Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2930 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 53626 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ : ŞANLIURFA 1. İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 20/09/2011NUMARASI : 2010/811-2011/1195DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, izin ücreti, fazla çalışma ücreti ile hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili; davacı işçinin iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini, kıdem ve ihbar tazminatı ile ödenmeyen yıllık ücretli izin, fazla mesai ve tatil çalışmaları karşılığı ücret alacaklarının davalı işverenden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece davanın kısmen kabulüne hükmedilmiştir.D) Temyiz:Kararı davalı temyiz etmiştir.E) Gerekçe:1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davacının fazla çalışma ücreti, davacının kayıtlara göre çalıştığı süre üzerinden zamanaşımı itirazı dikkate alınarak ve % 30 oranında hakkaniyet indirimi yapılarak hüküm altına alınmıştır. Ancak hükme esas bilirkişi raporunda, davacının bazı aylar imzası karşılığı ödenen fazla mesai ücreti, belirlenen ve fazla çalışmayı da gerektiren çalışma süresi dışında çalıştığı kabul edilerek o aylar için ayrıca fazla çalışma ücreti hesaplanmıştır. İş hukukunda çalışma olgusunu, bu kapsamda fazla mesai yaptığını, tatillerde çalıştığını iddia eden işçi, karşılığı ücretin ödendiğini de işveren kanıtlamalıdır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Bu nedenle kayda ödeme görünen aylar hesap dışı bırakılmalıdır. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazı kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazı kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir. Keza bordrolarda davacı imzası olmasa bile, ücret banka hesabına yatırılarak ödeniyor ve hesap çekilirken ihtirazı kayıt konulmamış ise, banka yolu ile yapılan fazla mesai ve tatil ücretleri ödemelerinin de dikkate alınması gerekir. Ancak fazla mesai yapıldığına veya tatilde çalışıldığına dair kayıt var ve bu kayda göre eksik ödeme sözkonusu ise, o zaman işçi aradaki farkı isteyebilecektir. Fazla çalışmanın aksine düzenleme yoksa haftalık esasa göre 45 saati aşan çalışmalar olarak hesaplanması gerekir. Ayrıca bu tür çalışmada 4857 sayılı İş Kanununun 68. maddesi uyarınca ara dinlenmeleri dikkate alınmalı ve ara dinlenmelerin mahsubundan sonra günlük ve buna göre haftalık çalışma süresi belirlenmelidir. Dosya içeriğine göre her ne kadar davalıya ait işyerlerinde günlük çalışma sürelerini gösteren duyuru şeklinde bir belge sunulmuş ise de işyerinde giriş ve çıkış saatlerini gösteren puantaj kayıtları bulunmamaktadır. İşyerinde çalışma süreleri tanık anlatımlarına göre belirlenmiştir. Emsal aynı işverenle ilgili uyuşmazlıklarda bu olgu benimsenmiş ve davacının ihtirazı kayıtsız imzaladığı hüküm altına alınan dönem içinde kalan fazla mesai ücreti tahakkuk ettirilen aylar dışlanarak fazla çalışma ücretinin belirlenmesi ve hüküm altına alınması kabul edilmiştir. Somut uyuşmazlıkta emsal nitelikte verilen karar çalışma süreleri konusunda aynı nitelikte olduğundan, davacının ihtirazı kayıtsız imzaladığı ve fazla çalışma ücreti ödemesi öngören aylar hesap dışı bırakılarak davacının fazla çalışma ücreti hesaplanmalı ve hüküm altına alınmalıdır. Eksik ve hatalı bilirkişi raporuna itibar edilerek fazla çalışma ücretinin ayrıca ödenen aylar için hüküm altına alınması isabetsizdir. 3- Davacı işçi, hak ettiği yıllık ücretli izinlerinin kullandırılmadığını ileri sürerek yıllık ücretli izin alacağı isteğinde bulunmuştur. Bilirkişi hesap raporunda; davacının yıllık ücretli izinlerinin kullandırıldığına dair işveren tarafından ibraz edilen imzalı izin formlarının tarih içermediği ve davacının mevsimlik işçi olduğunun savunulması karşısında izin formlarının savunma ile çelişki oluşturduğu, imzalı izin belgeleri ile bordrolar karşılaştırıldığında davacının 2 gün izin kullandığının anlaşildığı gerekçesi ile yıllık izin ücreti hesaplanmış, mahkemece, davacının yıllık ücretli izin alacağının kabulüne hükmedilmiştir.Yıllık izinlerin usulüne uygun olarak işçiye kullandırıldığının ispatı işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Davalı işveren, davacının hak ettiği yıllık ücretli izinlerini kullandığına dair imzalı izin formları ibraz etmiştir. Bu nedenle bilirkişi raporu ve davacı imzalı izin formları mahkemece bir değerlendirmeye tabi tutulmadan karar verilmesi hatalıdır. 4- Hüküm altına alınan alacakların net mi yoksa brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesinin infazda teredüde yol açacağının düşünülmemesi de hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.F) Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.