MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, ikramiye, asgari geçim indirimi, aylık, ücret, yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, 27.10.2009 tarihinde hak etmiş olduğu ücretlerin aylardır ödenmemesi nedeniyle iş akdini İş Kanunu 24. maddesi gereği haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile fazla çalışma, genel tatil, yıllık izin, ikramiye, asgari geçim indirimi ve ödenmeyen ücret alacaklarını istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davacının herhangi bir bildirimde bulunmaksızın işe devam etmediğini, mazeret sunmadığını, kendi isteği ile işten ayrıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı davacı, ıslah dilekçesi dikkate alınmadan karar verildiği gerekçesi ile temyiz etmiştir. E) Gerekçe: 6100 sayılı HMK'nın 176. maddesine göre, taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlem-lerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir. Yin aynı Kanunun 177. maddesine göre ıslah, tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir. Islah nedeni ile kesin süre verilebilmesi için tarafın ıslah ettiğini bildirilmesi gerekir. Islah ettiğini bildiren tarafa ıslah dilekçesini vermesi için kesin süre verilebilir. Ancak taraf ıslah yapmak için süre istemişse henüz ıslah yapmadığından kesin süre verilemez. Zira ıslah tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir. Dosya içeriğine göre, davacının davasını ıslah ederek harcını da yatırdığı anlaşılmaktadır. Davacı ıslah yapmak için süre istemiş ve tahkikat tamamlanmadan ıslah yapmıştır. Yargılama bitinceye kadar ıslah yapılabileceğinden, davacının ıslah dilekçesi dikkate alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, ıslah dilekçesi dikkate alınmadan alacaklar hususunda karar verilmesi isabetsizdir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 27.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.