Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 29110 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 12353 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 14. İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 28/01/2014NUMARASI : 2013/1434-2014/50DAVA :Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği reddetmiştir.Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili davacının Ocak 2003-23.05.2013 tarihleri arasında turizm ve otelcilik alanında faaliyet gösteren işyerinde bulaşıkçı olarak çalıştığını, işten çıkarılma tarihinin 30.05.2013 tarihi olarak göründüğünü, davacının fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücretlerinin ödenmediğini, davacının yıllarca en ağır bulaşıkçılık işinde çalıştırıldığını, davacının iş sözleşmesine 23.05.2013 tarihinde davalı işverenliğin Şile’deki tatil köyünde işine son verildiğini, 28.05.2013 tarihinde ise müvekkilinin telefonla aranarak hakkında tutanak tutulduğunu ve imzalaması gerektiği bildirilerek bulunduğu şartlardan ve kişisel özelliklerinden yararlanılarak işe gelmediğine dair tutanağa ve bir kısım belgelere imzasının alındığını, 28.05.2013 tarihli savunma yazısı tebliğ edilip 3 gün içinde savunma vermesinin istendiğini ancak çıkışının 30.05.2013 tarihinde yapıldığını fesihte son çareye uyulmadığını belirterek davacının işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı Üniversite vekili, davacının iş sözleşmesinin İş Kanunu m.25/II-g uyarınca feshedildiğini, davacının 24.05.2013-25.05.2013-26.05.2013 ve 27.05.2013 tarihlerinde izinsiz ve mazeretsiz olarak işe gelmediğini bu durumun tutanak altına alındığını, davacının izin almaksızın ve bilgi vermeksizin belirtilen günlerde işe gelmemesi nedeniyle 28.05.2013 tarihinde davacının savunmasının istendiğini, davacının 29.05.2013 tarihli dilekçesinde kabul edilebilir bir mazeret bildirmeden sadece ailevi nedenlerle 3 gün işe gelmediği için özür dilediğini belirttiğini, davacının iş sözleşmesinin 30.05.2013 tarihinde haklı nedenle feshedildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece davacının istifa ederek iş akdini sonlandırdığı istifa dilekçesinin baskıyla veya muvazaayla alındığına ilişkin yeterli delil sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.D) Temyiz:Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe:Anayasanın 141 inci maddesi uyarınca, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerekir. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297 nci maddesinde de hüküm altına alınmıştır. Anılan anayasal ve yasal düzenlemeler gereğince yargıcın, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kararda göstermesi zorunludur. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 26.05.2008 gün ve 2007/20517 Esas, 2008/12483 Karar sayılı ilamı).Somut olayda davacı iş sözleşmesinin haksız olarak sonlandırıldığını iddia etmiş, davalı ise davacının 24-25-26-27.05.2013 tarihlerinde işe mazeret bildirmeksizin gelmediği gerekçesiyle 4857 sayılı İş Kanunu 25/II-g maddesi uyarınca haklı nedenle 30.05.2013 tarihi itibariyle feshedildiğini savunmuştur. Dosyada davacıdan sadır bir istifa dilekçesi olmamasına rağmen, mahkemece davacının istifa ederek iş akdini sonlandırdığı istifa dilekçesinin baskıyla veya muvazaayla alındığına ilişkin yeterli delil sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Tarafların iddia ve savunmalarının yukarıda anlatıldığı şekilde tartışılmadığı dosyada bulunmayan bir belge tartışılarak karar verildiği, buna göre kararın gerekçesiz olduğu, kararın denetlenmesinin mümkün bulunmadığı anlaşılmakla kararın bozulması gerekmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 02.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.