Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 35376 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 31820 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı farkı, ihbar tazminatı farkı ile yıllık izin ücreti farkı, ücret alacağı farkı, harcırah alacağı farkı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş, davacı avukatı tarafından duruşma talep edilmiş ise de; HUMK.nun 438.maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacı işçinin 23.10.2007-6.1.2012 tarihleri arasında uluslararası TIR şoförü olarak, ayda 2-3 sefer yapmak kaydıyla İngiltere ve İspanya için 650 € ve asgari ücret, diğer Avrupa ülkeleri için 550 € ve asgari ücret karşılığı çalıştığını, işyerinde ikramiye verildiğini, yakacak ve eğitim yardım yapıldığını, bir kısım alacaklarının ödeneceğinden bahisle ibraname imzalatıldığını, bu belgede yazılı haklarını tam olarak alamadığını, çalışılan son aya ilişkin bordroda hem davacının tazminatlarının hem de ücretinin belirtildiğini, eksik ödeme yapıldığını, 2009 yılından itibaren harcırahların 100 € eksik ödenmeye başlandığını, ayrıca asgari ücret kısmının da eksik ödendiğini, akdinin haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini, her yıl ancak 1 hafta yıllık ücretli izin kullandırıldığını, yıllık izinlerinin eksik kullandırıldığını, bir kısım yıllık izin ücretlerinin de ödenmediğini, fazla çalışma yapmasına, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatillerde çalışmasına rağmen karşılığı olan ücretlerin ödenmediğini iddia ederek fark kıdem tazminatı, fark ihbar tazminatı, fark yıllık izin ücreti, fark ücret, fark harcırah, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram genel tatil ücret alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.D) Temyiz:Kararı taraflar yasal süresi içerisinde temyiz etmişlerdir.E) Gerekçe:1- Davalı aleyhine hükmedilen miktar 900 TL olup karar tarihi itibariyle kesinlik sınırı olan 1.890,00 TL’nin altında kalmakla davalının temyiz isteminin reddine;2- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.3- Taraflar arasında davacının sefer primi alacağına hak kazanıp kazanamayacağı konusunda uyuşmazlık söz konusudur.Davacı işçi 2009 yılından itibaren çıkılan her seferde harcırahlarının 100 € eksik ödendiğini iddia ederek sefer priminden yapılan kesinti nedeniyle eksik ödenen harcırahların tahsilini talep etmiş, davacı tanıkları iddiayı doğrulamışlar, davalı da bu iddiayı ikrar etmiştir.Mahkemece bu talebin hiçbir gerekçeye yer verilmeden reddedildiği görülmektedir.Hükme esas alınan bilirkişi raporunun incelenmesinden söz konusu kesintinin 2009 yılından itibaren uygulandığı ve davacının da bu şekilde çalışmaya devam ettiği, uygulamanın işyeri şartı haline geldiği gerekçesiyle sefer primi alacağı talebinin reddine karar verildiğine dair ... İş Mahkemesi’nin 12.11.2012 tarih ve 2011/356 esas 2012/587 Karar sayılı ilamı olduğu ve bu dava dosyasına emsal teşkil ettiğinden bahisle talebe ilişkin bir hesaplama yapılmayacağının bildirildiği anlaşılmıştır.Anılan Yerel mahkeme kararı, Dairemizce temyiz incelemesinden geçmiş ve Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 27.11.2014 tarih ve 2013/1940 Esas 2014/35874 Karar sayılı ilamı ile özetle “4857 sayılı yasa döneminde işçi aleyhine yapılan her değişikliğin 22. madde uyarınca yazılı yapılması ve işçinin yazılı muvafakatinin bulunmasının şart olduğu, işçi aleyhine yapılan değişikliğin 22. maddedeki usul dışında yapılması nedeniyle işyeri şartı haline geldiğinin kabul edilemeyeceği, bu nedenle dosyadaki bilgi ve belgeler değerlendirilerek varsa davacının talebinin hüküm altına alınması gerektiği” gerekçesi ile bozulmuştur.Bu açıklamalar karşısında davacının fark harcırah istemlerinin dosyadaki bilgi, belge ve beyanlar göz önüne alınarak hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde reddi hatalıdır.4- Taraflar arasında tazminat hesabında dikkate alınması gereken ücret noktasında uyuşmazlık söz konusudur.Yurt dışı sefer primi, ücretin eki olmayıp ücret niteliğinde olmakla tazminata esas ücrette doğrudan dikkate alınır. Ücretin asgari (garanti) ücret ve sefer primi toplamından oluşması durumunda, işçinin ayda kaç sefer yaptığı belirlenerek aylık sefer primi ile asgari ücretin toplamı üzerinden tazminata esas ücret tespit olunur. Yurt dışına çıkış periyodunun değişkenlik göstermesi ve gidilen ülkeye göre sefer priminin değişmesi halinde, işçinin bir yılda yapmış olduğu seferlere göre aldığı prim tutarları toplamının bir güne bölünmesi suretiyle günlük tazminata esas ücret belirlenir (Yargıtay 9.H.D. 03.05.2013 gün, 2011/ 8904 E, 2013/ 13358 K.).Dosya kapsamına göre; davacının sefer priminde indirime gidildiği, bu indirimin kabul edildiğine dair yazılı muvafakat bulunmadığı nazara alındığında davacının alacak hesaplarının indirime gidilmeden belirlenecek sefer primi eklenmiş ücret seviyesi üzerinden yapılması gerektiğinin gözetilmemesi hatalıdır.5- Taraflar arasında işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.Davacı çalışma süresi boyunca izinlerini her yıl 1 hafta olarak kullandığını, kendisine eksik izin kullandırıldığını iddia etmiştir. Davalı ise davacıya izinlerinin kullandırıldığını savunmuş, bir kısım izin belgesi sunmuştur. Dosyada mevcut izin belgeleri ve giriş çıkış kayıtları değerlendirilerek davacının yurtdışında seferde olduğunun anlaşılması halinde bu dönemlerin izin hesabında dikkate alınması için kararın bozulması gerekmiştir.6- İşçi ücretlerinin ödenmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.Davacı ücretinin asgari ücret kısmının banka aracılığı ile ödendiğini fakat eksik ödemeler bulunduğunu iddia ederek eksik ödenen ücret alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Dosyaya sunulan bordroların ve banka kayıtlarının incelenmesinden davacıya eksik ücret ödendiği bilirkişi raporu ile sabittir. Davacı taraf asgari ücretin eksik ödendiği iddiasında bulunmuş olup asgari ücret altında ödeme yapılması mümkün olmadığından bordrolarla dosyaya celp edilen banka kayıtları karşılaştırılarak davacının alacak talebinin değerlendirilmesi için kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.7-Hükmedilen alacakların net mi yoksa brüt mü olduğunun hüküm fıkrasında gösterilmemesinin infazda tereddüt oluşturacağının düşünülmemesi de usule aykırıdır.F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 14.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.