MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİDAVA :Davacı, haksız işten çıkartma tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, davalı belediyede 20 yıldır çalışmakta olduğunu, belediyenin 22/05/2009 tarihli yazısı ile iş akdinin 07/09/2009 tarihinde feshedileceğinin bildirildiğini, keyfi bir işten çıkarma söz konusu olduğunu iddia ederek 4857 sayılı yasanın 17. maddesinde belirtilen önelin 3 katı tutarında haksız işten çıkartma tazminatının ödenmesini istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davaya cevap vermemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, toplu iş sözleşmesinin 57/4 maddesinde "...ancak iş verence feshedilecek hizmet akitlerinde genel yönetim ve disiplin kurulu kararı alınması şarttır" denildiği, ancak davacının iş akdinin fesih konusunda genel yönetim (encümen kararı) veya disiplin kurulu kararı alınmadığı dolayısıyla davacının iş akdinin toplu iş sözlemesine aykırı olarak feshedildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı davalı taraf temyiz etmiştir. E) Gerekçe:Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ilişkide kötüniyet tazminatının koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.Belirsiz süreli iş sözleşmesinin taraflarca ihbar öneli tanınmak suretiyle ya da ihbar tazminatı ödenerek her zaman feshi mümkün ise de, bu hakkın da her hak gibi Medenî Kanunun 2 nci maddesi uyarınca dürüstlük ve objektif iyiniyet kurallarına uygun biçimde kullanılması gerekir. Aksi takdirde fesih hakkının kötüye kullanılmış olduğundan söz edilir. Fesih hakkını kötüye kullanan işveren, 4857 sayılı İş Kanununun 17 nci maddesi uyarınca, bildirim sürelerine ait ücretin üç katı tutarında tazminat ödemek zorundadır. Bahsi geçen tazminata uygulamada kötüniyet tazminatı denilmektedir.Kötüniyet tazminatına hak kazanma koşulları ve tazminat miktarının hesaplanması açısından, 4857 sayılı Yasada önemli değişiklikler öngörülmüştür. Yasanın 17 nci maddesinin altıncı fıkrasının açık hükmü gereğince, iş güvencesi kapsamında olan işçiler yönünden kötüniyet tazminatına hak kazanılması mümkün değildir. 1475 sayılı Yasada, “işçinin sendikaya üye olması, şikâyete başvurması” gibi sebepler ileri sürülerek iş sözleşmesinin sonlandırılması, kötüniyetin varlığı açısından örnekseme biçiminde sayıldığı halde, 4857 sayılı Yasada genel anlamda fesih hakkının kötüye kullanılmasından söz edilmiştir. Maddenin gerekçesinde de belirtildiği üzere, işçinin işvereni şikâyet etmesi, aleyhine dava açması veya tanıklık yapması nedenlerine bağlı fesihlerin kötüniyete dayandığı kabul edilmelidir. Tazminat miktarının belirlenmesi de Yasa ile açıklığa kavuşturulmuş, “kötüniyet tazminatının” ihbar önellerine ait ücretin üç katı tutarında olacağı belirtilmiş ve ayrıca ihbar tazminatının da ödeneceği hüküm altına alınmıştır. Yasanın 17 nci maddesinin son fıkrasındaki düzenleme kötüniyet tazminatını da kapsamakta olup, bu tazminatın hesabında da işçiye ücreti dışında sağlanmış para veya para ile ölçülebilir menfaatler dikkate alınmalıdır (... 9.HD. 12.6.2008 gün 2007/21422 E, 2008/ 15336 K).Somut olayda, davacı, dava dilekçesinde iş sözleşmesinin işverence herhangi bir disiplin soruşturması yapılmaksızın haksız ve keyfi olarak feshedildiğini, çalışan işçi sayısının 30'dan az olması nedeniyle iş güvencesi hükümlerinden yararlanamadığını, işverenin verdiği önelin 3 ay 7 gün olduğunu ve bildirim önelinin 3 katı tutarında haksız işten çıkarma tazminatı ödenmesi gerektiğini ileri sürerek alacak talebinde bulunmuştur.Yerel mahkemece, iddiaya değer verilerek bilirkişi raporunda hesaplanan miktara göre alacak hüküm altına alınmıştır.Dosya içeriğine göre, davacının işyerindeki kıdemi ve ... hükümleri uyarınca ...'de öngörülen 15 haftalık ihbar öneline uymak suretiyle ve ekonomik nedenlerle iş sözleşmesinin sona erdirildiği, işverence gerçekleştirilen feshin gerekçesine göre disiplin kurulu kararına gerek bulunmadığı gibi, kötüniyetli olarak gerçekleştirildiğine dair aynı tarihte işten çıkarıldığını beyan eden tanık dışında somut delil bulunmadığı ve davacı işçinin iş akdinin feshin kötüniyetli gerçekleştirildiği iddiasının dosya kapsamına göre kabule imkan bulunmadığı halde haksız işten çıkarma tazminatına hükmedilmesi hatalıdır.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 30.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.