MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİDAVA :Davacı, kıdem tazminatı, izin ücreti alacağı, ikramiye alacağı, yemek yardımı alacağı, yakacak yardımı alacağı, 1 mayıs ödemesi alacağı ile aile ve çocuk yardımı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili dava dilekçesinde müvekkilinin 1999-2006 yılları arasında davalı işveren kurumda TİS hükümlerine bağlı olarak çalıştığını, müvekkillinin 2006 yılında emekliye ayrıldığını, ancak müvekkilinin çalıştığı yıllara ait olan ve toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının ve kıdem tazminatının ödenmediğini iddia ederek kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili davacı tarafa bütün alacakların ödendiğini, bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi hesaplanan miktardan yapılan ödemelerin düşülmesi gerektiğinin ifade edildiğini, dosyada mevcut belgelerden davacıya ödeme yapıldığının ortada olduğunu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiği savunmuştur.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda kıdem tazminatı dışındaki alacaklar bakımından davanın kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı davalı taraf temyiz etmiştir E)Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davacı lehine hüküm altına alınan yemek, yakacak, aile ve çocuk yardımı alacaklarının ödenip, ödenmediği konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmaktadır.Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının imzasının bulunduğu bir kısım bordrolarda yemek, yakacak ve aile-çocuk yardımı tahakkukları bulunduğu ve ödendiğinin görünmesine rağmen davacının Türkçe bilmemesi nedeni ile ödenip ödenmediğinin araştırılarak ödendiğinin saptanması halinde mahsubu gerekeceği belirtilerek ödeme görünen aylar dışlanmadan sözü edilen alacaklar hesap edilmiştir.Mahkemece bilirkişi raporuna göre bordrolarda görünen alacakların ödenip ödenmediği konusunda araştırma yapılmadan hesap edilen miktarlar hüküm altına alınmıştır.Bordrolarda davacının imzası bulunduğuna ve imza inkarı olmadığına göre davalının resmi bir kurum olması da dikkate alınarak yemek, yakacak ve aile-çocuk yardımının ödendiği görünen ayların hesaplamalarda dikkate alınmaması gerekmektedir. Mahkemece bu konuda aynı veya başka bir bilirkişiden denetime elverişli bir rapor alınıp değerlendirmeye tabi tutulduktan sonra karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalıdır.3-Davacının izin ücretinin ödenip ödenmediği konusu ihtilaflıdır.Hükme esas bilirkişi raporunda davacı lehine bakiye 23 gün için 440,50 TL net izin ücreti hesap edilmiştir. Ancak celbedilen banka dekontlarına ve işveren kayıtlarına göre davacıya emeklilik nedeni ile işten ayrılmasından sonra 637,10 TL izin ücreti ödendiği görülmektedir. Bu miktarın davacı lehine hesap edilen izin ücretinden mahsubu ile varsa bakiyenin hüküm altına alınması, fazlalık oluşması halinde ise bunun karar tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Yasası'nın 86.maddesi uyarınca dava konusu edilen işçilik alacaklarından muacceliyet sırasına göre önce muaccel olan alacaktan, birden fazla alacağın aynı andan muacceliyet olması halinde ise alacak miktarları ile orantılı olarak mahsubu ile bakiye alacakların hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi hatalıdır.4-Davacı alacaklarına işletilen faizin başlangıç tarihi ihtilaflıdır.Mahkemece taleple bağlı kalınarak hüküm altına alınan alacaklara -yıllık izin hariç- 2006 yılından itibaren faiz işletilmesine karar verilmiş ise de, faizin başlangıç tarihi tam olarak belirlenmeden infazda tereddüde neden olacak şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 28.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.