Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4803 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 34306 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVALILAR : 1- .... ADINA AVUKAT ...2-...DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile ikramiye, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti, ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı ....avukatı ile davalı ... tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı; 06.12.2008-29.04.2013 tarihleri arasında davalı şirkete ait işyerinde en son aylık net 1.450,00 TL ücretle düz işçi olarak çalıştığını, başka bir işçiye küfrettiğinden bahisle iş akdinin davalı tarafından haksız olarak feshedildiğini iddia ederek, kıdem ve ihbar tazminatı, ikramiye alacağı, fazla mesai, yıllık izin, genel tatil ve maaş alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.B) Davalılar Cevabının Özeti:Davalı ......; davacının, davalı şirkette hiçbir zaman çalışmadığını, iş akdinin 4857 sayılı yasanın 25/II-d maddesi uyarınca haklı nedenle feshedildiğini, bakiye ücret ve izin alacaklarının ödendiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.Dahili davalı......-...'ye usulüne uygun tebligatın yapıldığı ancak davaya karşı herhangi bir beyanda bulunmadığı görülmüştür. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı, davalılar temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Alacak davalarında dahili dava yoluyla davalı ithali mümkün olmadığından mahkemece davacı vekilinin 26/07/2013 tarihli ...’nin davaya dahil edilmesi talebinin kabul edilerek bu kişi aleyhine hüküm kurulması hatalıdır. Mahkemece dahili davalı ... isimli kişi hakkındaki talebin bu kişi aleyhine usulüne uygun dava açılmadığı için usulden reddi gerekirken ...’nin şirketle beraber müteselsilen ve müştereken sorumlu tutulması hatalıdır. 3-Mahkemenin karar gerekçesinde belirttiği üzere, davacı ve arkadaşı ...’ın..... isimli çalışana “al köpek biz çalışmıyorsak bizim hakkımızı da sen ye” sözleriyle hakaret ettiklerinin açıkça anlaşılması karşısında, davacının bu eyleminin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/2-d maddesi kapsamında olup işverene haklı fesih imkanı verdiği, işverenin de bu hakkını yasal süresi içinde kullandığı anlaşıldığından, mahkemece davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken, işverenin diğer işçisine sataştığı açık olan işçinin hareketlerinin geçerli fesih oluşturduğu yönündeki yerinde olmayan gerekçe ile kabulü hatalıdır. 4-Davacının mahkeme ara kararı uyarınca talep artırımı yaptıktan sonra talebini belirleyip, belirlediği bu talebi tekrar ıslah ile artırması mümkün değildir. Talep artırımından sonraki ıslah dilekçesi yok hükmünde sayılarak sonuca gidilmelidir. 5-Kabule göre davada birden fazla davalı olmasına rağmen harç ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin hangi davalıdan alınacağı açıklanmadan “davalıdan” denilerek hüküm kurulması, aynı şekilde davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilirken hangi davalı lehine vekalet ücretine hükmedildiğinin açıklanmaması da hatalıdır. F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine 03.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.