Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3543 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 39617 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ DAVA :Davacı, ihbar tazminatı, kıdem tazminatı, kötüniyet alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, iş sözleşmesinin bilgisayar teknolojisine yeterince ayak uyduramamış olması ve yeterince verim alınamaması gerekçesiyle işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem, ihbar ve kötüniyet tazminatlarını istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davacının iş sözleşmesinin bilgisayar teknolojisine yeterince ayak uyduramamış olması ve yeterince verim alınamaması nedeniyle feshedildiğini, kıdem ve ihbar tazminatlarının ödendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte kötüniyetli olduğu, ihbar tazminatının ödendiği bakiye kıdem tazminatı ile kötüniyet tazminatı alacağı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı taraflar temyiz etmiştir. E) Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm davalının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ilişkide kötüniyet tazminatının koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.Belirsiz süreli iş sözleşmesinin taraflarca ihbar öneli tanınmak suretiyle ya da ihbar tazminatı ödenerek her zaman feshi mümkün ise de, bu hakkın da her hak gibi Medenî Kanunun 2 nci maddesi uyarınca dürüstlük ve objektif iyiniyet kurallarına uygun biçimde kullanılması gerekir. Aksi takdirde fesih hakkının kötüye kullanılmış olduğundan söz edilir. Fesih hakkını kötüye kullanan işveren, 4857 sayılı İş Kanununun 17 nci maddesi uyarınca, bildirim sürelerine ait ücretin üç katı tutarında tazminat ödemek zorundadır. Bahsi geçen tazminata uygulamada kötüniyet tazminatı denilmektedir.Kötüniyet tazminatına hak kazanma koşulları ve tazminat miktarının hesaplanması açısından, 4857 sayılı Yasada önemli değişiklikler öngörülmüştür. Yasanın 17 nci maddesinin altıncı fıkrasının açık hükmü gereğince, iş güvencesi kapsamında olan işçiler yönünden kötüniyet tazminatına hak kazanılması mümkün değildir. 1475 sayılı Yasada, “işçinin sendikaya üye olması, şikâyete başvurması” gibi sebepler ileri sürülerek iş sözleşmesinin sonlandırılması, kötüniyetin varlığı açısından örnekseme biçiminde sayıldığı halde, 4857 sayılı Yasada genel anlamda fesih hakkının kötüye kullanılmasından söz edilmiştir. Maddenin gerekçesinde de belirtildiği üzere, işçinin işvereni şikâyet etmesi, aleyhine dava açması veya tanıklık yapması nedenlerine bağlı fesihlerin kötüniyete dayandığı kabul edilmelidir. Tazminat miktarının belirlenmesi de Yasa ile açıklığa kavuşturulmuş, “kötüniyet tazminatının” ihbar önellerine ait ücretin üç katı tutarında olacağı belirtilmiş ve ayrıca ihbar tazminatının da ödeneceği hüküm altına alınmıştır. Yasanın 17 nci maddesinin son fıkrasındaki düzenleme kötüniyet tazminatını da kapsamakta olup, bu tazminatın hesabında da işçiye ücreti dışında sağlanmış para veya para ile ölçülebilir menfaatler dikkate alınmalıdır (... 9.HD. 12.6.2008 gün 2007/21422 E, 2008/ 15336 K).Somut olayda davacı iş sözleşmesinin işverence kötüniyetli olarak feshedildiğini ileri sürmüştür. İşveren fesih bildiriminde bilgisayar teknolojisine yeterince ayak uyduramaması ve yeterince verim alınamamasını gerekçe göstermiştir. Dinlenen davalı tanıkları da işyerinde davacı ile iş sözleşmesi feshedilen diğer iki işçinin işi yavaşlatıcı davranışlarının olduğunu açıkça belirtmiştir. Bu durum karşısında işveren tarafından yapılan feshin kötüniyetli olduğu yönündeki mahkeme değerlendirmesi hatalıdır. Mahkemece davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddi gerekirken kabulü bozmayı gerektirmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 30.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.