MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 11. İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 30/01/2014NUMARASI : 2012/643-2014/49DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, asgari geçim indirimi, yıllık izin ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, 16.11.2012 harç tarihli dava dilekçesi ile Bakırköy 4. İş Mahkemesi’ nin 2010/350 E. 2012/380 K. sayılı dava dosyası ile kısmi dava açtığını, o davada ıslah yapmadığını belirterek önceki davada hüküm altına alınan haklardan 50,00 TL. kıdem tazminatı, 50,00 TL. ihbar tazminatı, 50,00 TL. asgari geçim indirimi ve 50,00 TL. yıllık ücretli izin alacağı ile önceki davada talep edilmeyen 50,00 TL. zam farkı, 50,00 TL. fazla çalışma ücreti ile 475,00 TL. nisan/2010 ayı ücretini talep etmiştir.Davacı dava dilekçesinde dava değerinin 750,00 TL. olduğunu belirterek maktu peşin harç yatırmıştır.Davalı vekili, önceki kararın kesinleşmediğini, davacının kısmi dava açtığını, önceki kararda tüm alacakların belirlendiğini, belirsiz alacak davası yada kısmi dava açılamayacağını savunarak davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece dava aynen “ ..Davacının açtığı davanın dava dilekçesindeki taleplerinin asıl davada mahkemece kabul edilen ancak ıslah yapılmaması nedeniyle hüküm altına alınmayan alacaklarının hüküm altına alınması talebine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Davacının hukuki yardım alamaması nedeniyle ikinci davada istenilmesi mümkün olan talepler yanında harcını ödeyerek daha önce talep etmediği alacaklarını istediği anlaşılmış olup, ilk kez dava konusu yapılan miktarlar yönünden harç alınmış olup, usul ekonomisi dikkate alınarak talebin değerlendirilerek hüküm altına alınmasında usul hükümleri açısından hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmış olup….” şeklindeki gerekçe ile karar verilmiştir.Mahkemece; 50,00 TL. olarak talep edilen kıdem tazminatı 3.351,50 TL. olarak, 50,00 TL. talep edilen ihbar tazminatı 1.315,32 TL. olarak, 50,00 TL. talep edilen asgari geçim indirimi 139,76 TL. olarak hüküm altına alınmış,Hangi alacak kaleminin reddedildiği açıklanmadan soyut bir şekilde “ fazlaya yönelik istem davanın reddine “ denilerek karar verilmiştir.Kararı yasal süresi içerisinde davalı vekili temyiz etmiştir.Davanın açıldığı tarihte hem 6100 sayılı HMK yürürlüğe girmiştir.6100 Sayılı HMK. ile özel hukuk yargılamasına 1086 Sayılı HUMK. da olmayan “belirli/belirsiz alacak ve kısmi dava kavramları getirilmiş, buna ilişkin özel düzenlemeler yapılmıştır.6100 sayılı HMK. nun 107. Maddesinde belirsiz alacak ve tespit davası, 109. Maddesinde kısmi dava düzenlenmiştir.107. maddeye göre davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.109. maddenin 1. fıkrası talep konusunun niteliği itibarıyla bölünebilir olduğu durumlarda, sadece bir kısmı da dava yoluyla ileri sürülebileceğini, aynı maddenin 2. Fıkrası ise talep konusunun miktarı, taraflar arasında tartışmasız veya açıkça belirli ise kısmi dava açılamayacağını hüküm altına almıştır.Dava dilekçesinde nelerin bulunması gerektiği HMK. nun 119. Maddesinde belirtilmiş olup, maddenin d fıkrasında dava değerinin belirtilmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır. HMK. nun 26. Maddesi talebin aşılamayacağını hüküm altına almıştır.Somut olay yukarıda açıklamalar ve yasal düzenlemeler ışığında değerlendirildiğinde;Davanın dayanağının daha önce 1086 Sayılı HMUK. Döneminde açılan kısmi dava niteliğindeki Bakırköy 4. İş Mahkemesi’ nin 2010/350 E. 2012/380 K. sayılı dava dosyası olduğu, yapılan yargılama sonunda davacının bu davaya konu ettiği kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve asgari geçim indirimi alacaklarının miktarlarının belirlendiği, taleple bağlı kalınarak hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.Bakırköy 4. İş Mahkemesi’ nin 2010/350 E. 2012/380 K. sayılı kararında davacının hak ettiği toplam alacak miktarları belirlendiğinden ve nisan/2010 ücret alacağının miktarıda davacı tarafından bilindiğinden davacı hüküm altına alınan bu alacaklara yönelik olarak belirsiz alacak davası yada kısmi dava açamaz.Mahkemece daha önceki karar ile miktarları belirlenen kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve asgari geçim indirimi alacakları ile davacı tarafından miktarı bilinen nisan/2010 ücret alacağı taleplerini kısmi davaya konu edilemez.Davada hukuki yarar şartı oluşmamıştır. Ancak hukuki yarar şartı Yargıtay HGK. nun 17.10.2012 gün, 2012/9-838 E. 2012/715 K. ve 07.05.2014 gün ve 2013/5-1467 E. 2014/628 K. Sayılı kararlarında da belirtildiği üzere tamamlanabilecek şartlardandır. Bu kabule göre ise yine davacıya kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve asgari geçim indirimi alacakları ile davacı tarafından miktarı bilinen nisan/2010 ücret alacağı taleplerine yönelik davasını tam dava olarak devam etmesi ve dava şartı olan hukuki yarar şartına ilişkin eksikliği gidermesi için HMK.’un 115/2 maddesi uyarınca bir haftalık kesin süre verilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yasal olmayan gerekçe ile HMK. nun 26. Maddesindeki taleple bağlılık kuralına açıkça aykırı bir şekilde talep aşılarak yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.Sonuç; Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 04.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.