Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 35437 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 24281 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İSTANBUL 11. İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 05/03/2014NUMARASI : 2008/324-2014/179Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, hafta tatil ücreti, ikramiye alacağı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, iş sözleşmesinin işverence haksız feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ve ikramiye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalılar vekili davalı C.. M..'nün diğer davalı şirketin ortağı olduğunu ve davacının mazeretsiz işe gelmediğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalı C.. M.. aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan reddine, diğer davalı M. Tur. Ve Dış Tic. Ltd. Şti.'nin ise iş sözleşmesini fesihte haklı olduğu gerekçesiyle davacının kıdem ve ihbar tazminatı ile ispatlanamayan ikramiye istemlerinin reddine, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti istemlerinin ise kabulüne karar verilmiştir.D) Temyiz:Kararı taraflar temyiz etmiştir.E) Gerekçe:Hükümlerin tavzihi; hükmün müphem olması veya birbirine aykırı (çelişik) fıkralar ihtiva etmesi halinde, hükmün gerçek anlamının meydana çıkarılması için başvurulan bir yoldur. H.U.M.K. m. 455'te; "hüküm müphem ve gayrivazıh olur veya mütenakız fıkralar ihtiva ederse icrasına kadar iki taraftan her biri ilamın tavzihini ve tenakuzun ref'ini isteyebilir" denmektedir. H.U.M.K. m. 455'te belirtildiği gibi, açık olmayan veya çelişik fıkraları kapsayan hükümlerin açıklanması istenebilir. Yargılamanın iadesine karar verilmedikçe veya hüküm temyiz edilip bozulmadıkça verilen hükmün değiştirilmesi mümkün değildir. Hükümlerin tavzihi de bunun bir istisnası olarak kabul edilemez. Hakim burada hükmün başka türlü anlaşılmasını önlemek için gerçeği ortaya koymakla ödevlidir. Tavzih, kural olarak sadece hüküm fıkrası hakkında olur. Hükmün gerekçesinin açıklanması için, tavzih yoluna başvurulamaz. Ancak, hüküm fıkrası ile gerekçe arasında bir çelişki varsa, bu çelişkinin giderilmesi için tavzih yoluna başvurulabilir. Bunun gibi Yargıtay kararları hakkında da tavzih yoluna başvurulabilir. Tavzih kararı ile hükmün değiştirildiğini iddia eden temyiz yoluna başvurabilirse de, Yargıtay Dairesi'nin kendi kararlarının tavzihi ile ilgili verdiği kararlara karşı Hukuk Genel Kurulu'na temyiz yoluna başvurulamaz. .Tavzih yoluna başvurabilmek için hükmün kesinleşmesini beklemeye gerek yoktur. Kesinleşmemiş olan kararlar hakkında da hükmün icrasına (yerine getirilmesine) kadar tavzih istenebilir. Fakat tavzih talebinde bulunulmakla temyiz süresi durmaz. İlamın icraya konmasından sonra da, ilam tamamen icra edilinceye kadar hükmün tavzihinin istenilmesi mümkündür. İcra Müdürünün hükmü yorumlamak (tavzih etmek) yetkisi yoktur. Hüküm ancak onu vermiş olan mahkemece tavzih edilir. Hakim tavzih yolu ile hükümde unuttuğu talepler hakkında karar verip bunu hükmüne ekleyemez. Bunun gibi hüküm verirken unutulan vekalet ücreti veya faiz hakkında tavzih yolu ile bir karar verip bunu hükmüne dahil edemez. Aynı şekilde kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişki de tavzih yolu ile giderilemez. Bütün bu anlatımlardan çıkan netice, tavzih yolu ile kesinleşmiş olan hüküm sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez. (Prof.Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, Altıncı Baskı, 2001, cilt 5, sayfa 5270 vd.) Öte yandan, Yargıtay'ın istikrar kazanmış görüşüne göre maddi hata kazanılmış hak oluşturmaz. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 305/2 madesi de "Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez." hükmü ile de taraflara tanınan hakların ve yüklenen borçların tavzih yolu ile değiştirilemeyeceğini işaret etmektedir. Açıklanan yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında; mahkemece yargılama giderlerinin kime yükleneceği hususunu tavzih yolu ile değiştirmesi hatalıdır.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazları şimdi incelenmeksine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 15.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.