Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 30109 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 15588 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, davacının davalı işyerinde 02.06.2003-15.05.2013 tarihleri arasında punch programcısı ve operatörü olarak 1.300 TL net ücretle çalışırken ücretlerin geç ödenmesi ve yaş hariç çalışma süresi ve prim gün sayısı ile ilgili emeklilik koşullarını taşıması üzerine 1475 sayılı İş Kanunu’nun yürürlükte olan 14/1.5 maddesi uyarınca iş sözleşmesini feshettiğini, ancak davalının kıdem tazminatı ödemediğini, iddia ederek kıdem tazminatının tahsilini talep etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, davacının işverenliğe ait iş yerinde 07.02.2007 tarihinde çalışmaya başladığını, bu çalışmasını 15.05.2013 tarihine kadar sürdüğünü, bu tarihte istifa dilekçesi vererek işten ayrıldığını, istifa dilekçesinde ücretlerin geç ödendiği iddiasının yer almadığını, davacının fesih sebebiyle bağlı olduğunu, ayrıca gerçek fesih iradesinin emeklilik olmayıp başka işyerinde çalışmak olduğu, bunun yasal hakkın kötüye kullanılması olduğu ve davacının kıdem tazminatına hak kazanmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, işçinin kısmi yaşlılık aylığına hak kazanması halinde iş sözleşmesini fesih etme hakkı bulunduğu, davacının da iş sözleşmesini kısmi yaşlılık aylığına hak kazanması sebebi ile feshettiği, davacının bu sebeple iş sözleşmesini feshetmesinin başka bir işyerinde çalışmaya başlamasına yasal bir engel olmadığı, bu durumun hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilemeyeceği ve davacının kıdem tazminatına hak kazandığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz:Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.E) Gerekçe:Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca “herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.” Objektif iyiniyet olarak da tanımlanan ve dürüstlük kuralını düzenleyen madde, bütün hakların kullanılmasında dürüstlük kuralı çerçevesinde hareket edileceğini ve bir kimsenin başkasını zararlandırmak ya da güç duruma sokmak amacıyla haklarını kötüye kullanılmasını yasanın korumayacağını belirtmiştir. Bu nedenle iş ilişkisinde de fesih hakkını kullanan tarafın bu kurala dikkat etmesi gerekir. Kaldı ki 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun fesih hakkını düzenleyen 435. maddesinde bu kuraldan açıkça söz etmektedir.Diğer taraftan 4857 sayılı İş Kanunu’nun 23. Maddesinde açıkça “Süresi belirli olan veya olmayan sürekli iş sözleşmesi ile bir işverenin işine girmiş olan işçinin, sözleşme süresinin bitmesinden önce yahut bildirim süresine uymaksızın işini bırakıp başka bir işverenin işine girer ve bu nedenle iş sözleşmesini feshederse doğrudan, yeni işverenin de bazı koşullarda işçi ile birlikte sorumlu olacağı” açıkça düzenlenmiştir. Somut uyuşmazlıkta davacı işçi yasal koşullara sahip olmasına rağmen, önce 18.04.2013 tarihinde iş bulmuş ve 20.05.2013 tarihinde iş başı yapılması konusunda anlaşmış, daha sonra ise iş sözleşmesini yaş hariç emeklilik koşullarını taşıdığı gerekçesi ile feshetmiştir. Davacı işçi Medeni Kanunu’nun 2. Maddesi ve 4857 sayılı İş Kanunu’nun 23. Maddesi düzenlemesi karşısında fesih hakkını dürüstlük kuralına uygun kullanmamıştır. Davacının iş akdini yeni bir iş bulup, iş sözleşmesi imzalaması üzerine sona erdirdiği açıktır. Hakkın kötüye kullanımını hukuk korumamalıdır. Bu nedenle davacının kıdem tazminatı isteğinin reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulü hatalıdır.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 27.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.