MAHKEMESİ : İSTANBUL 8. İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 18/02/2014NUMARASI : 2013/153-2014/34DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, izin ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti, hafta tatil ücreti, genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, iş akdinin haksız ve ihbarsız olarak feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti, yıllık ücretli izin ve ücret alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davanın reddini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkeme, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. D) Temyiz:Kararı taraflar temyiz etmiştir. E) Gerekçe:Mahkemece davacının Basın Kanunu kapsamında olup olmadığına ilişkin Dairemizin araştırmaya yönelik bozma ilamına uyularak gerekli araştırmanın yapıldığı ve davacının Basın İş Kanuna tabi bir çalışan olmadığının anlaşılması üzerine ilk karardaki hüküm gibi hüküm kurulmasına karar verildiği, ancak bu kararda ilk karardaki ücret alacağına ilişkin hükmün oluşturulmadığı görülmüştür. Her ne kadar daha sonra yazılan gerekçeli kararda ücret alacağının kısa kararda sehven yazılmadığı ve bu sebeple durum tespiti ile yetinildiği belirtilmiş ise de HMK.nun 297.maddesine göre taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde kararda gösterilmesi zorunluluğu karşısında, bu husus bozmayı gerektirmiştir. Ayrıca, tefhim edilen kısa kararda belirtilen hak ve alacak miktarları ile sonradan yazılan gerekçeli kararın hüküm fıkrasındaki hak ve alacak miktarları da aynı değildir. Böylece kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki oluşmuştur. Bu duruma gerekçeli kararda değinilerek sebeplerinin açıklanmış olması da sonuca etkili değildir. Salt bu aykırılık dahi 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas, 1992/4 karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına ve HMK.nun 298/2.maddesine aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 06.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.