MAHKEMESİ : ALANYA İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 29/08/2012NUMARASI : 2011/63-2012/348DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötüniyet tazminatı, genel tatil ücreti, izin ücreti, fazla mesai ücreti ile hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötüniyet tazminatı, genel tatil ücreti, izin ücreti, fazla çalışma ücreti ve hafta tatili ücreti alacaklarını talep etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı, iş akdinin davacı tarafından haksız olarak feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı davalı temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2- Taraflar arasındaki birinci uyuşmazlık, iş akdinin kim tarafından feshedildiği ve feshin haklı bir nedene dayanıp dayanmadığı noktasında toplanmaktadır.Yargılama sırasında iş akdinin feshine dair beyanda bulunan davacı tanıkları, davacının çalıştığı işyerinde çalışan kimseler olmadığı gibi bu tanıklar nakli beyanda bulunmuşlardır. Bu tanıkların, feshe ilişkin görgüye dayalı bilgileri yoktur. Durum bu olmakla birlikte davacı tanıklarından birisi iş akdinin davacı işçi tarafından feshedildiğini söylemiştir. Davalı tanıkları ise işveren savunmasını doğrulayarak, davacı işçinin 18/01/2011 tarihinden itibaren nedensiz yere işe devam etmediğini söylemişlerdir.Davacının 18 yıl 8 ay 5 günlük kıdemi bulunup, yargılama sonucunda ödenmemiş bir kısım işçilik alacakları olduğu da tespit edilmiştir.Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde Dairemizin yerleşmiş içtihatları da dikkate alınarak, iş akdini işyerini terkederek eylemli olarak feshettiği anlaşılan davacının bu davranışının ödenmemiş işçilik alacaklarına dayalı olduğunun kabulü ile iş akdini haklı nedenle olsa dahi fesheden tarafın ihbar tazminatına hak kazanamayacağı gözetilerek, ihbar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalıdır..3- Taraflar arasındaki diğer uyuşmazlık, davacı tarafından ıslahta faiz talep edilmediği halde mahkemece kıdem tazminatı alacağının tamamına fesih tarihinden itibaren faiz yürütülmesinin isabetli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.Somut olayda, davacı bilirkişi raporu doğrultusunda diğer alacakları yanında kıdem tazminatı alacağını da ıslah etmiş ancak ıslah dilekçesinde faiz talep etmemiştir. Bu durumda, kıdem tazminatının ıslah ile arttırılan kısmı için faiz uygulanması mümkün değildir. Mahkemece, dava dilekçesi ile talep edilen kıdem tazminatına fesih tarihinden itibaren faiz uygulanması, ıslah ile arttırılan ise faizsiz olarak tahsiline karar verilmesi gerekirken bu husus gözetilmeksizin, kıdem tazminatı alacağının tamamına fesih tarihinden itibaren faiz uygulanması talep aşımı olup, bozmayı gerektirmiştir. F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 22/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.