Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 30551 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 27699 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : GEBZE 1. İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 18/12/2012NUMARASI : 2012/93-2012/948DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötüniyet tazminatı, ücret alacağı, ikramiye alacağı, izin ücreti ile sosyal yardım alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde Müflis Şirket iflas idaresi avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde pazarlama elemanı olarak çalışmakta iken iş akdinin davalı firma tarafından feshedildiğini, feshin haksız ve hukuki gerekçeden yoksun olduğunu, bu nedenle kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, davacı ve diğer tüm çalışanların 2004 yılı Ocak ayından itibaren maaşlarını alamadıklarını, çalışanlara yapılan ücret ödemesinin brüt ücret 620.000.000 TL olduğunu, buna ilaveten senelik 4 adet 1 maaş tutarında olmak üzere toplam 4 maaş ikramiye, sosyal yardım olarak bayram ödemesi, yakacak yardımı, ramazan ayında yiyecek yardımı, izin harçlığı, aile yardımı, çocuk yardımı, ayakkabı yardımı, yemek ücreti, havlu, sabun, çay ve servis yard??mı ödemesi yapıldığını, 2003-2004 yılı ayakkabı ve yakacak yardımının yanı sıra kurban bayramı ile ilgili ödemenin yapılmadığını, bu ödemelerin 2000 yılı sonundan itibaren yapılmamaya başlandığını, davacının yaklaşık 13 maaş tutarında ikramiye alacağı ve 2004 yılı Ocak ayından bu güne kadar maaş ve sosyal yardım alacaklarının bulunduğunu, davacının 2003-2004 izinlerini kullanmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere; kıdem tazminatı, ihbar veya kötüniyet tazminatı, ücret alacağı, ikramiye, izin alacağı ve sosyal yardım alacağı olmak üzere toplam 2.900.000.000 TL alacağın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davacı ile birlikte davalı şirkette istihdam edilen tüm personelinzorunlu hizmetlerde çalışanlar hariç iş akitlerinin davalı şirketin içinde bulunduğu olumsuz ekonomik koşullar karşısında, üretim, satış ve pazarlama faaliyetlerinin tamamen durması üzerine feshedildiğini, fesih gerekçesinin yazılı olarak tebliğ edildiğini, davalı şirketin, davacı dahil iş akdi feshedilen tüm personelin işçilikten doğan haklarının saklı olduğunu bildirdiğini, tüm personele ödenmemiş ücretleri ile giydirilmiş ücretleri üzerinden hesaplanan kıdem ve ihbar tazminatlarına dair hesap tablosunun da tebliğ edildiğini, bu nedenle davacının Şubat 2004 dönemine mahsuben yapılan ödeme hariç, 2004 yılı Ocak ayı dahil bu tarihten iş akdinin feshine kadar olan süreçteki maaş alacağı ile ihbar ve kıdem tazminatı talebine karşı herhangi bir itirazlarının olmadığını, ancak davacı ve tüm şirket personelinin Şubat 2004 dönemi maaşlarına mahsuben kendilerine net 200.000.000 TL’nin banka hesapları üzerinden ödendiğini, davacının ödenmeyen 13 maaş tutarında ikramiye alacağı olduğu yönündeki iddiasının gerçek dışı ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davalı şirketçe Aralık 2000 dönemine kadar her üç ayda bir, 1 maaş tutarında ikramiye ödenmekte iken, şirket yönetimince alınan karar üzerine ikramiyenin ödenme şeklinin değiştirildiğini, buna göre; her üç ayda bir olmak üzere, yılda 4 defa 120 gün üzerinden ödenen ikramiye tutarının ikramiye ve maaşta herhangi bir düşüşe sebebiyet verilmeksizin, 12 aya bölünerek maaşla bir arada ödendiğini, bu tarihten sonra istihdam edilen personelin maaşlarının da davalı şirkette uygulanan ücret politika ve seviyeleri esas alınarak saptandığını, ayrıca bir ikramiye ödemesine kesinlikle yer verilmediğini, bu hususun şirket genel müdür yardımcısı tarafından personele duyurulduğunu, yeni uygulamanın ilanı hakkında tutanak tutulduğunu, sosyal yardım olarak öngörülen tüm ayni ve nakdi ödemelerin eksiksiz olarak yapıldığını, bu hususun davacının imzasını taşıyan maaş bordrolarından anlaşılabileceğini, şirkete ait işyerinde öğlen yemeklerini yiyen, işyerince tahsis edilen servisle işyerine gidip gelen davacının yemek, yol ve çay ücreti talebinin reddi gerektiğini, davalı şirkette, 08.00-17.30 arasında mesai yapıldığını, hafta sonu, resmi ve dini bayramlarda çalışma yapılmadığını, iş kanununun öngördüğü sürelerle çalışıldığını, fazla çalışma yapan personele de bu ücretinin ödendiğini, davacının fazla mesai yapmasını gerektirecek bir işi olmadığı gibi, kendisinden fazla çalışma yapması talebinde bulunulmadığını ve davacının fazla çalışma yapmadığını, herhangi bir dönemle sınırlı olmaksızın 2001 yılı başından itibaren fazla çalışma yaptığını iddia eden davacının, dönem ve saat itibariyle talebine açıklık getirmekle yükümlü olduğunu, davacının hangi dönemden kaynaklandığına ve kaç günlük iznini kullanmadığına dair herhangi bir beyanda bulunmaksızın yıllık izin ücreti talep ettiğini, bu talebine açıklık getirmekle yükümlü olduğunu, istihdam ettiği işçilerinin ücretlerini dahi zamanında ödeyemeyen, hammadde temin edip üretim yapamayan, faaliyetini zorunlu olarak durduran işverenin iş akdinin feshinde kötüniyetli olduğunun hiçbir gerçekliği ve inandırıcılığının bulunmadığını ileri sürerek, davacının ihbar ve kıdem tazminatı ile maaş alacağı haricindeki diğer taleplerinin reddine karar verilmesini istemiştir.C) Mahkemenin ilk kararı Dairemizin 2009/38400 esas 2012/842 karar sayılı ilamı ile özetle ve sonuç olarak “Davacının bir kısım yıllık izinlerini kullanıp ücretlerini aldığı temyiz aşamasında davalı tarafça dosyaya sunulan belgelerle ispatlanmaya çalışılmıştır. Ödeme itiraz niteliğinde olup yargılamanın her aşamasında nazara alınabilir. Bu nedenle davalı tarafça sunulan belgeler davacıya gösterilerek diyecekleri sorulup, gerekli değerlendirme yapılarak sonuca gidilmelidir. Ayrıca 2001 yılında ikramiyenin maaşlara yansıtılarak ödendiği yerel mahkemenin de kabulünde olup, emsal nitelikteki Esas numaraları belirtilen dosyalarda da aynı gerekçe ile ikramiye alacağının reddine karar verildiği, davacı ve/veya taraflar vekilince temyizi üzerine Dairemizce onandığı hep birlikte değerlendirildiğinde ikramiye alacağının reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.”gerekçesiyle bozulmuştur.D) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkeme bozma ilamına uymuş ve davanın kısmen kabulü yönünde hüküm kurmuştur.E) Temyiz:Kararı müflis şirket iflas idaresi vekili yasal süresi içerisinde temyiz etmiştir.F) Gerekçe: 1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2- Mahkemece, davacının ikramiye alacağı talebi tümüyle reddedildiği halde, kıdem ve ihbar tazminatına esas giydirilmiş ücretinin hesaplanmasında ikramiyenin dahil edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.