Y A R G I T A Y İ L A M IMAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ.DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı Talebinin Özeti:Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin davalı işyerinde 03.07.2001 tarihinden, iş akdinin davalıca haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiği 03.06.2005 tarihine kadar uluslar arası tır şoförü olarak çalıştığını, garanti ücret ve sefer primi sistemi ile çalıştığını, aylık ortalama 2 sefer yaptığını, sefer başına 500 Euro aldığını belirtmek suretiyle adına tahakkuk eden kıdem ve ihbar tazminatlarının ödenmediğini iddia ederek, bu alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. B) Davalı Cevabının Özeti:Davacı vekili, davacının 03.07.2001 ile 03.06.2005 tarihleri arasında çalıştığını kabul etmekte; fakat iddia olunanın aksine davacının kendi isteği ile işyerinden ayrıldığını ve bu hususun dinletecekleri tanık ifadeleri ile de sabit olduğunu, ayrıca davacının asgari ücret ve sefer başına 250-300 USD aldığını belirterek açılan davanın reddini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Feshin tazminat ödenmesini gerektirmediği konusunda ispat yükünün işverende olduğunu, davacının iş akdine haksız yere son verildiğini ileri sürmesine karşın, davalının iş akdinin haklı nedene dayandığı hususunda herhangi bir savunmada bulunmadığı, her ne kadar davalı tanığı, davacının işi kendisinin bıraktığını beyan etmiş ise de, dosyada istifaya ilişkin herhangi bir belgenin bulunmaması, davacı tanığının iş akdinin neden sona erdirildiğini bilmediğini beyan etmesi karşısında, feshin tazminat ödenmesini gerektirmeyecek nedene dayandığı işveren tarafından ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2- Taraflar arasında iş akdinin kimin tarafından sona erdirildiği ve buna bağlı olarak davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanıp, kazanamayacağı uyuşmazlık konusudur.İş sözleşmesi taraflara sürekli olarak borç yükleyen bir özel hukuk sözleşmesi olsa da, taraflardan herhangi birinin iş sözleşmesini bozmak için karşı tarafa yönelttiği irade açıklamasıyla ilişkiyi sona erdirmesi mümkündür.Fesih hakkı iş sözleşmesini derhal veya belirli bir sürenin geçmesiyle ortadan kaldırabilme yetkisi veren bozucu yenilik doğuran ve karşı tarafa yöneltilmesi gereken bir haktır.4857 sayılı İş Kanununun 17 inci maddesinde düzenlenen bildirimli fesih, belirsiz süreli iş sözleşmeleri için söz konusudur. Başka bir anlatımla belirli süreli iş sözleşmelerinde fesheden tarafın karşı tarafa bildirimde bulunarak önel tanıması gerekmez. Fesih bildirimi bir yenilik doğuran hak niteliğini taşıdığından ve karşı tarafın hukukî alanını etkilediğinden, açık ve belirgin biçimde yapılmalıdır. Yine aynı nedenle kural olarak şarta bağlı fesih bildirimi geçerli değildir. Fesih bildiriminin yazılı olarak yapılması, 4857 sayılı İş Kanununun 109. maddesinin bir sonucudur. Ancak yazılı şekil şartı, geçerlilik koşulu olmayıp ispat şartıdır.Fesih bildirimi karşı tarafa ulaştığı anda sonuçlarını doğurur. Ulaşma, muhatabın hâkimiyet alanına girdiği andır. İhbar tazminatı, belirsiz süreli iş sözleşmesini haklı bir neden olmaksızın ve usulüne uygun bildirim öneli tanımadan fesheden tarafın, karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminattır. Buna göre, öncelikle iş sözleşmesinin Kanunun 24 ve 25 inci maddelerinde yazılı olan nedenlere dayanmaksızın feshedilmiş olması ve 17 nci maddesinde belirtilen şekilde usulüne uygun olarak ihbar öneli tanınmamış olması halinde ihbar tazminatı ödenmelidir. Yine haklı fesih nedeni bulunmakla birlikte, işçi ya da işverenin 26 ncı maddede öngörülen hak düşürücü süre geçtikten sonra fesih yoluna gitmeleri durumunda, karşı tarafa ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğü doğar. İhbar tazminatı, iş sözleşmesini fesheden tarafın karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminat olması nedeniyle, iş sözleşmesini fesheden tarafın feshi haklı bir nedene dayansa dahi, ihbar tazminatına hak kazanması mümkün olmaz.Somut uyuşmazlıkta davacı dava dilekçesinde işten haksız olarak çıkarıldığını iddia etmiş, davalı ise işçinin işi kendisinin bıraktığını ileri sürmüştür. Dinlenen davacı tanığı, fesih sebebini ve aylık sefer sayısını bilmediğini belirtmiştir. Davalı tanığı ise; işlerin azalması sebebi ile sefer sayısının aylık bir sefere düşmesi nedeniyle işçiye ödenen primin azalması ve yine elde ettiği aylık gelirinin de olumsuz etkilenmesi üzerine işten ayrıldığını belirtmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden davacı işçinin iş akdini işlerin azalması üzerine sefer sayısının aylık bir sefere düşmesi sonucunda işçiye ödenen primin azalması ve yine elde ettiği aylık gelirinin de olumsuz etkilenmesi üzerine haklı nedenle feshettiği, buna bağlı olarak kıdem tazminatına hak kazanacağı, ancak iş akdini haklı nedenle de olsa fesheden davacının ihbar tazminatı talep edemeyeceği anlaşıldığından, ihbar tazminatı talebinin reddi yerine kabulü hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 17.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.