Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3217 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 33780 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, ücret farkı alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı işçi, asıl işveren ...'na bağlı Dr. ...'nde taşeron aracılığı ile çalıştığını, Aralık 2009 ayında almakta olduğu ücretin Ocak 2010 tarihinde düşürüldüğünü, İş Kanunu'na göre işçi ücretlerinden her ne suretle olursa olsun eksiltme yapılamayacağını, iş şartlarında esaslı değişiklik teşkil eden değişikliğin işçiye yazılı olarak bildirilmesi gerektiğini, işçinin bu konuya ilişkin yazılı onayının olmadığı beyan edilmiştir. Davalı Bakanlık tarafından yayınlanan genelgeler yayınlanmadan önceki durumlara göre ödenmesi gereken ücretin 01.01.2010 tarihinden itibaren (asgari ücrete gelen zamların da dikkate alınmak suretiyle) eksik ödenen ücret farklarının tespit edilmesini talep ederek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; 2.000,00 TL ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı işveren, davacının ... çalışanı olmadığını, ihaleyi alan firma çalışanı olduğunu, davalı Bakanlık ile firma arasında hizmet alım sözleşmesi bulunduğunu, yüklenici firma ile çalıştırdığı işçiler arasında ortaya çıktığı belirtilen ücret uyuşmazlığının ihaleyi veren konumunda olan idare ile bağlantısının olmadığını, davacının halen yüklenici firma çalışanı olarak çalıştığını, bu suretle yüklenici ile işçi arasındaki iş ilişkisinin yeni şartlarının zımni olarak kabul edildiğini, ücrete ilişkin belirtilen yeni uygulamanın işyeri uygulaması haline geldiği beyan ederek, davanın husumet ve esastan reddini talep etmiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, dava dışı alt işveren ile davacı arasında imzalanan iş sözleşmelerinde önceden ödenen ücretten daha düşük tutarda ücretin kararlaştırıldığı ve sözleşmeyi imzalayan davacının bu yeni şartlarda çalışmaya devam ettiği, yeni iş sözleşmesini imzalayarak düşük olan ücret rakamlarını kabul eden davacının bu değişikliği daha sonra esaslı değişiklik olarak ileri sürüp ücret farklarını istemesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı yasal süresi içinde davacı vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe:Davacı işçi alt işveren işçisi olarak çalıştığı sırada ücreti 2010 yılı Ocak ayında düşürülmüş, bu arada davacının yeni bir sözleşme imzaladığı davalı tarafından ileri sürülmemiştir. Davalı asıl işveren Ocak 2010 tarihinden itibaren ücretlerin ihtirazi kayıtsız olarak alındığını ileri sürerek itirazda bulunmuştur. Dosyaya sunulan iş sözleşmesi 01.01.2012 tarihli olup, iş sözleşmesinde ücretin miktarı yazılı olmakla, sözleşmenin imzalandığı tarihte davacının ücretinin düşürüldüğü kabul edilmelidir. Ancak Ocak 2010 döneminde ücretin işverence tek taraflı olarak indirildiği, bu konuda 4857 sayılı İş Kanunu’nun 22. maddesindeki prosedürün uygulanmadığı anlaşıldığından, 1 Ocak 2010 ile 31 Aralık 2011 tarihleri arasında kalan dönem için davacının ücret farkı isteklerinin kabulüne karar verilmelidir. Gerekirse bu yönde bilirkişiden ek hesap raporu alınarak karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.