MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm duruşmalı olarak süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; işin mahiyeti itibarıyla duruşma isteminin reddine, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilmiş olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, müvekkilinin davalı iş yerinde işçi olarak çalışırken sendikal bir faaliyeti katılması nedeni ile işten çıkarıldığını iddia ederek davacının işe iadesine ve sendikal tazminatın hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili; davacının 17/02/2015 tarihinden itibaren iş yerinde yemekhane işgaline katılıp iki gün boyunca çalışmadığını uyarıları rağmen suç teşkil edilen eylemlerin son vermediklerini bu sebeplere bağlı olarak davacının iş akdinin 4857 sayılı Yasanın 25/2-e ve h bentlerine göre sona erdirildiğini, fesih sebebinin sendikal nedene dayanmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, 16/02/2015 tarihinde ...., .... ve .... isimli 3 işçi, 18/02/2015 tarihinde ...., ...., ...., ...., ...., ..., ...., ..., ... isimli 9 işçi olmak üzere toplam 12 işçinin işten çıkarılması üzerine, davacı dahil işçilerin 12 işçi arkadaşlarının iş sözleşmelerinin feshinin bildirildiği dönemde bunu önleme veya işten çıkarılanların geri alınması için ve kendilerinin de işten çıkarılacağı makul korkusuna kapılmaları nedeniyle yaptıkları yemekhane eyleminin uluslararası normlar uyarınca demokratik bir hakkın kullanımı niteliğinde olduğu, Avrupa Sosyal Şartı Sözleşmesinin 6/4 maddesi Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve İLO ile benimsenen kurallara göre kısa süreli demokratik bir hakkın kullanımı niteliğindeki protesto eylemlerinin toplu eylem hakkına dahil olduğu, ölçülülük ilkesine uygun olarak 18.02.2015 tarihde başlayıp 19.02.2015 tarihi saat 11.00 sıralarına kadar devam eden yemekhane eyleminin yasa dışı eylem olarak değerlendirilemeyeceği, Avrupa Sosyal Şartı Sözleşmesinin 6/4 maddeleri de nazara alındığında telafisi imkansız zarar meydana getirmeyecek şekilde toplu eylemde bulunmanın işverene haklı veya geçerli nedenle fesih hakkı vermeyeceği, 6. maddenin Türkiye tarafından onaylanmaması, sosyal şartla bağlı olmama sonucunu doğurmayacağı, Anayasanın 54.maddesindeki yasakların kalkması ve Anayasanın 90.maddesi hükmü uyarınca uluslararası normlar uyarınca demokratik bir hakkın kullanımının söz konusu olduğu veya demokratik bir hakkın kullanımı niteliğinde sayılmasının uygun olacağı anlaşıldığından feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine, davacının sendikal bir eyleme katılıp sendika üyesi olması ve işverene gönderilen mektupta isminin olması nedenleriyle işten çıkarılması birlikte değerlendirildiğinde feshin işveren tarafından sendikal örgütlenmenin önüne geçmek amacıyla yapıldığı gerekçesiyle sendikal tazminatın kabulü ile davacının işine iadesine karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe: Feshin geçersizliği ve işe iade davasında, feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığın iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Feshin geçersizliği isteminde, davalı işveren feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat ederse, işçinin, feshin işverenin iddia ve ispat ettiği sebep dışında başka bir sebebe dayandığını iddia etmesi mümkündür. Bu durumda bu yeni olguyu ispat yükü, işçiye ait olacaktır (4857 sayılı İş Kanunu Mad. 20/II, c. 2). İşverenin, dayandığı fesih sebebinin geçerli (veya haklı) olduğunu uygun kanıtlarla inandırıcı bir biçimde ortaya koyması, kanıt yükünü yerine getirmiş sayılması bakımından yeterlidir. Ancak bu durum, uyuşmazlığın çözümlenmesine yetmemektedir. Çünkü yasa koyucu işçiye başka bir olanak daha sunmuştur: Eğer işçi, feshin, işverenin dayandığı ve uygun kanıtlarla inandırıcı bir biçimde ortaya koyduğu sebebe değil, başka bir sebebe dayandığını iddia ederse, bu başka sebebi kendisi kanıtlamakla yükümlüdür.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesinde yer bulan “Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Dosya içeriğine göre davalı işveren iş sözleşmesinin haklı nedenle feshi konusunda tanık deliline dayanmış, davacı ise karşı delil olarak sendikal nedenle fesih nedeni ile tanık bildirmiştir. Mahkemece tarafların tanıklar dinlenmemiş ve İş Mahkemesi'nin 2015/140 esas sayılı dosyasında dinlenen tanıkların beyanlarının hükme esas alındığı belirtilmiştir. Her dava kendi içindeki delilleri ile değerlendirilmeli ve tarafların dayandıkları delilerin toplanmaları gerekir. Açıklama ve ispat hakkı hukuki dinlenilme hakkının gereğidir. Mahkemece tarafların bildirdikleri tanıkların dinlenip dinlenmeyeceği konusunda olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmadan karar verilmesi hukuki dinlenilme hakkının ihlalidir. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.