Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 33089 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 23329 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 16. İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 29/04/2014NUMARASI : 2013/1145-2014/157DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai, hafta tatili, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, görevsizlik kararı kesinleştiğinden dosyanın görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini istemiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, 01.04.2003-14.08.2013 tarihleri arasında davalı işyerinde otopark sorumlusu ve şoför olarak çalıştığını, iş akdinin davalı işverenlikçe haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davacının şirket çalışanı olmadığını, şirkete ait restaurantın otoparkında 2003 yılından beri kendi nam ve hesabına bağımsız olarak çalıştığını, otoparkı kullanan müşterilerden bahşiş dışında ücret almaması konusunda taraflar arasında sözlü bir anlaşma bulunduğunu, bahşişlerden elde ettiği gelirin bir kısmını şirkete verdiğini, taraflar arasında işçi işveren ilişkisi bulunmadığnıı savunarak, davanın reddini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, davalı işyerinin bir restorant olduğu, davacının bu restorantın otoparkına baktığı, davacı ile davalı işverenlik arasında restorana gelen müşterilerin araçlarını park etmek ve müşterilerin vermiş olduğu bahşişlerin davacıya kalacağı konusunda anlaştıkları, davalı işverenliğin müşterilerden ücret talep edilmemesinin özellikle belirttiği, buna rağmen son dönemde davacının müşterilerden ücret talep etmesi üzerine görevinin sona erdiği, taraflar arasında 4857 sayılı yasa anlamında işçi işveren ilişkisinin bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. D) Temyiz:Kararı davacı temyiz etmiştir. E) Gerekçe: Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ilişkinin 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda iş mahkemesinin görevi noktasında toplanmaktadır. 4857 sayılı İş Kanununun 1 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince, 4 üncü maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, işverenler ile işveren vekillerine ve işçilerine, çalışma konularına bakılmaksızın bu Kanunun uygulanacağı belirtilmiştir. Kanunun 2 nci maddesinde bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişi işçi, işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişi ile tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar işveren olarak tanımlanmıştır. İşçi ve işveren sıfatları aynı kişide birleşemez.Yasanın 8 inci maddesinin birinci fıkrasına göre iş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir. Ücret, iş görme ve bağımlılık iş sözleşmesinin belirleyici öğeleridir. İş sözleşmesini eser ve vekâlet sözleşmelerinden ayıran en önemli ölçüt bağımlılık ilişkisidir. Her üç sözleşmede, iş görme edimini yerine getirenin iş görülen kişiye (işveren-eser sahibi veya temsil edilen) karşı ekonomik bağımlılığı vardır. İş sözleşmesini belirleyen ölçüt hukukî-kişisel bağımlılıktır. Gerçek anlamda hukukî bağımlılık işçinin işin yürütümüne ve işyerindeki talimatlara uyma yükümlülüğünü içerir. İşçi edimini işverenin karar ve talimatları çerçevesinde yerine getirir. İşçinin işverene karşı kişisel bağımlılığı ön plana çıkmaktadır. İş sözleşmesinde bağımlılık unsurunun içeriğini, işçinin işverenin talimatlarına göre hareket etmesi ve iş sürecinin ve sonuçlarının işveren tarafından denetlenmesi oluşturmaktadır. İşin işverene ait işyerinde görülmesi, malzemenin işveren tarafından sağlanması, iş görenin işin görülme tarzı bakımından iş sahibinden talimat alması, işin iş sahibi veya bir yardımcısı tarafından kontrol edilmesi, işçinin bir sermaye koymadan ve kendine ait bir organizasyonu olmadan faaliyet göstermesi, ücretin ödenme şekli, kişisel bağımlılığın tespitinde dikkate alınacak yardımcı olgulardır. Bu belirtilerin hiçbiri tek başına kesin ölçüt teşkil etmez. İşçinin işverenin belirlediği koşullarda çalışırken kendi yaratıcı gücünü kullanması ve işverenin isteği doğrultusunda işin yapılması için serbest hareket etmesi bağımlılık ilişkisini ortadan kaldırmaz. Çalışanın işyerinde kullanılan üretim araçlarına sahip olup olmaması, kâr ve zarara katılıp katılmaması, karar verme özgürlüğüne sahip bulunup bulunmaması bağımlılık unsuru açısından önemlidir. İş sözleşmesinde işçi işveren için belirli veya belirsiz süreli olarak çalışır. Vekâlet sözleşmesinde ise vekil kural olarak uzmanlığı bakımından iş sahibinin talimatları ile bağlı değildir. İş sözleşmesinin varlığı ücretin ödenmesini gerektirir. Oysa vekâlet için ücret zorunlu bir öğe değildir. Vekâlet sözleşmesine ilişkin hükümlerde iş sözleşmesinin aksine sosyal nitelikte edimlere ve koruma yükümlülüklerine rastlanmaz. Vekil bağımsız olarak iş görür, bu nedenle faaliyetini sürdüreceği zamanı belirlemede kısmen de olsa serbestliğe sahiptir. Bütün zamanını tek bir müvekkile özgülemek zorunda olmayan vekil, farklı kişilerle vekâlet sözleşmeleri yapabilir. Ekonomik olarak tek bir işverene bağımlı değildir.Tüzel kişilerde yönetim hakkı ile emir ve talimat verme yetkisi organlarını oluşturan kişiler aracılığıyla kullanılır. Tüzel kişiler yönünden tüzel kişinin kendisi soyut işveren, tüzel kişinin organını oluşturan kişiler ise somut işveren sıfatını haizdir.Ticaret şirketleriyle tüzel kişilerde somut işveren sıfatını taşıyan organ bir kurul olabileceği gibi tek başına bir kişiye verilen yetki çerçevesinde gerçek kişinin de organ sıfatını kazanması mümkündür. Limitet, hisseli komandit ve kolektif şirketlerde yönetim yetkisi şirket ortaklarından birine bırakıldığında, bu kişi müdür sıfatıyla kişi-organ sayılır. Türk Ticaret Kanununun 319 uncu maddesine göre, anonim şirketler yönünden yönetim ve temsil yetkisinin yönetim kurulu üyelerine bırakılması halinde, bu kişi veya kişiler kişi-organ sıfatını kazanır. Şirketi temsil ve yönetime yetkili kişi-organ sıfatını taşıyan kişiler işveren konumunda bulunduklarından işçi sayılmazlar.5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 1 inci maddesine göre, iş mahkemelerinin görevi “İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya iş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi”dir. İşçi sıfatını taşımayan kişinin talepleriyle ilgili davanın, iş mahkemesi yerine genel görevli mahkemelerde görülmesi gerekir. Somut olayda davacı, davalıya ait restaurantta otopark görevlisi olarak ve getir götür işleri ile muhasebe elemanlarının banka vb yerlerdeki işlerinde söför olarak çalışmıştır.Dosya içeriğinde bulunan 15.12.2006 tarihli davalı şirketin kaşe ve imzasının bulunduğu “ sn yetkili ” başlıklı yazıda, davacının davalı şirkette otopark sorumlusu olarak çalıştığı, aylık net 1500 TL ücret aldığı belirtilmiştir.Yine davalı şirketin antetli kağıdına yazılı iç yazışma formlarında, davacıya araç vergilerinin yatırılması vb. konularda yapılmış uyarılar mevcuttur. Otopark tahsilatı adı altındaki makbuzlarda da davacının teslim eden olarak imzası bulunmaktadır.Dosya içeriğinde mevcut yazılı deliller ve tanık anlatımlarından davacının kendi nam ve hesabına çalışmadığı, taraflar arasında işçi işveren ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır. Ücretin 3. kişiler tarafından ödenmesi taraflar arasında işçi işveren ilişkisi bulunmadığını göstermez. Mahkemece yapılacak iş; işin esasına girilerek davacının delil listesinde belirtilen delilleri toplanmalı, davacının dinlenmeyen tanıkları dinlenilmeli, tüm deliller birlikte değerlendirilerek dava konusu isteklerle ilgili karar verilmelidir. Yerinde olmayan gerekçe ile görevsizlik kararı verilmesi hatalıdır. F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 06.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.