Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3655 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 13444 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA :Davacı ve karşı davalı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti ile sözleşmenin feshi nedeniyle ödenmesi gereken tazminat alacaklarının ödetilmesine, davalı ve karşı davacı ise ihbar tazminatı ile eğitim gideri alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, asıl davayı kısmen hüküm altına almış, karşı davayı reddetmiştir. Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı-karşı davalı, iş sözleşmesinin fazla mesailerinin ödenmesi ve işyerinde birlikte çalıştığı eşi ile aynı gün izin verilmesini istemesi üzerine davalı tarafından 21.06.2008 tarihinde bildirimde bulunulmaksızın feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma ve sözleşmenin feshi nedeniyle ödenmesi gereken tazminat alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı-karşı davacı, iş sözleşmesinin 21.06.2008 tarihli istifa dilekçesi ile davacı tarafından feshedildiğini savunarak, karşı dava ile ihbar tazminatı, haksız fesih tazminatı ve eğitim gideri talebinde bulunmuştur. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, istifa dilekçesindeki imzanın davacının eli ürünü olduğunun belirlendiği, davacının işçilik alacaklarının ödenmemesi nedeniyle iş akdini feshettiğinin kabulü gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı taraflar temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2- Davacı fazla çalışma yaptığını iddia ederek talepte bulunmuş ve delil olarak da tanık beyanlarına dayanmıştır. Davacı tanıklarından birisi yakını diğeri ise müşteridir. Tanıkların beyanları soyut olup işyerindeki çalışma şeklini birebir bilmeleri mümkün değildir. Bilirkişi raporunda da tanık beyanlarının değerlendirilmesindeki tereddüt açıklandığı gibi bilirkişinin kendi bilgi ve gözlemine dayanılarak yapılan yorumla fazla mesai ücreti hesaplandığı anlaşılmaktadır.Davacının fazla çalışma yaptığını kesin ve inandırıcı şekilde kanıtlayamadığı anlaşılmakla fazla çalışma talebinin reddi yerine kabulü hatalıdır.3- Davacı işten çıkarıldığını iddia etmiş işveren ise davacının istifa ettiğini savunmuş, mahkemece iddia ve savunmada olmayan bir nedene dayanılarak kıdem tazminatı kabul edilmiş ise de bu kabul dosya kapsamına uygun değildir.Dava dilekçesinde istifa dilekçesinden hiç söz etmeyen davacı taraf istifa dilekçesinin sunulması üzerine istifa dilekçesindeki imzanın davacıya ait olmadığını savunmuş, ancak uzman bilirkişi tarafından yapılan grafolojik incelemede istifa dilekçesindeki imzanın davacıya ait olduğu anlaşılmıştır.İmzanın davacıya ait olduğunun tespiti üzerine mahkemece istifa dilekçesi davacı asile sorulmamış ve istifa dilekçesi değerlendirilmeden işçinin haklı feshi kabul edilmiştir.Mahkemece yapılacak iş istifa dilekçesinin içeriği davacı asilden sorularak bir değerlendirmeye tabi tutulup, sonucuna göre tarafların feshe bağlı taleplerini değerlendirmektir.Mahkemece eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 30.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.