Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4619 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 15922 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 11. İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 02/10/2013NUMARASI : 2012/167-2013/512DAVA :Davacı vekili, feshin geçersizliği kararı sonrası davacının davalı işveren tarafından işe başlatılmadığını belirterek, kıdem ve ihbar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 417'nci maddesinde, kanunen belirtilmiş haller dışında yargılama giderlerinin aleyhinde hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği, davada iki taraftan her birinin kısmen haklı çıkması durumunda ise mahkemece her iki tarafın yargılama gideri ile yükümlü tutulacağı veya bu giderlerin taraflar arasında takdir edilen şekilde bölüştürüleceği, 418'inci maddesinde, davanın esası hakkında yararına hüküm verilmiş olan tarafın davayı isteyerek uzatması veya gereksiz masraf yapması ya da elinde bulunup da karara etkili olan belgeleri anında ve zamanında karşı tarafa bildirmemesi durumlarında yargılama giderlerinin tamamı veya bir bölümüyle mahkûm edilebileceği, 423’üncü maddesinde, vekil ücretinin yargılama giderleri içinde yer aldığı belirtilmiş; 01.10.2011 günü yürürlüğe girerek 1086 sayılı Kanunu yürürlükten kaldıran 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “yargılama giderlerinin kapsamı” başlığını taşıyan 323’üncü, “yargılama giderlerinden sorumluluk” başlıklı 326’ncı, “dürüstlük kuralına aykırılık sebebiyle yargılama giderlerinden sorumluluk” başlığını taşıyan 327’nci maddelerinde de benzer düzenlemelere yer verilmiş olup, 29.05.1957 gün ve 4/16 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da, avukatlık ücretinin, diğer yargılama giderlerinde olduğu gibi mahkemece kendiliğinden (resen) hükme bağlanacağı açıklanmıştır. 6100 sayılı 297/1.ç maddesi uyarınca hüküm sonucunda, “yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresine yer verilmesi, aynı maddenin 2 nci fıkrasına göre ise “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”. Mahkemece tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli kararın hüküm fıkrasında taraflarca yapılan yargılama giderlerine yer verilmeyerek yukarda belirtilen HMK.'nun297. maddesine aykırı davranılmıştır. Davacının talepleri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan haklar sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde yargılama giderleri dahil gösterilmelidir. HMK.nun emredici netilikteki 297. maddesine aykırı olarak karar verilmesi hatalıdır. SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarda belirtilen nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.