MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR 1. İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 16/11/2011NUMARASI : 2010/2139-2011/1384DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ikramiye alacağı, fazla mesai ücreti, hafta tatil ücreti, genel tatil ücreti, izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı, 02.08.1999 tarihinde davalı işyerinde çalışmaya başladığını, 28.12.2010 tarihinde iş akdini 15 yıl sigortalılık ve 3600 prim günü ödeme koşulunu yerine getirmesi nedeniyle kıdem tazminatı almak için feshettiğini, işveren kar ettiği halde ikramiye alacağının ödenmediğini, fazla çalışma ödenmediğini, hafta tatili ve genel tatillerde çalıştığını, yıllık izin kullanmadığını ileri sürerek, kıdem tazminatı ile ikramiye, fazla çalışma, hafta tatili, genel tatil ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı, tarafların arasındaki sözleşmenin Basın İş Kanununa tabi olduğunu, 1475 sayılı Kanunun 14. maddesine göre kıdem tazminatı isteyemeyeceğini, asgari ücret aldığını, izinde iken iş aktini feshettiğine dair ihtarname gönderdiğini ve izin bitimi gelip çalışmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, 4857 sayılı İş Kanunu'nda yer alan ve işçiye kıdem tazminatı olanağı tanıyan askerlik, yaşlılık aylığı ya da toptan ödeme verilmesi, kadın işçinin evlenmesi gibi haller Basın İş Kanunu'nda düzenlenmediğinden, gazetecinin iş sözleşmesinin bu sebeplerle son bulması halinde kendisine kıdem tazminatı ödenmeyeceği; davalının 2010-2009- 2008 yılları itibarıyla zarar beyan ettiği, bu durumda davalı kar elde etmediğinden 5953 sayılı Kanunun 14/son hükmü gereği davacıya ikramiye ödemesinin kanuni dayanağı kalmadığı; davacının ara dinlenmesiyle birlikte günlük 7,5 saat çalıştığı için fazla çalışma ücreti alacağı olmadığı; haftada bir gün izin kullandığı; 5953 sayılı Kanuna göre gazetecilerin ulusal bayram ve genel tatillerde izin hakkı düzenlenmediğinden davacının bu konudaki talebinin de yerinde görülmediği; davacının kullanmadığı 89 gün yıllık izin hakkı olduğu, ancak davacının bunları kullanmayı talep etmeyip kullanmadığından bakiye süre için izin alacağına karar verilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı davacı temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1.Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının Basın İş Kanunundan kaynaklanan tazminat ve alacakları olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Somut olayda, davacı iş sözleşmesinin sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısını tamamlaması ve işçilik alacaklarının ödenmemesi nedeniyle kendisi tarafından feshedildiğini ileri sürmüştür. Dairemizin yerleşik içtihatları uyarınca basın işçisinin de diğer işçiler gibi koşulları gerçekleştiğinde iş sözleşmesini haklı nedenle feshedebileceği ve kıdem tazminatına hak kazanacağı kabul edildiğinden davacının iş sözleşmesini emeklilik veya işçilik alacaklarının ödenmemesi nedeniyle haklı nedenle feshedip etmediği kesin olarak belirlenmeden kıdem tazminatı isteğinin reddi hatalıdır. 2. Davacı 1999-2010 arası davalı tarafından yayınlanan gazetede çalıştığını ileri sürmüştür. SGK kayıtlarından davacının 02.08.1999 ile 20.04.2008 tarihleri arası Z.. A..’a ait işyerinde çalıştığı, daha sonra çalıştığı gazetenin imtiyaz hakkının ortakları Z.. A..-H.. E..-S..T.. olan davalı şirket tarafından satın alındığı anlaşılmaktadır. Bu durumda önceki işveren ile davalı arasında organik bağ olup olmadığı, işyeri veya hizmet akdi devrinin olup olmadığı araştırılmadan, hesaplamaların davacının tüm çalışma süresi üzerinden yapılıp yapılmayacağı kesin olarak belirlenmeden talep edilen tüm işçilik alacakları hakkında eksik inceleme ile sadece davalı yanında çalıştığı süre dikkate alınarak hüküm kurulması isabetsizdir. 3. Tanık ifadelerinden davacının 13.00- 21.00 saatleri arası çalıştığı, maç olduğu günlerde çalışmasının 02.00 ye kadar uzadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının Basın İş Kanununun ek 1.madde gereği normal mesaisinin haftada 48 saati aşmadığı ancak maç olan günlerde fazla mesai yaptığı anlaşıldığından fazla çalışma alacağının buna göre değerlendirilmesi gerektiği de açıktır. 4. Tanık ifadelerinden davacının resmi tatil ve dini bayramların son günü çalıştığı anlaşıldığından 5953 sayılı Kanunun ek 1 /2 maddesi gereği genel tatil çalışmaları fazla çalışma izninde değerlendirileceğinden anılan talebin de kanunda düzenlenmediği gerekçesiyle reddi isabetsizdir. 5. Basın İş Kanununun 6., 21. ve 29. maddelerine göre davacının yıllık izin ücreti alacağını hak ettiği ve 6. maddede bu alacaktan feragat edilemeyeceği düzenlendiğinden davacının yıllık izin ücreti alacağının 2 katı olarak hesaplanıp hüküm altına alınması gerekirken, izin talep etmeyerek hakkından feragat ettiği gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır. 6. Mahkemece yukarıda belirtilen maddeler uyarınca davacının taleplerinin yerinde olup olmadığı araştırılarak, gerekirse yeniden konusunda uzman başka bir bilirkişiden rapor alınarak karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 13.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.