Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 28914 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 34259 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 9. İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 09/08/2012NUMARASI : 2010/818-2012/413DAVA :Davacı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, nöbet parası ile bayram tatili alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı avukatı, ödenmediği iddiasıyla fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram, nöbet parası ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı avukatı, davacının fazla çalışmasının bulunmadığını, hafta tatili ve genel tatillerde çalıştığında karşılıklarının ödendiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan kanıtlara ve bilirkişi raporuna dayanılarak isteğin kısmen kabulüne, karar verilmiştir. D) Temyiz:Kararı davalı avukatı temyiz etmiştir. E) Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Somut olayda; davacı işçinin fazla çalışma ücreti isteklerinin kabulüne karar verilmiştir. Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması hâlinde Yargıtay’ca son yıllarda taktiri indirim yapılması gerektiği istikrarlı uygulama hâlini almıştır (Yargıtay 9.HD. 11.2.2010 gün 2008/17722 E, 2010/3192 K; Yargıtay, 9.HD. 18.7.2008 gün 2007/25857 E, 2008/20636 K.). Ancak fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir. Dairemizin önceki kararlarında; fazla çalışma ücretlerinden yapılan indirim, kabul edilen fazla çalışma süresinden indirim olmakla, davalı tarafın kendisini avukatla temsil ettirmesi durumunda reddedilen kısım için davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiği kabul edilmekteydi (Yargıtay 9.HD. 11.02.2010 gün 2008/17722 E, 2010/3192 K.). Ancak, işçinin davasını açtığı veya ıslah yoluyla dava konusunu arttırdığı aşamada, mahkemece ne miktarda indirim yapılacağı işçi tarafından bilenemeyeceğinden, Dairemizce 2011 yılı itibarıyla maktu ve nispi vekâlet ücretlerinin yüksek oluşu da dikkate alınarak konunun yeniden ve etraflıca değerlendirilmesine gidilmiş, bu tür indirimden kaynaklanan ret sebebiyle davalı yararına avukatlık ücretine karar verilmesinin adaletsizliğe yol açtığı sonucuna varılmıştır. Özellikle seri davalarda indirim sebebiyle kısmen reddine karar verilen az bir miktar için dâhi her bir dosyada zaman zaman işçinin alacak miktarını da aşan maktu avukatlık ücretleri ödetilmesi durumu ortaya çıkmaktadır. Yine daha önceki kararlarımızda, yukarıda değinildiği üzere fazla çalışma alacağından yapılan indirim sebebiyle ret vekâlet ücretine hükmedilmekle birlikte, Borçlar Kanununun 161/son, 325/son, 43 ve 44 üncü maddelerine göre, yine 5953 sayılı Yasada öngörülen yüzde beş fazla ödemelerden yapılan indirim sebebiyle reddine karar verilen miktar için avukatlık ücretine hükmedilmemekteydi. Bu durum uygulamada hakkaniyete aykırı sonuçlara neden olduğundan ve konuyla ilgili olarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde de herhangi bir kurala yer verilmediğinden, Dairemizce eski görüşümüzden dönülmüş ve fazla çalışma alacağından yapılan indirim nedeniyle reddine karar verilen miktar bakımından, kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilemeyeceği kabul edilmiştir. Somut olayda; çalışma saatlerine ilişkin duyuruların tüm çalışma dönemini kapsamadığı ve her gün aynı saatler arasında çalışmasının mümkün olmadığı ve ayrıca duyuruların bizzat davacıya yönelik olmadığı, bu nedenle tanık beyanı ile destekli duyurulara dayanan fazla çalışma saatlerinin kayda dayalı olduğu kabul edilemeyeceğinden makul oranda taktiri indirim yapılarak fazla çalışma alacağının hüküm altına alınması gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilgiliye iadesine, 01.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.