Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 30576 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17226 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti ve izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı Talebinin Özeti:Davacı vekili, davacının davalı şirkete ait işyerinde kesintisiz olarak çalışmasına rağmen başka şirketlere girdi çıktı yapılması, sigorta primlerinin eksik yatırılması, fazla çalışma ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle iş akdini haklı olarak feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile izin ücreti ve fazla çalışma ücreti alacaklarını talep etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, davacının davalı şirkete ait işyerinde ilk olarak 15/09/2004 tarihinde işe başladığını, 31/05/2005 tarihinde kendi isteğiyle işten ayrılarak ... adlı bir şirkette işe başladığını, 28/02/2006 tarihinde davacının ... adlı şirketteki işinden ayrıldığını, 01/04/2006 tarihinde tekrar davalıya ait işyerinde çalışmaya başladığını, 31/01/2007 tarihinde davacının bir kez daha işten ayrıldığını, 04/05/2007 tarihinde davacının tekrar işe alındığını, davacının başka bir işyerinde iş bulması nedeniyle işten ayrıldığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmemesi nedeniyle iş akdinin davacı işçi tarafından haklı olarak feshedildiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.D) Temyiz:Kararı davalı temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2- Taraflar arasındaki ilk uyuşmazlık, davalı tarafından dosyaya sunulan, davacının isim ve imzasını içeren, 18/11/2011 tarihli ve "SULH VE İBRANAME" başlıklı belgenin değerlendirilip değerlendirilmediği noktasında toplanmaktadır.Davalı tarafından dosyaya sunulan, davacının isim ve imzasını içeren, 18/11/2011 tarihli ve "SULH VE İBRANAME" başlıklı belgenin incelenmesinde, davacının davalı şirkete ait işyerinden 31/12/2005 ve 31/01/2007 tarihlerinde olmak üzere iki kez kendi isteğiyle ayrıldığının belirtildiği, belgede davacının çalışma saatlerine ve çalışma şekline ilişkin bilgilerin bulunduğu, davacının işvereni ibra ettiği hususunun yazılı olduğu anlaşılmıştır.Yargılama sırasında bu belge ile ilgili olarak tarafların beyanları alınmadığı gibi hükmün gerekçesinde de belgenin geçerli olup olmadığı konusunda hiç bir değerlendirme yapılmamıştır.Bahsi geçen belgenin geçerli olup olmadığının tespiti, hizmet süresini, fazla çalışma süresini, talep edilen alacaklara davacının hak kazanıp kazanmadığı yönünde önem arzetmektedir.Bu nedenle, mahkemece bahsi geçen belge duruşmada taraflara gösterilmeli, tarafların beyanları alınmalı, davacının belgedeki imza ve yazıları inkar etmesi durumunda imza ve yazı incelemesi yaptırılmalı, imza ve yazı inkarında bulunulmamakla birlikte davacının belgenin irade fesadı ile alındığını iddia etmesi durumunda bu iddianın araştırılması ve sonucuna göre alacakların yeniden hesaplanması gerekmektedir.Mahkemece söz konusu belge ile ilgili olarak yukarıdaki işlemler yapılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalıdır.3- Taraflar arasındaki ikinci uyuşmazlık, fazla çalışma ücretinin doğru olarak hesaplanıp hesaplanmadığı noktasında toplanmaktadır.Mahkemece fazla çalışma ücretinin hesaplanmasında esas olmak üzere, davacının kullandığı aracın takoğraf kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bu raporda, kayıtların bir kısmının okunamadığı belirtildikten sonra, davacının haftada en az 15 saat fazla masai yaptığı belirtilmiştir.Davacı dava dilekçesinde, haftanın 6 günü ve günlük 08:00-19:00 saatleri arasında, yemek arası kullanmaksızın çalıştığını belirttikten sonra, son bir yılda akşam saat 18:00' a kadar çalıştığını beyan etmiştir. Ayrıca yukarıda yazılı ilk bozma nedeninde belirtilen belgede de davacının çalışma şekline ve süresine ilişkin bilgiler yer almaktadır.Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, takoğraf kayıtları üzerinde inceleme yapan bilirkişinin tanzim ettiği raporda belirttiği fazla çalışma süresi (haftalık 15 saat fazla çalışma) esas alınarak, fazla çalışma süresi hesaplanmışsa da yukarıda yazılı olan davacının beyanı, takoğraf kaydı üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesinin sağlıklı bir inceleme olmaması, ilk bozma nedeninde bahsi geçen belgenin dikkate alınmaması hususları birlikte değerlendirildiğinde, fazla çalışma süre ve ücretinin isabetli olarak hesaplandığının kabulü mümkün değildir.Bu nedenle mahkemece, ilk bozma nedeninde bahsi geçen belge, davacının dava dilekçesindeki beyanı ve takoğraf kayıtları üzerinde yaptırılan inceleme sonucu bulunan fazla çalışma süresi hep birlikte değerlendirilmeli, gerekirse bu konuda tanıklar yeniden dinlenmeli ve sonucuna göre fazla çalışma süre ve ücreti hesaplanmalıdır. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.4- Taraflar arasındaki son uyuşmazlık davacının hizmet süresinin doğru olarak tespit edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.Davacı dava dilekçesinde, 15/08/2004-11/11/2011 tarihleri arasında davalı şirkete ait işyerinde kesintisiz olarak çalıştığını iddia etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacının davalı şirkete ait işyerinde ilk olarak 15/09/2004 tarihinde işe başladığını, 31/05/2005 tarihinde kendi isteğiyle işten ayrılarak ... adlı bir şirkette işe başladığını, 28/02/2006 tarihinde davacının ... adlı şirketteki işinden ayrıldığını, 01/04/2006 tarihinde tekrar davalıya ait işyerinde çalışmaya başladığını, 31/01/2007 tarihinde davacının bir kez daha işten ayrıldığını, 04/05/2007 tarihinde davacının tekrar işe alındığını, davacının başka bir işyerinde iş bulması nedeniyle işten ayrıldığını savunmuştur.Davacıya ait SGK hizmet döküm cetveli incelendiğinde, davacının 15/09/2004-31/12/2005 tarihleri arasında .... sicil numaralı davalı şirkete ait işyerinde, 11/02/2006-28/02/2006 tarihleri arasında .... sicil numaralı .....'ne ait işyerinde, 01/04/2006-31/07/2007 tarihleri arasında ... sicil numaralı davalı şirkete ait işyerinde, 04/05/2007-31/10/2008 tarihleri arasında ... sicil numaralı davalı şirkete ait işyerinde, 01/11/2008-31/12/2008 tarihleri arasında ... sicil numaralı ... adlı şahsa ait işyerinde, 01/01/2009-17/11/2011 tarihleri arasında .... sicil numaralı kime ait olduğu dosya kapsamından anlaşılamayan işyerinde çalıştığı, 14/11/2011 tarihinde ise ... sicil numaralı işyerinde çalışmaya başladığı anlaşılmıştır.İlk bozma nedeninde bahsi geçen belgede, davacının davalı şirkete ait işyerinden 31/12/2005 ve 31/01/2007 tarihlerinde olmak üzere iki kez kendi isteğiyle ayrıldığının belirtildiği anlaşılmıştır.Tanıklar, davacının hizmet süresinin başlangıç tarihi hakkında ay ve/veya gün belirtmeksizin beyanlarda bulunmuşlardır.Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, iki şıklı bir hesaplama yapılmış, davacı iddiası esas alınarak yapılan hesaplamaya itibar edilmiştir. Bu hesaplamada, davacının 15/08/2004-11/11/2011 tarihleri arasında davalı şirkete ait işyerinde kesintisiz olarak 7 yıl 2 ay 27 gün çalıştığı belirtilmiştir.Yukarıda yapılan tespitlerden de açıkça anlaşılacağı üzere, öncelikle davacının davalı şirkete ait işyerindeki çalışması kesintilidir. Davacı 11/02/2006-28/02/2006 tarihleri arasında 1062663 sicil numaralı ... ....'ne ait işyerinde çalışmıştır. Öte yandan, davacının 01/01/2009-17/11/2011 tarihleri arasında çalıştığı .... sicil numaralı işyerinin kime ait olduğu, davalı şirketle bir ilgisinin bulunup bulunmadığı, 01/11/2008-31/12/2008 tarihleri arasında çalıştığı ... sicil numaralı ... adlı şahsa ait işyerinin, davalı şirketle bir ilişkisinin olup olmadığı, işyerinin sahibi olan ... adlı kişinin davalı şirketle bir bağının olup olmadığı, bu kişi ile davalı şirket arasında yapısal ve organik bir bağ bulunup bulunmadığı dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Ayrıca, davacı işe 15/08/2004 tarihinde başladığını iddia etmişse de davacıya ait ... hizmet döküm cetvelinden davacının davalı şirkete ait işyerinde 15/09/2004 tarihinde işe başladığı anlaşılmaktadır. Ve son olarak, ilk bozma nedeninde bahsi geçen belgedeki "Davacının davalı şirkete ait işyerinden 31/12/2005 ve 31/01/2007 tarihlerinde olmak üzere iki kez kendi isteğiyle ayrıldığı..." yönündeki beyanları da değerlendirilmemiştir.Tüm bu nedenlerle mahkemece, yukarıda yazılı belirtilen eksiklikler giderilmeli, hizmet süresi somut olarak belirlenmeli ve sonucuna göre davacının hizmet süresi saptanmalıdır. F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.