Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4811 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 32588 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötüniyet tazminatı ile fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı; 23/05/2003-03/05/2012 tarihleri arasında davalı şirkette dokuma ustası olarak çalıştığını, son net ücretinin 1.300,00 TL olduğunu, ancak ....... primlerinin asgari ücret üzerinden yatırıldığını, 2011 ve 2012 yıllarına ait yıllık izinlerini kullanamadığını, dini bayramların birinci günü hariç diğer genel tatil günlerinde çalıştığını iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı, kötüniyet tazminatı, fazla mesai ve yıllık izin alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir. B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı; zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacının işçilik alacaklarına karşılık ibraname verdiğini, hiçbir alacağının kalmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2- Uyuşmazlık, iş akdinin feshinde kötüniyet tazminatının koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.Belirsiz süreli iş sözleşmesinin taraflarca ihbar öneli tanınmak suretiyle ya da ihbar tazminatı ödenerek her zaman feshi mümkün ise de, bu hakkın da her hak gibi Medenî Kanunun 2 nci maddesi uyarınca dürüstlük ve objektif iyiniyet kurallarına uygun biçimde kullanılması gerekir. Aksi takdirde fesih hakkının kötüye kullanılmış olduğundan söz edilir. Fesih hakkını kötüye kullanan işveren, 4857 sayılı İş Kanununun 17 nci maddesi uyarınca, bildirim sürelerine ait ücretin üç katı tutarında tazminat ödemek zorundadır. Bahsi geçen tazminata uygulamada kötüniyet tazminatı denilmektedir.Kötüniyet tazminatına hak kazanma koşulları ve tazminat miktarının hesaplanması açısından, 4857 sayılı Yasada önemli değişiklikler öngörülmüştür. Yasanın 17 nci maddesinin altıncı fıkrasının açık hükmü gereğince, iş güvencesi kapsamında olan işçiler yönünden kötüniyet tazminatına hak kazanılması mümkün değildir. 1475 sayılı Yasada, “işçinin sendikaya üye olması, şikâyete başvurması” gibi sebepler ileri sürülerek iş sözleşmesinin sonlandırılması, kötüniyetin varlığı açısından örnekseme biçiminde sayıldığı halde, 4857 sayılı Yasada genel anlamda fesih hakkının kötüye kullanılmasından söz edilmiştir. Maddenin gerekçesinde de belirtildiği üzere, işçinin işvereni şikâyet etmesi, aleyhine dava açması veya tanıklık yapması nedenlerine bağlı fesihlerin kötüniyete dayandığı kabul edilmelidir. Tazminat miktarının belirlenmesi de Yasa ile açıklığa kavuşturulmuş, “kötüniyet tazminatının” ihbar önellerine ait ücretin üç katı tutarında olacağı belirtilmiş ve ayrıca ihbar tazminatının da ödeneceği hüküm altına alınmıştır. Yasanın 17 nci maddesinin son fıkrasındaki düzenleme kötüniyet tazminatını da kapsamakta olup, bu tazminatın hesabında da işçiye ücreti dışında sağlanmış para veya para ile ölçülebilir menfaatler dikkate alınmalıdır .Somut uyuşmazlıkta, işe iade kapsamında olduğu tartışmasız olan davacının kötüniyet tazminatı talep edemeyeceği anlaşıldığından, bu talebin reddi gerekirken gerekçesi dahi açıklanmadan kötüniyet tazminatına hükmedilmesi hatalıdır. 3-Davalının yaptığı yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre oranlanarak hüküm altına alınmaması hatalıdır. 4- Hükmedilen miktarların net mi yoksa brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesinin infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemesi de hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 03.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.