düzenli ödenmediğini, 2010 Yılı Ocak-Şubat-Mart-Nisan-Mayıs ayları maaşlarının eksik ödendiğini, takip eden Haziran ayından Kasım ayına kadar 6 aylık ücretinin ise hiç ödenmediğini, bunun üzerine 26.11.2010 tarihinde İzmir 25. Noterliğinden keşide ettikleri 30636 sayılı ihtarname ile iş akdini, İş Yasasının 24/II-e maddesi uyarınca haklı nedenle feshettiklerini iddia ederek, kıdem tazminatı ile ödenmeyen ücret alacağı, eksik ödenen ücret alacağı ve bakiye ücret alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, davacının ücretinde O'nun bilgisi dahilinde indirime gidildiğini, davacının bu değişikliğe yasal sürede itiraz etmediği için kabul etmiş sayılacağını, bu nedenle iş akdini feshetmesinin haklı dayanağının bulunmadığını, davacının iş akdini feshettikten sonra işsiz kalmadığını, bakiye süre ücretinden söz edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesini fesihte haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı taraflar temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2- Taraflar arasındaki ilişkinin belirli süreli iş sözleşmesinin unsurlarını taşıyıp taşımadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.Belirli süreli iş sözleşmesinden söz edilebilmesi için sözleşmenin açık veya örtülü olarak süreye bağlanması ve bunun için objektif nedenlerin varlığı gerekir. Yapılan işin niteliği belirli süreli iş sözleşmesi yapılabilmesi için önem arzetmektedir. Belirli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak “belirli süreli iş sözleşmesi” yapılabilecektir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 430 uncu maddesinde ilk defa yapılacak olan sözleşmelerde objektif neden öngörülmemiş oluşu, önceki özel kanun olan İş Kanunu’nun 11 inci maddesindeki objektif nedenlerin varlığını ortadan kaldırmaz. Somut olayda, davacının belirli süreli hizmet akdi ile çalıştırılmasını gerektirir nesnel ve objektif neden olmadığından iş sözleşmesinin baştan beri belirsiz süreli olarak nitelendirilmesinin gerektiği anlaşılmakla bakiye süreye ilişkin ücret isteminin reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 19.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.