Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 30356 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 6455 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İSTANBUL 8. İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 11/12/2002NUMARASI : 2001/1074-2002/1126DAVA :Davacı, cezai şart alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı banka, davalının, bakanın Konak Şubesinde çalışırken sebep göstermeden istifa ettiğini iddia ederek, iş sözleşmesinde kararlaştırılan feshe bağlı cezai şartın tahsilini istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davaya cevap vermemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, bilirkişi raporuyla belirlenen 712,73 TL cezai şartın davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.D) Temyiz:Kararı, davalı temyiz etmiştir.E) Gerekçe:1- Somut olayda, dava dilekçesi, davalıya 23.10.2001 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir. 11.12.2002 tarihli gerekçeli kararın davalıya tebliğine dair tebliğ mazbatasında ise “Adreste tebliğ yapılacak kimse olmadığından mahalle muhtarı Ü.. Ö..’ya tebliğ edildi. Komşusuna ulaşılamadığından haber bırakılamadı. 2 no.lu haber kâğıdı kapıya yapıştırıldı. 05.04.2003” ifadesi ve tebliğ memurunun imzası yazılıdır. Davalının konutta bulunmama sebebi yazılmamış ve bu yönde bir araştırma yapılmamış olup gerekçeli karar tebliği usulüne uygun değildir. Bu nedenle usulsüz tebliği davalının öğrendiğini beyan ettiği temyiz tarihi, tebliğ tarihi kabul edilerek temyiz talebinin süresinde olduğu sonucuna varılarak işin esasına geçilmiştir.2-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.3- Somut olayda, 19.07.2000 tarihli bireysel iş sözleşmesinde, “ Personel, 2 yıl süreyle çalışacaktır. Akit taraflarca feshedilmez ise, personel, kadrolu olarak çalışmaya devam edecektir. Personel, akdi, tek taraflı feshederse brüt ücretin 2 katı tutarında cezai şartı ödemeyi kabul eder. Banka, akdi haklı neden olmadan feshederse aynı cezayı öder.” ifadesi yazılıdır.Davalı işçi, 31.05.2001 tarihli istifa dilekçesi ile, “Bankanızın Konak Şubesindeki görevimden ayrılıyorum.” demiştir.Mahkemece, bilirkişi tarafından hesaplanan 712,73 TL cezai şart alacağı hüküm altına alınmıştır.818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 161/son maddesinde, fahiş cezai şartın hâkim tarafından tenkis edilmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. İş Hukuku uygulamasında işçi aleyhine cezai şart düzenlemeleri bakımından konunun önemi bir kat daha artmaktadır. Şart ve ceza arasındaki ilişki gözetilerek, işçinin iktisadî açıdan mahvına neden olmayacak çözümlere gidilmelidir. İşçinin belli bir süre çalışması şartına bağlanan cezalardan, sözleşme kapsamında çalışılan ve çalışması gereken sürelere göre oran kurularak takdiri indirime gidilmelidir.Mahkemece, hüküm altına alınan cezai şart alacağında takdiri indirim yapılmaması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, 20.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.