MAHKEMESİ : BURSA 2. İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 16/07/2013NUMARASI : 2010/868-2013/337DAVA :Davacı, davalı kurumun cezai şart uygulamasının doğru olmadığının ve bu sebeple davacının davalı kuruma 25.000,00 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, davacı şirket ile davalı arasında 11.12.2007 tarihli sağlık hizmeti satın alma sözleşmesinin imzalandığını, bu sözleşme gereği davalı yan tarafından sağlık yardımları sağlanan kişilere sağlık hizmeti sağlandığını,davalı kurum tarafından 21.04.2010 tarihli yazı ile tedavi edilen hastalardan S.. G.. ile G.. Ö..'dan 2.000,00'er TL, Z.. G..'den 3.865,00 TL olmak üzere toplam 7.865,00 TL ücret alındığını, hastalara yumurta toplama ve embriyo transferi işleminin davacıya ait hastanede yapılmasına rağmen kuruma fatura edildiği gerekçesi ile sözleşmenin 3.1.13.1 maddesinin yollamasıyla 5.1.11 maddesi gereği 15.000,00 TL ve yine 3.1.13.1 maddesi gereği 10.000 TL olmak üzere toplam 25.000 TL cezai şart uygulandığını,verilen cezanın yerinde olmadığını zira hastalara yumurta toplama ve embriyo tranferi işlemlerinin zaruret sebebi ile yapıldığını ve bu işlemler sebebi ile davalıdan herhangi bir ücret istenmediğini belirterek davalı kurumun cezai şart uygulamasının doğru olmadığının ve bu sebeple davacının davalı kuruma 25.000,00 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı, kurum tarafından 25.03.2010 tarihinde davacı merkezde denetim yapıldığını, bu denetim sırasında kurum sigortalıları S. G..'den 2.000,00 TL,Z.. G..'den 3.865,00 TL ve G.. Ö..'dan 2.000,00 TL ücret alındığının ve söz konusu hastalara yumurta toplama ve embriyo transferi işleminin Ö.. J.. Hastanesinde yapılmasına rağmen kuruma fatura edildiğinin tespit edildiğini,kurum sigortalılarından alınan ücretlerle ilgili davacı yanla imzalanan sözleşmede belirtilen onam belgelerinin olmaması sebebi ile sözleşmenin 3.1.3.1 ve 5.1.11 maddelerine göre üç hasta için 15 000 TL ve özel Jimer hastanesinde yapılan tedavilerin merkezce fatura edilmesi sebebiyle aynı böz.nin 3.1.13.1 ve 5.1.10 maddeleri uyarınca 10.000,00 TL olmak üzere ceman 25.000,00 TL cezai şart kesildiğini, kurum işleminin doğru olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı davalı temyiz etmiştir. E) Gerekçe: Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ilişkinin 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda iş mahkemesinin görevi noktasında toplanmaktadır. 4857 sayılı İş Kanununun 1 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince, 4 üncü maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, işverenler ile işveren vekillerine ve işçilerine, çalışma konularına bakılmaksızın bu Kanunun uygulanacağı belirtilmiştir. Kanunun 2 nci maddesinde bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişi işçi, işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişi ile tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar işveren olarak tanımlanmıştır. İşçi ve işveren sıfatları aynı kişide birleşemez.Yasanın 8 inci maddesinin birinci fıkrasına göre iş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir. Ücret, iş görme ve bağımlılık iş sözleşmesinin belirleyici öğeleridir.5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 1 inci maddesi uyarınca, İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında, iş akdinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözüm yeri iş mahkemeleridir. Somut olayda dava; davacı şirket ile SGK arasında imzalanan sözleşmenin ihlal edilip edilmediği ve bu bağlamda SGK tarafından istenilen sözleşmenin ihlalinden doğan cezai şartdan dolayı davacı şirketin borçlu olup olmadığının tespitine ilişkindir.Davacı ile davalı arasında işçi işveren ilişkisi mevcut değildir ve taraflar arasındaki ilişki 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında değerlendirilemez.Uyuşmazlığın çözümünde genel mahkemeler görevli olup görevsizlik kararı verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, 06.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.