MAHKEMESİ : UŞAK 1. İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 16/02/2012NUMARASI : 2011/36-2012/143DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili ile ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, iş sözleşmesinin işverence haksız feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık ücretli izin, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili, ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.D) Temyiz:Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.E) Gerekçe:1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı d??şında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2- Taraflar arasında ıslah harcı yatırılmasının gerekip gerekmediği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.Devletin, mahkemelerin faaliyetlerine karşılık olmak üzere harç pulu yapıştırılmak suretiyle aldığı paraya harç denir.Mahkemelerin yürüttükleri yargısal faaliyet ve işlemler parasız değildir. Devlet, mahkemeleri işler bir şekilde hak arayanların hizmetinde tutabilmek için, bazı giderler yapar (hakim ve diğer memur aylıkları, bina gideri, kırtasiye ve demirbaş ücreti vs. gibi) bu giderlerin bir kısmı mahkemelerin faaliyetlerinden yararlananlardan harç olarak alınır.Nitekim Yargıtay bir İçtihadı Birleştirme Kararında;Harcın, özel ve tüzel kişilerin, özel çıkarlarına ilişkin olarak kamu kuruluşlarının hizmetinden yararlanmaları karşılığında yaptıkları ödemeler olduğunu belirtmiştir (7.12.1964 gün ve 3/5 Sayılı İçt.Birl.K. RG.12.l2.1964 sayı 11880)Yine, başka bir İçtihadı Birleştirme Kararında;Harç, Devletin mahkemeler aracılığı ile yaptığı adli hizmete ondan yararlananların katkısıdır. Ancak yasada belirtilen durumlarda harç alınacağı biçiminde karar vermiştir.(16.11.1983 gün ve 5/6 sayılı İçt.Birl.K. RG.7.1.1984 sayı 18274 sh.5- 13)Başvuru harcı; dava açılırken veya davaya müdahale, ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz, delil tespiti talebinde bulunanlar tarafından peşin olarak ödenmesi gereken harçtır.Karar ve ilam harcı; konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda, hüküm verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden nispi olarak karar ve ilam harcı alınır. Nispi karar ve ilam harcının 1/4’ü başvurma harcında olduğu gibi, dava açarken davacı tarafından peşin olarak ödenir. Peşin olarak ödenecek 1/4 oranında karar ve ilam harcı dava dilekçesinde gösterilen değer üzerinden hesaplanır. Şayet yargılama sırasında dava değerinin daha fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o oturum için davaya devam edilir. Ondan sonraki oturuma kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmazsa davaya devam olunmaz. Yani dava işlemden kaldırılır. (Harçlar Kanunun m. 16/IV, 30, HUMK’nun 409) Nispi karar ve ilam harcının geri kalan 1/3’ü hükmün verilmesinden itibaren iki ay içinde ödenir (Harçlar Kanunun 28/a,1 30 m.).Harca tabi davalarda harç ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz (Harçlar K.m. 32, 27/III) Yine harca tabi bir davanın harç alınmadan incelenmiş ve karara bağlanmış ve kararın bu şekilde kesinleşmesi halinde kanun yararına temyiz (HUMK’nun m. 427/VI-VIII) üzerine karar yalnız harç nedeniyle kanun yararına bozulur. Harçtan muaf olan dava ve işlerin bazıları Harçlar Kanunun 13, 14, 123/II. Maddelerinde, diğer bazıları da özel kanunlarında gösterilmiştir (Harçlar Kanunun m. 123/1.).Yargılama giderleri hakkında hüküm verilebilmesi için tarafların dilekçelerinde yargılama giderlerini açıkça istemiş olmalarına gerek yoktur. Mahkeme talep olmasa dahi yargılama giderlerine ve vekalet ücretine de kendiliğinden karar vermekle yükümlüdür. Nitekim, 29.05.1957 gün ve 4/16 sayılı İçtihadı birleştirme kararı da bu yöndedir. Mahkeme hükmünde yargılama giderlerini tamamen veya kısmen unutmuş ve hüküm bu şekilde kesinleşmiş ise, davayı kazanmış olan taraf yargılama giderleri için ayrı bir dava açamayacaktır. Çünkü, yargılama giderlerine yalnız asıl davada ve kendiliğinden karar verilir.492 sayılı Harçlar Kanunun 2. maddesinde;“Yargı işlemlerinden bu kanuna bağlı (1) sayılı tarifede yazılı olanları,yargı harcına tabidir.”11. maddesinde;“Genel olarak yargı harçlarını davayı açan veya harca mevzu olan işlemin yapılmasını isteyen kişiler ödemekle mükelleftir”27. maddesinde;“(İ) sayılı tarifede yazılı maktu harçlar ilgili bulunduğu işlemin yapılmasından önce peşin olarak ödenir.”28. maddesinde;“Karar ve ilam harçlarının dörtte biri peşin,geri kalan kararın verilmesinden itibaren iki ay içinde ödenir.”31. maddesinde;“Peşin alınan karar ve ilam harcının işin hitamında ödenmesi gerekenden fazla olduğu anlaşılırsa fazlalık istek üzerine geri verilir.”32. maddesinde;“Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz.”123. maddesinde;Özel kanunlarla harçtan muaf tutulan kişilerle, istisna edilen işlemlerden harç alınmaz.”Yapılan açıklamalardan anlaşılacağı üzere, harca tabi işlemlerden harç alınması Harçlar Kanunu uyarınca emredici niteliktedir. Harç miktarı ve ücreti vekalet de dava değerine göre belirlenmektedir. Davacı taraf harca tabi olup karşı taraf harca tabi değilse de, yasanın aradığı şart davayı açan tarafın harca tabi olup olmadığıdır. Harca tabi ise, mutlaka yasanın belirlediği oran ve miktarda harç alınması yasa gereği olduğundan, mahkemece bu hususun re’sen dikkate alınması gerekmektedir. Karşı taraf harçtan muaf olması yasal sonucu değiştirmeyecektir. Kanunda yer alan bir husus da, davalı taraf harçtan muaf olduğundan, mahkemece davacıdan da harç alınmasına gerek yoktur yorumu ile TMK’nun 1. maddesine göre boşluğun içtihatla doldurulduğundan söz edilemez. Zira ortada yasal bir boşluk söz konusu değildir. Özel nitelikteki bir kısım davalardaki harçlarla ilgili hususu genelleştirerek, yasanın emredici hükmüne aykırı uygulamaya geçmek usul ve yasaya aykırıdır.Nispi karar ve ilam harcına tabi davalarda ıslah ile dava değerinin arttırılması halinde artan dava değeri üzerinden karar ve ilam harcının tamamlanması (ıslah harcı) gerekir. Somut olayda davacı, dava dilekçesinde belirlediği kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti ve ücret alacağı talebini ıslah talebi ile arttırmış ise de ıslah harcının yatırılmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, tamamlama harcı yatırılmayan ve dolayısıyla yok hükmünde olan ıslah talebine değer verilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.Yapılacak iş, harcı yatırılmayan ıslah işlemi yok sayılarak karar vermekten ibarettir.3- Hükmedilen tazminat ve ücretlerin net mi yoksa brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesinin hükmün infazında tereddüt yaratacağının düşünülmemesi de isabetsizdir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 04.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.