Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 30585 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17236 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile izin ücreti, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti ve hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı Talebinin Özeti:Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde Haziran 2005-17/06/2012 tarihleri arasında, aylık 1.600 TL ücretle ve kebap ustası olarak çalıştığını, davacının işverenden maaşına zam istediğini bu nedenle tartışma çıktığını, tartışma sırasında davacının darp edildiğini, bu olaydan sonra davacının bir daha işe gidemediğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile izin ücreti, fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti ve hafta tatili ücreti alacaklarını talep etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, davacının davalıya ait işyerinde 03/05/2011-17/06/2012 tarihleri arasında, asgari ücretle ve garson olarak çalıştığını, davacının işi bırakıp gittiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, iş akdinin işveren tarafından haklı nedenlerle feshedildiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.D) Temyiz:Kararı taraflar temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-6100 sayılı HMK. 119/1.ğ maddesi uyarınca “Dava dilekçesinin talep sonucu (netice talep; istem sonucu) bölümünde davacı, neye karar verilmesini (davalının neye mahkûm edilmesini) istiyorsa onu (açık bir şekilde) yazıp belirtmelidir”. Talep sonucunun açık şekilde belirtilmesi ve yazılması ile mahkemenin ve uyuşmazlığa bakacak hakimin karar vermesi kolaylaştırılacaktır. En önemlisi mahkemece;1) Davanın türü saptanacaktır. 2) Davanın kabulü halinde, mahkeme talep sonucunu aynen hüküm fıkrası olarak kararına yazabilecektir.(Md. 297/1.ç). 3) Talep edilenden,  fazlasına karar verilemeyecektir(Md. 26). Bu nedenle davacı, nelerin hüküm altına alınmasını (davalının neye mahkûm edilmesini) istediğini, açık ve noksansız bir şekilde dava dilekçesinin talep sonucu (netice-i talep) bölümünde bildirmelidir. Dosya içeriğine ve dava dilekçesinde talep sonucuna baktığımızda, davacı kısmi miktar belirtmiştir. Talep sonucuna baktığımızda, davacı tahsil amaçlı belirsiz alacak davası açmamıştır. Zira belirleyebileceği kadar miktarı belirlememiş ve dava dilekçesinde açıkça kalanı belirlediğinde artırım dilekçesi vereceğini de açıklamamıştır. Bu davanın belirsiz alacağın diğer türlerinden olan kısmi eda külli tespit davası olarak değerlendirilmesi olanağı da talep sonucuna göre olanaklı değildir. Zira kısmi miktarın tahsili dışında kalan ve belirlenecek alacağın tespiti açıkça istenmemiştir. Davanın talep sonucuna göre açıkça kısmi dava olduğu açıktır. Buna rağmen, mahkemece tensiple davanın türünün belirtilmesi için davacı vekiline süre verilmesi, davacı vekilinin davanın belirsiz alacak davası olduğunu mahkemeye bildirmesinden sonra, mahkemece davanın tahsil amaçlı belirsiz alacak davası olarak kabul edilip yargılamaya devam edilmesi, davacı vekilinin ıslah niteliğindeki talep arttırım dilekçesi sunması üzerine, davanın belirsiz alacak davası olduğu ve bu nedenle talep arttırım dilekçesine karşı zamanaşımı definde bulunulamayacağı gerekçesiyle, davalının ıslaha karşı ileri sürdüğü zamanaşımı defi değerlendirilmeden hüküm kurulması hatalıdır.Mahkemece yapılması gereken, davanın kısmi dava olduğunun kabulü ile davalı tarafından ıslaha karşı süresinde ileri sürülen zamanaşımı defi konusunda bilirkişiden ek rapor aldırmak ve sonucuna göre bir karar vermektir. Hatalı gerekçe ile zamanaşımı defi değerlendirilmeden hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.