Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5020 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 54932 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ : KARABÜK İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 16/06/2011NUMARASI : 2009/43-2011/504DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, maaş ücreti ile fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı işçi, iş sözleşmesinin davalı tarafından haksız fesih edildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile maaş ve fazla alacaklarının ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı R.. U.. duruşmadaki beyanında, davacıyı işten çıkartmadığını, piyasadaki durgunluk nedeniyle haddehanedeki işlerin durduğunu, bu nedenle işçileri ücretsiz izne ayırdığını, davacının işsizlik parasından yararlanmak için kendisini işten çıkartmış gibi işlem yapmasını istediğini, kendisine yardımcı olmak için bu şekilde işlem yaptıklarını, davacının 2009 Yılının ilk 3 ayında 41 gün çalıştığını, bunun karşılığında 350,00TL ücret ödediğini, davacının 2008 Yılının 8. Ayına kadar S.. Çelik Sanayi şirketinde işçi olarak çalışt??ğını, bu şirketin aile şirketleri olduklarını, bu şirketin zor duruma düşmesi nedeniyle E.. D. Ç şirketinin sahibi M.. E..'e kiraya verdiklerini, Safçelik'in sahip olduğu tesisleri E.. D. Ç'nin kullanmaya başladığını ve S..'in işçilerinin de E.. D. Ç'ye geçmiş olduğunu, bu konuda protokol yaptıklarını, S.. olarak ekonomik anlamda zor durumda oldukları için işçilere kıdem tazminatı ödeyemediklerini, davacının da kıdem tazminatı alacağının da olduğunu, davacının 10 yıldan fazla hizmetinin bulunduğunu, maaşlarını zamanında ödediklerini savunarak davanın reddini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe:Taraflar arasında husumet noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Davacı dava dilekçesinde, davalılar olarak R.. U.. isimli gerçek şahıs, E.. D.. Ç.. isimli gerçek veya tüzel kişilik olduğu anlaşılamayan şahsı davalı göstermiş. Mahkemece de sadece R.. U.. isimli kişi adına tebligat çıkarılarak yargılama yapılıp, hüküm kurulmuş ise de, davacının hizmet cetveli dökümünde görünen işyerleri sicil numaralarının kime ait olduğu mahkemece araştırılmamış buna ilişkin savunmalar da karşılanmamıştır. Davacının kuruma bildirilen çalışmalarının tüzel kişiliği bulunan bir şirket nezdinde geçmesi halinde şirket ortaklarına husumet yöneltilmesi mümkün değildir. Bu itibarla mahkemece yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda araştırma yapılarak, çalışmaların hangi kişi veya kurum nezdinde geçtiğinin belirlenmesi, davalı R.. U.. isimli gerçek kişinin bizzat işveren sıfatının bulunmadığının tespiti halinde, bu şahıs hakkında davanın husumetten reddi gerektiğinin, yine diğer davalı E.. D.. Ç.. isimli kişi veya şirketin işveren sıfatının bulunup bulunmadığı, var ise tam ismi belirlenerek dava dilekçesi tebliğ edilmek suretiyle taraf teşkili sağlanması, aksi halde bu ikinci davalı yönünden de davanın husumetten reddi gerektiğinin düşünülmemesi isabetsiz olup kararın bozulması gerekmiştir. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 18.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.