MAHKEMESİ İŞ MAHKEMESİDAVACI-KARŞIDAVALI-KARŞI DAVA : Davacı-karşı davalı icra takibine yapılan itirazın iptali, takibin devamı ile %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davalı-karış davacı ise kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, Pazar çalışması, bayram çalışması ile ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, asıl davanın kabulüne; karşı davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde duruşmalı olarak davalı-karşı davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; HUMK.nun 438.maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı; davalı borçlu ...'a karşı ................. 2010/11843 takip sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yaptıklarını, davalının bu takibe haksız olarak itiraz ettiğini, alacağın dayanağının davalının aldığı iş avanslarını iade etmemesi olduğunu bu miktarı nereye harcadığını da belgeleriyle ispat edemediğini bu sebeple 13.319,92 TL borcunun bulunduğunu iddia ederek, itirazın iptaline, takibin devamına ve %40 icra tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı; davacı şirkette çalıştığını, uhdesinde bulunan şirket parasını ödemediği için iş akdinin feshedildiğini, makam şoförü ve ofis boy olduğunu ticari defterlerin usulsüz tutulduğunu, şirkette pek çok harcamanın belgesiz yapıldığını, verilen avansların gerekli harcamalar yapıldıktan sonra artanın iade edildiğini, davacının kötü niyetli ve kusurlu olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir. Karşı dava olarak da; şirketten kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, Pazar çalışması, bayram çalışması, Şubat 2009 ayı maaş alacağı olmak üzere toplam 4.700 TL alacağı olduğunu, bu miktarın şirketten alınarak kendisine verilmesini iddia ederek, kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai, yıllık izin, hafta tatili, genel tatil ve ücret alacağının şirketten tahsiline, ayrıca % 40 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak asıl davanın kabulüne, karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı, davalı-karşı davacı vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı-karşı davacı işçinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davacı işverenin itirazın iptali davası açmasını takiben davalı işçinin kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai, yıllık izin, Pazar çalışması, bayram tatili, Şubat ayı maaşı kalemlerine ilişkin olarak karşı dava açtığı, mahkemece karşı davanın kısmen kabul edilerek bir kısım yıllık izin ücreti ile ücret alacağının tahsiline karar verildiği, “fazlaya dair talebin reddine” dendiği, karar gerekçesinde fazla mesai, Pazar çalışması, bayram çalışması taleplerinin ispat edilemediğinin belirtildiği, ayrıca gerekçede “davacı feshin haklı olduğunu ispat edemediğinden feshin tazminat gerektirdiği düşünülmüştür” dendiği anlaşılmıştır. Öncelikle HMK’nin 297. Maddesine göre birden fazla talebin varlığı halinde hangi talebin kabul edildiği, hangi talebin reddedildiği hüküm fıkrasında açıkça gösterilmek zorundadır. Mahkemenin karar gerekçesinde yer alan son cümleden, feshin tazminat gerektirdiği izlenimi edinilmekle birlikte, hüküm fıkrasında kıdem ve ihbar tazminatı hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği görülmüştür. Mahkemece yapılacak iş, kıdem ve ihbar tazminatları açısından açık, tereddütsüz bir gerekçe oluşturup olumlu ya da olumsuz bir karar verip ayrıca reddedilen talepler hakkında da açıkça hüküm kurmaktır. 3-Hükmedilen miktarların net mi brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesinin infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemesi de hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 25.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.