MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötüniyet tazminatı ile ücret alacağı, ikramiye alacağı, sosyal yardım, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, kıdem, ihbar (kötüniyet) tazminatları ile ücret, ikramiye, sosyal yardım, yıllık ücretli izin ve fazla mesai ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davanın reddini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının alacak davasını kayıt kabul davasından daha evvel açtığı, bu davanın görülmesinde hukuki yararı bulunduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.D) Temyiz:Kararı davalı temyiz etmiştir. E) Gerekçe:İflasın açılması, maddi hukuka ilişkin ilişkileri ve hükümleri cebri şekilde etkilediği gibi Medeni usul ve İcra hukuku kuralları üzerinde de etki yaratır. Bu etkilerden biri de görev kurallarında meydana gelen değişikliktir. Görev kurallarındaki değişikliği dava açıldıktan sonra işverenin iflas etmesi hali ve iflas kararı verdikten sonra işçinin işverene dava açması hali bakımından ayrı ayrı incelemek gerekir.İflasın açılması ile müflisin taraf olduğu hukuk davalarının ikinci alacaklılar toplantısından on gün sonrasına kadar duracağı genel kural ise de ( iik.m.194), yine bu hükmün müstacel haller, tazminatsız ceza davaları, şeref ve haysiyete tecavüzden ve cismani zararlardan doğan tazminat davaları ile evlenme, ahvali şahsiye veya nafaka davalarının uygulanamayacağı kabul edilmiştir. İcra ve iflas kanununun 194 üncü maddesinde ayrık tutulan "Müstacel haller" den maksat, acele görülmesi gereken ve durduğu takdirde verilecek hükmün faydasız kalacağı gerçeğidir. Bu davalardan hâkim takdir hakkını kullanarak müstaceliyet kararı vermek suretiyle yargılamaya devam eder. İşçinin alacaklı olduğu iş hukukuna ilişkin bir dava, işçinin sosyal durumu itibariyle İİK.194 üncü maddenin gayesine uygun görülerek acele işlerden sayılmalı ve ikinci alacaklılar toplantısı beklenmeksizin yargılamaya devam edilmelidir. Bunun yanında kanunun lafzına göre davacıların müflise karşı davaya devam edeceği izlenimi hâsıl olmakta ise de masaya dâhil mal ve haklar bakımından müflisin yetkisiz kalması keyfiyeti, kendisinin, müstacel de olsa bu davalara taraf olmaya devam etmesine manidir. Bu durum karşısında birinci alacaklılar toplantısı yapılmış ve iflas dairesi teşekkül etmişse, müstacel davalar ikinci alacaklılar toplantısı beklenmeden iflas idaresine karşı; birinci alacaklılar toplantısı henüz yapılmamış ve işin müstaceliyeti icabı İflas İdaresinin seçimini dahi beklemeye durum müsait değilse, bu takdirde iflas dairesi müflisin yerini alarak davaya iflasın açılmasından önce davanın görüldüğü iş mahkemesinde devam olunur. Böylece işçinin alacağının tahsili amacıyla iş mahkemesinde açılan davadan sonra işverenin iflasına karar verilmesi mahkemenin görevini etkilemez ise de işveren müflisin yerine geçecek olanı etkiler.İflas kararı verildikten sonra işçi işçilik haklarından doğan alacağının dayanağını ve miktarını iflas idaresine bildirir. Alacaklıların alacaklarını kaydettirmeleri için ...nun 219/2 maddesinde öngörülen 1 aylık sürenin bitiminden sonra, iflas idaresi alacakların doğru olup olmadığını incelemeye başlar. Maddi yönden inceleme sonucu kabul edilen her alacak tespit edilen sıraya göre sıra cetveline kaydedilir. Kabul edilmeyen alacaklar da ret sebepleri ile birlikte sıra cetvelinde gösterilir. İflas idaresi İİK'nun 232. maddesinde öngörülen sürede düzenlediği sıra cetvelini iflas idaresine verir ve alacaklıları aynı Kanunun 166/2 maddesindeki usule göre ilan yoluyla haberdar eder. Ayrıca iflas masasına müracaat sırasında tebligatı gösterir adres ve tebligat masrafları için avans yatıranlara sıra cetveli tebliğ edilir. Sıra cetveline itiraz davalarında dava açma süresi, görev ve yetki ...'nun 235. maddesinde düzenlenmiştir. Bu hükme göre dava açma süresinin ilandan itibaren başlayacağı belirtildikten sonra, ayrıca İİK'nun 223/3. maddesi hükmünün saklı olduğu belirtilmiştir. Saklı tutulan hükme göre, iflas masasına müracaat eden alacaklılar tebligatı kabule elverişli adres gösterir, yazı ve tebligat masrafları için avans yatırmışlarsa sıra cetveline itiraz davası açma süresi bu alacaklılar hakkında sıra cetvelinin kendilerine tebliğinden itibaren başlar. Davanın 15 gün içinde açılması gerekmektedir. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınır. İcra ve İflas Kanunu'nun 235/1. maddesine göre sıra cetveline itiraz davası iflas kararı veren Ticaret mahkemesinin bulunduğu yerdeki her hangi bir Ticaret Mahkemesinde açılabilir. Görevin belirlenmesinde dava değerinin önemi olmadığı gibi, buradaki mahkemenin yetkisi de kamu düzenine ilişkindir.Bu durum karşısında iş mahkemesinde görülmekte olan, işçi alacaklarına yönelik dava sırasında, işverenin iflası halinde dahi, ...'nun 194. maddesi uyarınca, davaya iş mahkemesinde devam edileceği, işverenin işçi alacaklarına ilişkin dava açılmadan önce İflası halinde ise, yukarıda belirtilen şekilde hareket ile alacağın iflas masasına kaydedilmemesi halinde, Asliye Ticaret mahkemesinde kayıt kabul davası olarak açılması gerekir.Somut uyuşmazlıkta, davalı şirket dava açıldıktan sonra iflas etmiştir. Mahkemece davacının alacaklarının tespiti için bilirkişiden rapor aldırılmıştır. Bu rapordaki tespitler ve alacak miktarları esas alınarak;1- Mahkemece aldırılan bilirkişi raporundaki davacının alacaklarının toplam miktarı sıra cetveline kaydedilen alacak miktarı kadar ise bu miktarın davalı müflis şirketten tahsili yönünde hüküm kurulması,2-Mahkemece aldırılan bilirkişi raporundaki davacının alacaklarının toplam miktarı sıra cetveline kaydedilen alacak miktarından az ise, "karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde karar verilmesi,3-Mahkemece aldırılan bilirkişi raporundaki davacının alacaklarının toplam miktarı sıra cetveline kaydedilen alacak miktarından çok ise aradaki farkın davalı müflis şirketten tahsili yönünde hüküm kurulması, gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.