MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötüniyet tazminatı, manevi tazminat alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... Tüfek tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davalı bankada uzun yıllar çeşitli unvanlarla çalıştığını, ... Şube Müdürü iken davalı Banka Yönetim Kurulunun 12.06.1997 günlü kararı ile iş yasasının 17/2 maddesi gerekçe gösterilerek 12.06.1997 tarihi itibariyle iş akdinin sona erdirildiği, davalının işten çıkarma nedeni olarak ihbarnamede ... şubesi ile ilgili olarak iddia edilen bankayı zarara sokacak şekilde görevi kötüye kullanarak grup krediler kullandırmak nedenlerinden dolayı bu konuda açılan davada ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanarak beraat ettiğini, ...’ daki görevi ile ilgili olarak grup kredi riskine girmek, kredilerde teminat alınmaması, ipoteklerin gerçek değeri üzerinden alınmaması iddialarının doğru olmadığını, işinden haksız olarak çıkartıldığını belirterek tazminatlarının ödenmesini istemiştir. B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davacının bankada görev yaptığı sırada bankanın güvenini kötüye kullandığını, doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunduğunu, çok sayıda büyük montanlı-grup krediler kullandırılarak banka zararına sebebiyet verdiğini, verilen kredilere karşılık yeterli teminat alınmadığını, alınan ipoteklerin ise değerinin çok üzerinde alındığı kanuni takip aşamalarında bu nedenle neticeye ulaşılamadığını, sebep olduğu banka zararı nedeniyle mali sorumluluğu saklı kalmak kaydıyla 12 06.1997 tarihli Yönetim Kurulu Toplantısında alınan karar ile personel yönetmeliğinin 100/13 ve İş Kanunun 17/2 maddeleri uyarınca görevden çıkarma cezası verilerek, iş sözleşmesinin haklı feshedildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, davacının ... ve ...’de şube müdürü olarak görev yaptığı dönmede ticari bireysel kredilerden ve kredilerin uygulamasından sorumlu tutularak iş sözleşmesinin tazminatsız olarak fesih edilmesinin hukuka uygun olmadığı gerekçesi ile kıdem, ihbar ve kötüniyet tazminatlarının kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı taraflar temyiz etmiştir. E) Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalının temyiz itirazlarına gelince; Taraflar arasında iş sözleşmesini davalı tarafından haklı olarak feshedilip, feshedilmediği noktasında uyuşmazlık vardır. Davacının ... Şubesi’ndeki çalıştığı dönem yönünden yapılan 03.02.1997 tarihli müfettiş soruşturma raporundaki tespitlerden bir kısmı ; “Bankamız mevzuatına aykırı olarak kullandırılan çok sayıda grup kredisi ile şube kredi açıma yetkisi dahilinde kredi şartlarına uymamak yoluyla girilen riskler ile ilgili olarak yapılan soruşturma neticesinde;Şubede grup kredisi ve Bankamız mevzuatına aykırı kredi kullandırılması uygulamalarının bu tür kredi kullandırmayı Müdür olarak gittiği her şubede adet haline getiren Müdür ...'in 07.08.1995 tarihinde şubeye tayin edilmesinden sonra başladığı, Şube yetkisi dahilinde kullandırılan bütün usulsüz kredilerden kendine verilen yetkiyi kötüye kullanarak Basiretsiz bir şekilde astlarının uyarısını dikkate almayan nedeni anlaşılamayacak bir şekilde grup risklere giren Müdür ... 'in şahsen sorumlu olduğu Grup kredisi içinde bulunan ve otorize kredili olarak kullandırılan kredilerden de bu firmalara kullandırdığı grup krediler nedeniyle asıl kredinin donuklaşmasını sağlayan Müdür ...'in şahsen sorumlu olduğu, ... şube Müdürü ...'in Bankayı zarara sokacak surette görevini kötüye kullanarak, çok sayıda büyük montanlı grup krediler kullandırmak suretiyle bankamızı zarara sokması şeklindeki uygulamaları nedeni ile "Görevden Çıkarma " cezası ile tecziye edilmesi gerektiği” şeklindedir. Davacının ... Şubesi’ndeki çalıştığı dönem yönünden yapılan 26.12.1996 tarihli müfettiş soruşturma raporundaki tespitlerden bazıları ise; “ ... Döviz ve Altın Tic A Ş 'ye kullandırılan riskin ise her ne kadar maddi teminat karşılığında verilse de grup riski niteliğinde olduğu. Kullandırılan bu kredilerin ... Şubesi Kredi Komitesinin sözlü itirazlarına rağmen Müdür ... 'in insiyatifi ile kullandırıldığı ve halen Kanuni takipte olan bu firmalar nedeniyle Bankamız kaynaklarının tehlikeye atıldığı, Müdür ... 'in kredi kullandırdığı ... firmasından ... 19 marka bir otomobil satın aldığı aldığı bu aracı ... Şubesi Müdürlüğü yaptığı esnada yine grup kredisi ilişkisine girdiği ... firmasına sattığı ilgilinin şube müşterileri ile girdiği bu ticari ilişkilerden herhangi bir maddi menfaat temin ettiğine dair somut bir delile rastlanmazken, Müdür ... 'in bu konularda son derece dikkatsiz davrandığı ve şube müşterileri ile bu çeşit bir ilişkiye girilmesi sebebiyle kredi kullandırımında ve sonrasında gerekli olan basiret ve tedbirleri gerektiği kadar gösteremeyeceği, Eski ... Şube Müdürü ... 'in ... Şubesinde görevinin yapılışında basiretli ve tedbirli hareket etmemek suretiyle grup riske girerek Bankamız kaynaklarını tehlikeye atması ve kullandırılan bu kredilerin kanuni takibe intikal ettirilmesi sebebiyle bankanın zarara uğratılması şeklindeki uygulamaları olduğu” şeklindedir. Somut olayda davacı hakkında yapılan inceleme sonucu düzenlenen banka müfettişi soruşturma raporları içerikleri ve dosya kapsamı dikkate alındığında davacının usulsüz banka işlemleri ile banka zararına eylemlerde bulunduğu sabittir. Davacının yukarıda belirtilen işlemlerinin 4857 sayılı yasanın 25/II-e bendinde düzenlenen “e) İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması” şeklindeki eylemlerinin(1475 sayılı yasanın 17/II d bendinde düzenlenen) işverene iş sözleşmesini haklı olarak feshetme yetkisi verdiği anlaşılmakta olup davacının ceza yargılaması sonucu delil yetersizliğinden beraatına karar verilmesi sonuca etkisi bulunmayıp, bağlayıcı değildir. Davacının bankacılık işlemlerine aykırı biçimde işverenin güvenini sarsıcı davranışlarda bulunduğu anlaşıldığından kıdem, ihbar ve kötüniyet tazminatı isteklerinin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.