MAHKEMESİ : GAZİANTEP 3. İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 28/10/2013NUMARASI : 2013/505-2013/568DAVA :Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptali, takibin devamı ile %40 icra inkar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, davanın görev yönünden reddine karar vermiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, davalı Ş.. B..nda sözleşmeli personel olarak çalışmakta iken sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini, sözleşmesinin feshine dair işveren işleminin iptali için idare mahkemesinde dava açtığını, mahkemece davanın esastan reddedildiğini, kararı temyiz ettiğini, Danıştay tarafından kararın bozulduğunu, bozma ilamında davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğinin belirtildiğini, idare mahkemesinin bozmaya uyduğunu ve bozma doğrultusunda, sözleşmenin feshine dair davalı Belediyenin işleminin iptaline, yoksun kalınan parasal hakların dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verdiğini ve bu kararın kesinleştiğini, bu karara dayanarak yoksun kaldığı parasal hakları tahsil edebilmek için davalı Belediye aleyhine icra takibi başlattığını, davalı Belediyenin bu takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, davalı Belediye tarafından icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi ve icra inkar tazminatı taleplerinde bulunmuştur. B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davacı ile aralarında hizmet ilişkisinin bulunmadığını bu nedenle davanın görev yönünden reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlara dayanılarak, davacı ile davalı arasında hizmet ilişkisinin bulunmadığı,uyuşmazlığın çözümü konusunda idare mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle, davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.D) Temyiz:Kararı davacı temyiz etmiştir. E) Gerekçe:Taraflar arasında, uyuşmazlığın hangi yargı yolunda çözümlenmesi gerektiği ve eğer uyuşmazlık adli yargıda çözülecekse adli yargı içerisinde bulunan hangi mahkemenin uyuşmazlığın çözümünde görevli olduğu konusunda ihtilaf bulunmaktadır.Somut olayda, davacı davalı Ş.. B..nda sözleşmeli personel olarak çalışmakta iken sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini, sözleşmesinin feshine dair işveren işleminin iptali için idare mahkemesinde dava açtığını, mahkemece davanın esastan reddedildiğini, kararı temyiz ettiğini, Danıştay tarafından kararın bozulduğunu, bozma ilamında davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğinin belirtildiğini, idare mahkemesinin bozmaya uyduğunu ve bozma doğrultusunda, sözleşmenin feshine dair davalı Belediyenin işleminin iptaline, yoksun kalınan parasal hakların dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verdiğini ve bu kararın kesinleştiğini, bu karara dayanarak yoksun kaldığı parasal hakları tahsil edebilmek için davalı Belediye aleyhine icra takibi başlattığını, davalı Belediyenin bu takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, davalı Belediye tarafından icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi ve icra inkar tazminatı taleplerinde bulunmuştur. Mahkemece, toplanan kanıtlara dayanılarak, davacı ile davalı arasında hizmet ilişkisinin bulunmadığı,uyuşmazlığın çözümü konusunda idare mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle, davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.Davacı, idare mahkemesi tarafından hüküm altına alınan parasal bir alacağını tahsil edebilmek için davalı Belediye aleyhine ilamsız icra takibi başlatmıştır. İcra takibinin dayanağını oluşturan kararın idare mahkemesince verilmiş olması, bu karara dayanarak başlatılan ilamsız icra takibinde, takibe yapılan itirazın iptali için davacı işçi tarafından açılacak davanın da idare mahkemesinde görüleceği sonucunu doğurmaz. Öte yandan davacı ile davalı arasında 4857 sayılı İş Kanunu'nun düzenlediği şekilde bir hizmet ilişkisi de bulunmamaktadır. Bu nedenle iş bu itirazın iptali davasında iş mahkemesi de görevli değildir.Davacı işçi parasal bir alacağını tahsil edebilmek için davalı Belediye aleyhine ilamsız icra takibi başlatmış olup bu takibe davalı Belediye tarafından yapılan itirazın iptali için açılan iş bu itirazın iptali davasında görevli mahkeme adli yargı içerisinde bulunan genel görevli mahkemelerdir.O halde mahkemece adli yargı içerisinde bulunan genel görevli mahkemelere görevsizlik kararı verilmesi gerekirken uyuşmazlığın çözümünde idare mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 11/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.