MAHKEMESİ : İSTANBUL 6. İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 16/01/2014NUMARASI : 2011/782-2014/3DAVA :Davacı, uğranılan banka zararının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı birleşen davanın davacısının İsteminin Özeti:Asıl davada davacı Banka, Teftiş Kurulu Başkanlığı’nca idari işler biriminde yönetmen olarak çalışan davalı işçinin görevini ifa ederken yaptığı usulsüzlükleri sebebiyle Bankalarının zarara uğrattığının tespit edildiğini ileri sürerek, uğranılan zararın tahsilini talep etmiş; birleşen davada da, davacı işçi iş akdinin haksız ve ihbarsız olarak feshedildiğini iddia ederek, birleşen davanın davalısı Bankadan kıdem ve ihbar tazminatı, ile fazla çalışma ücret alacağı, yıllık ücretli izin ve ücret alacaklarının tahsilini talep etmiştir.B) Davalı/birleşen davanın davalısının Cevabının Özeti:Asıl davada ve birleşen davada davalılar, davanın reddini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkeme, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanarak asıl dava ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. D) Temyiz:Kararı taraflar temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, asıl davanın davalısının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2- Asıl davada davacı Banka, Teftiş Kurulu Başkanlığı’nca idari işler biriminde yönetmen olarak çalışan davalı işçinin görevini ifa ederken yaptığı usulsüzlükleri sebebiyle Bankalarının zarara uğrattığının tespit edildiğini ileri sürerek, uğranılan zararın tahsilini talep etmiş ve Mahkemece bozma ilamından evvelki kararında, bu davada 12.06.2008 tarihli bilirkişi raporu esas alınarak talep edilen banka zararının kısmen kabulüne karar verilmiş, birleşen dava yönünden ise birleşen davanın davacısı işçinin izin alacağının kabulü ile kıdem ve ihbar tazminatının, fazla çalışma ücreti ve ücret alacaklarının reddine karar verilmiştir.Bu kararın temyizi üzerine, Dairemizin 25.03.2011 tarihli ve 2009/12743 Esas sayılı kararı ile; davalı Bankayı zarara uğrattığı iddia olunan asıl davanın davalısı işçi hakkında İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2009/47 E. sayılı dosyasında açılan davanın bekletici mesele yapılarak, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.Bozma ilamı üzerine yapılan yargılama neticesinde, Mahkemece sözkonusu ceza yargılamasının sonuçlanmasını mütakiben ilk kararında hükme esas aldığı 12.06.2008 tarihli bilirkişi raporuna istinad edilerek asıl davanın davacısı Bankanın zararının kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; bu karar kesinleşen ceza yargılamasında saptanan olgular karşısında yerinde değildir.Zira, Ceza yargılaması esnasında aldırılan bilirkişi heyet raporunda, banka zararı dahilindeki menkul malların satışından elde edilen 220 TL nin Banka hesabına gönderildiği, ayrıca müşteki Bankanın iddia ettiği zararlara ilişkin risk kaydının olmadığı ve somut olarak bir zararının bulunmadığı yönünde tespit ve değerlendirmesi yapılmış ve yaptırılan bu incelemeye dayalı olarak verilen ve kesinleşen İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2009/47 Esas sayılı kararında da, “…İzmir Şubesinin satılan menkullerinden elde edilen 220 TL. yi, arabasından şahsi eşyalarının hırsızlandığı, bu nedenle karışıklık neticesi bankanın hesabına, daha sonradan 16.08.2004 tarihinde hesaba geçtiği, özellikle dosyaya ibraz edilen banka dekontundan da anlaşılacağı üzere, İzmir Şubesi Sibel Yüksel menkul bedeli hata sonucu unutulan açıklaması ile, bankaya göndermiş olduğu, bankanın herhangi bir zararının söz konusu olmadığına ilişkin yazı cevabı da dikkate alındığında, sanığın zimmet suçunu işlediğine dair, suç kastı ile hareket ettiği yönünde maddi deliller elde edilemediği anlaşıldığından, sanığın üzerine atılı müsnet suçtan, kasıt unsuru bulunmadığından” yönünde saptama yapılarak asıl davanın davalısı işçi hakkında beraat kararı verilmiştir.Öte yandan, iş ilişkisi kapsamında açılan asıl dava ve birleşen davanın yargılama safhasında ise Dairemizin bozma ilamından evvel Mahkemece zararın tespiti için iki farklı heyetten rapor alındığı görülmüş ve bu heyetlerden ilk verilen bilirkişi raporunda menkul malların satışından elde edilen 220 TL dışında iddia edilen zararlardan asıl davanın davalısının şahsen sorumluluğunun bulunmadığı tespiti yapılmış, daha sonra aldırılan ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise 220 TL lik zarar yanında zarara konu koli alımındaki usulsüzlere ilişkin %25 oranında, atık malzemelerin satımında saptanan olumsuzlar bakımından %20 oranında kusur tespit edilerek asıl davanın davalısının oluşan zarardan sorumluluk miktarının belirlendiği ve bu belirlenen miktarın da gerek bozma ilamından önceki gerekse sonraki Mahkeme kararında hükme esas alındığı görülmüştür.Yukarıda yer verilen ceza kararında asıl davanın davalısının 220 TL. lik menkul malların satışına ilişkin bir zararının olmadığı saptamasına yer verilmesine karşın Mahkemece, bu zarardan asıl davanın davalısı işçinin sorumluluğunun bulunduğu kabul edilerek yapılan zarar tespitine ilişkin bozma ilamı öncesi aldırılan rapora itibarla Banka zararının tahsiline karar verilmesi isabetsizdir.Bu durumda Mahkemece yapılacak iş, bu yargılama safhasında farklı bilirkişi heyetlerinden alınan ve zarara konu 220 TL. lik sözkonusu satış dışındaki sorumluluk bakımından çelişkili değerlendirme yapan raporların, ceza yargılamasında saptanan olgular ile birlikte irdelenmesi ve bu yönüyle davanın aydınlatılması için gerekirse farklı bir heyetten teşekkül ettirilecek bilirkişilerden alınacak rapor ile dosyadaki delil durumunun değerlendirilerek sonuca gidilmesidir.Netice itibariyle, Mahkemece eksik inceleme ile Banka zararının tahsiline karar verilmesi hukuken isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 02.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.