Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 28894 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 12954 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 2. İŞ MAHKEMESİTARİHİ : 30/12/2013NUMARASI : 2012/973-2013/872DAVA :Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, müvekkilinin 12/10/2009-10/05/2012 tarihleri arasında davalı şirkette imalat yardımcısı olarak çalıştığını, iş akdinin idari bir kararla haksız ve geçersiz olarak feshedildiğini, müvekkilinin sendika ve örgütlenme yaptığından iş akdinin feshedildiğini, bu sebeplerle işe iade talep ettiklerini, beyanla iddia etmiştir. B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, davacının iddialarının doğru olmadığını, ihracat yapmak üzere bir gemi kiralandığını, ve ihraç edilecek ürünlerin imal edilmesi gerektiğini, davacıya % 200 zamlı ödemeyle fazla mesai teklif edildiğini, fakat bunu kabul etmediği gibi diğer arkadaşlarına da mesaiye katılmamaları için telkin ettiğini, bu hareketlerinin davacıya karşı olan güveni sarstığını, davalı şirkete zarar vermek istediğini, bu sebeplerle da iş akdinin haklı olarak feshedildiğini, davanın reddinin gerektiğini bildirmiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine hükmedilmiştir.D) Temyiz:Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe:1- Anayasanın 141 inci maddesi uyarınca, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerekir. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297 nci maddesinde de hüküm altına alınmıştır. Anılan anayasal ve yasal düzenlemeler gereğince yargıcın, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kararda göstermesi zorunludur. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 26.05.2008 gün ve 2007/20517 Esas, 2008/12483 Karar sayılı ilamı).6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297 nci maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,b) Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,c) Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,d) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi,içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Hukuk Genel Kurulu - 2007/14-778 E, 2007/611 K, Dairemizin 01.04.2008 gün ve 2007/38353 Esas, 2008/7142 Karar sayılı ilamı).Mahkemece yapılan yargılama sonunda tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilmeden, hangisinin neden dolayı üstün tutulduğuna ilişkin gerekçeler dahi açıklanmadan sadece “Mahkememiz tüm dosya verilerini nazara alınarak, işçinin iş güvencesi kapsamında kaldığını davanın görülmesine bir engel bulunmadığını davacının süresinde açıldığını, feshin geçersiz olduğunu düşünülmüş davanın kabulüne karar verilmiştir. ” şeklindeki soyut açıklama ile gerekçesiz olarak hüküm kurulması hatalıdır.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.