Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2924 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 35498 - Esas Yıl 2010
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile askerlik borçlanmasından kaynaklanan fark ve izin yardımı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A)Davacı İsteminin özeti:Davacı, 1986 yılının 11. ayından itibaren fiili olarak davalı işyerinde çalışmaya başladığını, işveren tarafından yasal haklarının eksik ödendiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile askerlik borçlanmasından kaynaklanan fark ve izin yardımı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini talep etmiştir.B)Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davacının emekli olduğunu, 01.10.1986 tarihinde işe başladığını, işe giriş tarihinden önce askere gittiği varsayılırsa muvazzaf askerlik süresinin kıdem tazminatının hesabında eksik ödendiği iddiasının yerinde olmadığını, davacı işçinin işe giriş tarihi ile işten ayrıldığı 14.02.2008 tarihine kadar çalıştığı 21 yıl 4 ay 13 günlük toplam çalıştığı 7680 gün karşılığı olarak hesaplanan 44.276,74 TL kıdem tazminatını tam ve eksiksiz olarak aldığını ve kurumu ibra ettiğini, bu sebeple kıdem tazminatı alacağını hukuken talep edemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.C)Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, 01.03.2006- 28.02.2008 dönemine ilişkin ...'in 42. maddesinin b bendinde kıdem tazminatına esas hizmet süresinin hesaplanmasında bu ...'te belirtilen ücretli izinler ile iş kazasında geçen süreler hariç hastalıkta geçen süreler ile askerlik görevinde geçen süreler borçlanmak kaydıyla sürelerin hizmet süresine ilave edileceği belirtilmiş olduğundan davacının ödediği 600 günlük askerlik borçlanmasının da kıdem tazminatı hesaplanmasında dikkate alınması, davacının işe girdiği tarihten 600 gün öncesine gidilerek işe başladığı tarihin sigorta kayıtlarına göre 01.10.1986 olduğu dikkate alınarak 02.02.1985 tarihinde işe girdiğinin kabulü neticesinde davacının davalı kurumda 23 yıl 13 gün hizmet süresinin bulunduğu, tavan hesabına göre davacıya net olarak 47.735,86 TL kıdem tazminatı ödenmesi gerekirken 44.276,74 TL kıdem tazminatı ödendiği, bakiye 3.459,12 TL kıdem tazminatının davacı tarafa ödenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.D)Temyiz:Kararı taraflar temyiz etmiştir.E)Gerekçe:1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Askerlik borçlanması davacının işyerinde çalışmadığı döneme ilişkin olup borçlanma halinde yaşlılık aylığında ve kamu kurumlarında kıdem tazminatında süreye esas alınan bir müessese olup askerlik borçlanması bedellerini ödemekle yükümlü olan işçidir.İşverenin askerlik borçlanması bedelini davacıya ödeme yükümlülüğü yoktur. Bu nedenle yerinde olmayan askerlik borçlanması alacağı talebinin reddi yerine gerekçesi dahi gösterilmeden bu talebin kabulü hatalıdır.3-Davacı kıdem tazminatı alacağını hak edildiği tarihten faizi ile birlikte ödenmesini talep etmiştir.Kıdem tazminatı faizi kural olarak fesihten başlar, yaşlılık aylığı nedeni ile fesih halinde ise yaşlılık aylığı bağlandığına ilişkin belgenin işverene verildiği ya da işverenin kısmi de olsa kıdem tazminatı ödediği tarih faiz başlangıç tarihidir.Somut olayda, noksan da olsa kıdem tazminatı ödeme emri tarihi 26.02.2008 olduğuna göre bakiye kıdem tazminatı faiz başlangıcının bu tarih olması gerekirken, dava tarihi olarak hükmedilmesi hatalıdır.4- Halen yürürlükte bulunan 1475 Sayılı Yasa'nın 14. maddesi uyarınca kıdem tazminatı faizi en yüksek banka mevduat faizi olup, kıdem tazminatı alacağına en yüksek banka mevduat faizi yürütülmesi gerekirken yasal faiz yürütülmesi hatalıdır.5- Hükmedilen miktarların net mi, brüt mü olduğunun kararda gösterilmemesinin infazda tereddüte neden olacağının gözetilmemesi de hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının İstek halinde ilgiliye iadesine 24.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.