MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücret ile fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla mesai ve yıllık izin ücreti alacaklarının ödenmesini istemiştir. B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davanın reddini istemiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz:Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir. E) Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle, kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2- Somut olayda davalı vekilinin ıslaha karşı süresinde zamanaşımı itirazında bulunduğu ancak mahkemece bu itirazın değerlendirilmediği anlaşılmakla ıslaha karşı yapılan zamanaşımı itirazı değerlendirilmeden hük??m kurulması hatalıdır.3- Mahkemece karar gerekçesinde “, aylık ücretinin 1.000,00 TL olduğunun kabul edilmesi gerektiği” açıklamasına rağmen hükümde bilirkişi raporunda davacının ücretinin 2000 TL kabul edilerek yapılan hesaplamalara karar verilerek gerekçe - hüküm çelişkisi oluşturulması 10.04.1992 gün ve 1991/7 esas, 1992/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına aykırıdır.Bu husus 6100 sayılı HMK. nun 298/2. maddesinde de özellikle düzenlenmiştir.Mahkemece 10.04.1992 gün ve 1991/7 esas, 1992/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına ve HMK. nun 298/2. maddesine aykırı karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.4- Taraflar arasında ücret miktarı konusunda ihtilaf bulunmaktadır.Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir. Somut olayda davacı net 2000 TL aldığını iddia etmiş Davalı ise davacının asgari ücret ile çalıştığını savunmuştur. Mahkemece Gaziantep Eczacı Odasından yapılan emsal ücret araştırmasına istinaden davacının asgari ücret ile çalıştığı kabul edilmiş ise de 15 yıl 2 ay hizmet süresi olan eczacı kalfasının asgari ücretle çalışması hayatın olağan akışına aykır??dır. Mahkemece yukarıdaki ilke kararı doğrultusunda davacı işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, Gaziantep Eczacı Odası dışında ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tanıklar ücret konusunda beyanda bulunmak üzere yeniden dinlenerek tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup hükmün bozulması gerekmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 14.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.