Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4279 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 32288 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti, yıllık izin ücreti, ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IA) Davacı İsteminin Özeti: Davacı, işyerinde Ekim 2005 – 10.08.2012 tarihleri arası çalıştığını, maaş+prim esasına göre çalışmakta iken kendisi ile işveren arasında hak ettiği prim ve fazla mesai alacakları ile ilgili görüş ayrılığının çıktığını, prim ve fazla mesai alacaklarını talep ettiğinde kendisine işveren tarafından işi bırakıp gitmesinin söylendiğini ve haklarının da ödenmeyince haklı nedenlerle istifa edip iş yerinden ayrıldığını iddia ederek, kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, ulusal bayram-genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti, yıllık izin ücreti ile ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davacının kendi el yazısı ile yazdığı istifa dilekçesi ile işi bıraktığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş akdini haklı nedenle feshettiği gerekçesi ile kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, bayram ve genel tatil çalışması taleplerinin kabulüne, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti ile ücret alacağı taleplerinin reddine karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı taraflar yasal süresi içinde temyiz etmiştir. E) Gerekçe: 1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. Satış temsilcilerinin fazla çalışma yapıp yapmadıkları hususu, günlük faaliyet planları ile iş çizelgeleri de dikkate alınarak belirlenmelidir. Satış temsilcileri genelde belli hedeflerin gerçekleşmesine bağlı olarak prim karşılığı çalışmaktadırlar. Prim, çalışanı özendirici ve ödüllendirici bir ücret ödemesi olup işverence işçiye garanti edilmiş bir temel ücretin üzerine belirli bir usule bağlı olarak ödenen ek bir ücrettir. İşverenin istek ve değerlendirmesine bağlı olabileceği gibi, sözleşme gereği olarak da verilebilir. Fazla mesai ise kural olarak 4857 sayılı İş Kanunu’na göre, kanunda yazılı şartlar çerçevesinde, haftalık 45 saati aşan çalışmalardır. İşçi fazla mesai yapsın yapmasın prim ödemesi var ise bu ek ücrete hak kazanır. Ancak ister gezerek, isterse işyerinde çalışsın satış temsilcisi mesaisi artıkça prim alacağı artacağından, bir anlamda yüzde usulü ile çalışması söz konusu olduğundan fazla çalışma ücretinin yüzde usulünde olduğu gibi sadece zamlı kısmının (% 50) hesaplanması gerekir. Somut uyuşmazlıkta; davacının satış ( pazarlama) görevlisi olarak maaş +prim usulü ile çalıştığı anlaşıldığından, yukarıda yazılı ilke kararı uyarınca taraf tanık beyanları birlikte değerlendirilerek davacının fazla mesai ücret talebi hesaplama yaptırılarak kabul edilmelidir. Fazla mesai ücreti hesaplamasında; davacının aldığı primler indirilmemeli, fazla mesainin sadece %50 zamlı kısmı hesaplanmalıdır. Mahkemece yerinde olmayan gerekçe ile fazla mesai ücreti talebinin reddedilmesi hatalıdır.3- Hükmedilen miktarların net mi, yoksa brüt mü olduğunun hüküm fıkrasında belirtilmemesinin infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemesi de hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine 29.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.